10 Ağustos 2017 Perşembe

Büyüyorsun oğlum...

Canım oğlum büyüyorsun hem de hızla büyüyorsun ve ben tutamıyorum zamanı.
İki gün sonra 16 ay bitecek,halbuki daha dün gibiydi seni kucağıma aldığım an.
Ve ben de sürekli bir vicdan azabı,ne zaman biteceği belli olmayan.

Yemeğin düzgün olsun,uyku saatin kaçmasın ama aynı zamanda oyun oyna,mutlu ol,duşunu al,yazın her hafta sonu denize git,hava al,acaba biri eksik oldu mu,hep bir yetememe duygusu yada en mükemmelini yapmak arzusu.

Evet yorucu,hem de fazlasıyla.Hele akşam 19.30dan sonra eve geliyorsan,akşam evde yardım edecek kimsen yoksa,gece sabaha kadar sayısını bile hatırlamadığın kadar kalkıyorsan,sabah kargalar kahvaltısını yapmadan güne merhaba diyorsan,kendine ayıracak hiç bir zamanın yoksa.Yoruluyorsun,yıpranıyorsun ama mutlusun.Değişik bir duygu anne olmak.Hayatta hiç bir şeye değişmeyeceğin bir duygu.

Ayrıca bu saydıklarımın hepsi tercih meselesi.Bir hafta kemik suyu olmazsa yemeklerinde,ev yoğurdu değilde haftada bir güz hazır yoğurt yersen,bir kahvaltıda peynirin olmazsa eksilmiyorsun.Ama dedim ya annelik,askerlik gibi çok da mantık aramamak lazım.

Çok seviliyorsun oğlum çok.Hem de öyle böyle değil.İnsanın anne olması için bence birazda deli olması lazım,yoksa çok da akıl karı değil.Hele bunları yaşayıp ikinci çocuğu da düşünüyorsan zırdelisin :)

İyi ki hayatımıza girdin oğlum da bizde bu kadar çılgınca sevmeyi öğrendik.
Çok güzel oluyorsun büyüdükçe,çok da büyümesen böyle kalsan,hep dizimizin dibinde hayat ne güzel olurdu.
Seni çok seviyorum oğlum,ölçülemeyecek,hesaplanamayacak kadar.
Annen.