30 Kasım 2015 Pazartesi

Hamilelik sorunları...

Düşündüm düşündüm pek keyifli bir başlık bulamadım yazıya :)
Hamileliğim her zaman bahsettiğim gibi çok keyifli ve sorunsuz geçiyor.Yoğun iş tempomdan dolayı ara ara yorgun,sinirli ve asabi olabiliyorum ama bence bunun hamilelikle çok ilgisi yok :)
Son zamanlarda bazı problemler yaşamaya başladım ama bence problem sayılamayacak kadar hamileliğin doğasında olan şeyler...

Birincisi gece bacağıma giren kramplar: Öyle böyle bir acı değil,insanı gece uykusundan uyandıran ve geçene kadar inleten bir acı.Kalsiyum ve magnezyum azlığından kaynaklanabileceği yazıyor bazı kaynaklarda.Ya da yorgunluk,fazla ayakta kalma,kilo alımı,varisler başlıca nedenleri olabiliyor...
Çözümü ise magnezyum açısından zengin besinlerle beslenmek,bacak bacak üstüne atmamak,uzun süre ayakta kalmamak,gece yatarken ılık duş almak hatta mümkünse en güzeli yürüyüş yapmak.
Ben biraz vakitsizlikten biraz da tembellikten yürüyüş kısmını çok aksattım.Akşamları derslerim olduğu için çok başarılı olamıyorum.

Diğeri ise kaşıntılar.Son zamanlarda vücudumun her yeri inanılmaz kaşınıyor.Beril hamileyken bir toplantıda benim giydiğim elbiseyi giyip,toplantı boyunca kaşınmıştı ve ben duyduğumda çok ama çok vicdan azabı duymuştum.Şimdi onu daha da iyi anlıyorum.
Dün akşam konsere giderken karşıya vapurla geçelim,vapura kadar da yürüyüş yapmış oluruz dedik.Ben havanın soğuk olacağını düşünerek pantalonumun içine kilotlu çorap giyme gafletinde bulundum.Aman Allahım.Böyle bir hata yok.Bütün vapur boyunca kaşıntıdan ve mutsuzluktan öldüm.Ve tabi bu durumdan en muzdarip olan da Talat oldu :( Konsere gidip döndükten sonra resmen her yerimi kanatana kadar kaşıdım.Bu saatten sonra giydiklerime dikkat edeceğim dedim kendi kendime ama bugün giydiğim elbise yine aynı etkiyi yarattı.Şuan kollarım deli gibi kaşınıyor ve kendimi 'uyuz' olmuş gibi hissediyorum.

Neyse en kötü sorunlarımız böyle olsun,geri kalan her şey çok keyifli.
Hele ki hareketleri.Muhteşem!
Sevgiler.
Fit.

29 Kasım 2015 Pazar

Boğaziçi Caz Korosu...29.11.2015

Boğaziçi Caz Korosunu  Taksim Gezi olayları ile tanıyıp ve inanılmaz beğenmiştim.O gün bugün konserine gitmek istiyordum ama bir türlü nasip olmadı.
Son yıllarda o kadar çok başarıları var ki,ülkemizi uluslararasında temsil ettiğimiz iyi olaylardan bir tanesi sanırım.
Günlerdir konserin gelmesini bekledim ancak küçük bir sorun vardı yine o da tüm hafta sonu kongremin olmasıydı.Neyse ki saatleri uygun olduğu için bir problem olmadan gidebildik.
Bostanlı Suat Taşer tiyatrosunda sahne aldılar ,daha önce orada hiç bir etkinliğe katılmadığımız için nasıl bir ortam olacağını bilmiyorduk.
Küçük ama geniş ve ferah olması nedeniyle koşullar da gayet iyiydi.

Sahneye çıktıları anda çoşkuları,enerjileri bir anda sahneyi sardı.O kadar genç ve yetenekliler ki,fırsat bulan herkesin izlemesi ve dinlemesi lazım bence.
2 saat boyunca keyifle izledik.En güzel yanlarından bir tanesi bizim junior da keyif aldı sanırım.Konser boyunca inanılmaz hareketliydi.
Gecenin sonunda,son üç şarkıyı Karşıyaka çok sesli korusu ile birlikte seslendirdiler, ve o grupta Filizin de olması çok keyifliydi.

Umarım çok daha geniş kitleler tarafından dinlenirler.
Keyifli haftalar.
Fit.


20.hafta (5.ay) 20.11.2015

Zaman çok mu hızlı geçiyor bana mı öyle geliyor?
5.aya ne zaman girdik,ne zaman bu kadar büyüdün?
O kadar koşturma içerisindeyiz ki,sen daha doğmadan sana yeterince vakit ayıramadığım için vicdan azapları fena,bir de doğunca neler olacak tahmin edemiyorum.
Son zamanlarda hareketlerin artık o kadar güzel hissediliyor ki,her geçen gün daha da heyecanlanıyoruz.
Son bir kaç gündür gözle görülür,dışarıdan elle hissedilir olduğu için baban da artık olaya daha fazla dahil olabiliyor.
Bu hafta sen bir muz kadarsın,muzu çok sevdiğim için seni severken pek bir eğleniyorum :)


5 Aralıkta doktor randevumuz olduğu için çok heyecanlıyım.Seni daha yakından ve detaylı bir şekilde görünce çok mutlu oluyoruz.Ama lütfen bu sefer biraz hareketlen ve seni güzel güzel izleyelim.Geçen sefer bir saat boyunca sadece yatışını seyrettik :)

Kilo konumuz sanki ideal gibi,tabi bunun sabah ve kıyafetsiz tartılmamızın etkisi çok büyük,çünkü son bir kaç haftadır hızlı bir şekilde kilo almaya başladığımızı farkediyorum,hele bir de annenin bir iştahı açıldı inanamazsın...Kilo almak hiç problem değil sadece çok fazla dikkat etmemin sebebi,hem sen içeride fazla kilolardan rahatsız olma,hem de olurda normal doğumu başarabilirsek,kilolar yine bize ağırlık yapmasın..54.8 an itibari ile...


Bir de son durumumuza göz atacak olursak; Hoşgeldin 5.ayımız...



21.haftada görüşmek üzere..
Annen.

19 Kasım 2015 Perşembe

Hoşgeldin 19.haftamız...20.11.2015.

Gizliden gizliye cuma günlerini beklediğim doğrudur.Hem hafta sonu habercisi olmasından,hem de biz haftalarımızı cumadan cumaya saydığımızdan.Doktorumuzla aramızda bir kaç gün oynayabiliyor ama ben artık bir düzene oturttum,bir kaç güne takılmıyorum.

19.haftamıza girmiş bulunmaktayız,tabi ki hemen baby center açıldı acaba bu hafta neye benziyorsun diye bakıldı.Veeee sen şuan bir domates kadarsın ama en güzelinden.


Şimdiye kadar maşallah her şeyim çok yolunda gidiyor.Aralığın 5inde kontrolümüz var ve 4 gözle bekliyoruz,umarım bu sefer de yatıp kalmazsın bize biraz kendini gösterirsin.
Henüz çok fazla kilo almadık hatta bu haftalar için iyi bile gidiyoruz,önümüzdeki hafta yazarız artık kilomuzu...
Bende de henüz çok fazla bir değişiklik yok,saçlarımızı boyatamadığımız için biraz kötü duruyor,anlamsız bir şekilde tırnaklarım çok çabuk uzuyor en gıcık kısmı da bu,bir de üzerine manikür yaptıramayınca sonuç içler acısı...

Sende artık duymaya başlayacaksın ve henüz bir ismin yok,ben son ana kadar beklemek istemiyorum bir an önce seçelim istiyorum ama henüz başarıya ulaşabilmiş değiliz :)
En çok gelen sorular şu günlerde;

* cinsiyeti ne?
* adını ne olacak?
* doğum ne zaman?
* normal doğum mu,sezeryan mı?
* kaç kilo aldın?
* şeker yemiyorsun da ne oluyor,ileride yiyecek nasıl olsa.
* yumurtanı,cevizini yedin,sütünü içtin mi? ve daha niceleri...

Olsun her anı çok keyifli hele ki hareketler,çok güzel bir duyguuu.
Herkes anne olsun :) , şaka şaka.İsteyen herkes,istediği zaman olsun.
Fitnat.

Akıl defteri...18.11.2015

Canım oğlum,

Bugün anne karnındaki ilk tiyatron,seni sürekli gezdiriyorum,ne kadar şanslısın :)
Benim yaklaşık 19(yazarken ben bile inanamadım) yıllık arkadaşım Zeynep teyzen,bize İzmir devlet tiyatrosundan bilet almış.Bizde babanla koşarak gittik.
Zeynep teyzeni bir ara sana uzun uzun anlatırım,burada kısaca yazıp geçmek olmaz,ama şimdilik şu kadarını söylesem bile yeter bence;

Tiyatro biletlerimizi almış,ben işten geç çıkıyorum yemek yiyecek zamanım yok diye bir güzel tostlarımızı yapmış,biri senin,biri benim için :) ( sakın sürekli iki kişilik beslendiğimi düşünme,ben en çok senin için faydalı şeyleri yiyorum ama kilo almamak için de hamur işi,ekmek uzak duruyorum) ayranımızı almış,muzumuzu getirmiş,peçetemizi koymuş,daha ne olsun :) çok düşüncelidir çooook...(blogumuzdan haberi var mı tam emin değilim,anne genelde kimseye söylemiyor blogu)

En son gittiğimiz tiyatro gerçekten fiyasko olduğu için biraz korkarak gittik ama eğlenceliydi.
Konusu;

Hayat tesadüflerle doludur. Bazen tesadüf sonucu hiç görmediğiniz bir arkadaşınızı görürsünüz; bazen de hayatınızı baştan aşağıya değiştirecek bir kadın gelir ve sizi bulur. Hiç tanımadığınız bir kadına üç gün gibi kısa bir sürede aşık olabilir misiniz? İmkansız demeyin… Aşk bu… Bir kedi kapınızdan içeri girdi ve yerleşti. Komik ve bir o kadar da şaşırtıcı olaylar tiyatro sahnesinde izleyici ile buluşuyor. Aşk bu, sakın dalga geçmeyin; her an kapınızdan içeri giriverir… 

Ayrıca olay Fransa'da geçiyordu o yüzden bol bol fransızca şarkılar dinledik,uzun zaman sonra çok iyi geldi.Hatta bugün ben sana fransızca şarkı dinleteyim biraz.
Bir kaç görsel de ekledik mi tamamdır.
Bol sanatlı günlerin olsun.
Annen.




Hamile yastığı :)

Hamileyken insanın kendine ve çocuğuna her şeyi almak istemesi çok normal bence :) Her gördüğünü her duyduğunu ay bunu da alalıııııımmm diyerek kendinden geçiyor insan.
Buna babalar nasıl yaklaşıyor tahmin etmek zor olmasa gerek :)

Hamilelik sürecimiz planlı olduğu için her şeye çok hazırlıklıydım.Folik asit yapılacak testler vs...
Bunun yanı sıra bir de hamilelik süresince kendiliğinden gelişen hurafeler var tabi,ne kadarı doğru ne kadar yanlış hala çözebilmiş değilim.
Maydanoz yeme düşük yaparsın,adaçayı içme,nar yeme...uzayan giden listeler,bunlara uydum mu peki? Tabi ki evet :) İnsan içinde keşke olmaması için her şeyi yapabiliyormuş ve daha doğmadan anladım ki,evlat çok kıymetliymiş.

Yastık konusuna gelecek olursak,eğer seyahatte değilsem ve şirketteysem masa başı çalışıyorum tüm gün,ve inanılmaz bel,sırt ağrılarım oluyor.Bunun üzerine bir de '' hamileyken sola yatmak lazım'' cümlesi eklenince kaymaklı ekmek kadayıfı (rafine şeker ve tatlı yemediğim için böyle bir örnek vermek geldi içimden :) durumu oldu.
Bu yaşıma kadar yüzüstü yatan  biri olarak,zorlandım mı? Hem de çok zor zorlandım,hafif sağa dönsem panikleyip sola dönüyorum hemen.
Bu yüzdendir ki inanılmaz sırt ağrılarıyla uyanıyorum,malum bir de kilolara ve büyüyen göbek eklenince ileride daha zor günler bekleyecek sanırım.

Sağolsun canım kocam duruma müdahale ederek,beni bu çileden kurtardı.Artık bir hamile yastığım var hem de benim kadar :)



Peki kullanışlı mı? Henüz iki gündür kullanıyorum,ilk gün yukarıda ki şekilde kullandım,üst kısmını yastık olarak düşünebilirsiniz.Ama benim bir de yastık takıntım olduğu için dün akşam çevirerek yastık kısmını aşağı gelecek şekilde kullanmak istedim,böylece kendi yastığımı kullanabilecektim.Ama çok başarılı olduğumu söyleyemem.Sırt kısmı sürekli benden ayrıldı o da işimi pek görmedi.Bir süre yüzüstü yatmaktan vazgeçtiğim gibi ,yastığıma da elveda demek zorundayım.Hepsi senin için canım oğlum...Aşağıda da internetten bulduğum görsel en azından boyutunu gözünüze kestirebilmek için...Rahat ve huzurlu uykular herkese,bizim için son 4.5 ay :)
Sevgiler,
Fit.

                                       


18 Kasım 2015 Çarşamba

18+4 (17.11.2015)

Canım oğlum,
Beceriksiz annen bir türlü zaman yaratıp istediği fotoları çekemiyor.
Geldik 18+4 'e.
Elimizde doğru düzgün bir fotomuz bile yok :(
İşlerim ve iş yerim o kadar yoğun ki...
Malum iş kadını,ev kadını,aynı zamanda öğrenci,bir yandan da anne adayı olmak,bunların üzerinde hamilelikte beynimizin %3 geri gidiyor olması pek hoş olmadı tabi.
Yolu yarıladık...Akşam babanla bol bol neye benzeyeceğini konuşarak geçti.
Sana şimdiden onu mu alsak,yok bunu alırız kararlarına başladık.
Yapılacak çok iş var çoo..k.
Ama en önemlisi sağlıklı,sıhhatli gel aramıza,geri kalan her şey hallolur.
Annenin son hali;

Kolu görmezden gel lütfen,biraz garip çıkmış.
Bir de bu hafta sana iyi bakamadım diye bir vicdan azabıdır aldı başını gidiyor.
Cevizini,yumurtanı biraz ihmal ettim bu hafta,ama hala sıfır rafine şekere devam ediyoruz.
Bol bol meyve,sebze,balık rutinimizden vazgeçmedik.
Hareketlerinden neyi sevip sevmediğini anlamaya çalışıyoruz,şu haftalarda çok saçma bir tespit ama olsun yine de hoşumuza gidiyor :)
Bol hareketli bir gün dilerim sana.
Annen.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Senin hareketlerin & Babanın heyecanı...

Canım oğlum,
Bugün akşam sana ne olduysa pek bir hareketlendin.
Babana nihayet gösterebildik,çok güzeldi keşke hep hareket etsen böyle...
Bugün baban ilk defa hareketlerini gördü.
Bilgine :)
Annen.

Bir tek annem olsun bana bir şey olmaz...

Hayatta en özel insanlardan biri belki ilki anne bence.Herkesin annesi mutlaka kendine özel,kendine güzeldir ama benim annem sanki bambaşka.Resmen elim,kolum,kulağım,her şeyim.Ne zaman ihtiyacım olsa bir bakıyorum yanı başımda.Hem de hiç bir şey beklemeden,hiç terslenmeden,hiç kızmadan,kırılmadan.Ne yaparsak yapalım,ne dersek diyelim o hep aynı.Aynı düşünceli insan.
Ben annemi hep çok sevdim ama sanki yıllar geçtikçe sevgim daha da artıyor,hem de fazlasıyla.Annemin meşhur lafı,'anne olunca anlarsın'sanırım artık gerçekleşiyor :) Anne oluyorum ve onu her gün biraz daha fazla anlayacağım.
Geçen hafta yine ansızın çıktı geldi,el kolu her zamanki gibi dolu.Meyveler,sebzeler.Hemen eve gelip evimizi toplar,ütümüzü yapar,çamaşırımızı yıkar.
Antalya'ya seyahate gidince bunu bir fırsat bilmiş ve koşarak bize gelmiş.Malum aşure  zamanı,bir güzel bizde aşureleri yapmış,komşulara dağıtmış.Bütün dolaplarımı düzenlemiş,bir de doğum için malum çarşaflarımı hazırladığı için (evet 4.5 ay önceden,hangi çarşaf hastaneye gidecek,hangisi evde kullanılacak :) birde gitmiş onun eksiklerini tamamlamış.
Ben o bu kadar iş yapıp yoruluyor diye ona üzülüyorum,o ben çok çalışıyorum diye bana üzülüp,işlerimi halletmeye çalışıyor,komik bir halimiz var.
Sonuç olarak,ben annemi çok anma çok seviyorum.İnşallah bizim sıpa da bizleri bu kadar çok sever.
Annelerinize iyi bakın!
Sevgiler,
Fit.

Koşturmaca...

Canım oğlum,
Seninle gezmelere devam ediyoruz,biraz hareketli,biraz da stresli bir hayatımız var ama sen şimdiden ayak uydurdun gibi :)
Geçen hafta 3 gün Antalya'da seminerde olduğumuzu söylemiştim sana.
Cumartesi gece 23.30 da evimize geldik.Evde baban ve Nihal teyzen,Cihan amcan vardı.Nihal teyzeler sen çok merak etmişler, sana bir arkadaş daha geleceği için ileride bol bol göreceksin onları.
Nihal teyzende 3 aylık hamile.
Cumartesi gece onlarla biraz oturduktan sonra,uyuduk artık.
Pazar sabah her zamanki saatimizde kalktık yani sabahın 8inde.Sonra seni Urlada Denizaltı'na kahvaltıya götürdük,malum unutkanlığı tavan yapan annen,geçen hafta orada hem montunu hem güneş gözlüğünü unutmuştu :)
DenizAltı cafe çok güzel bir yer,deniz kenarı.Hafta sonu biraz kalabalık oluyor ama kalvaltısı çok lezzetli.

Oradan Alsancağa alışveriş ve kahve keyfi için devam ettik.Akşam üstü Nihal teyzenleri yolcu ettilten sonra babanene gittik,oradan yeter artık evimize geçelim dedik :)
Saat 20 sularıydı ayaklarımızı uzatıp oturma planları yaparken babanın arkadaşı Emrah amva ve Asiye teyze aradı Bornovaya çağırdı.Evet biz kalktık o saatten sonra hazırlanıp Bornovaya gittik.Muhabbet çok güzeldi bütün akşam oturduk,saat 12ye doğru kalktığımız zaman inanılmaz bir başağrısı ve uykusuzluk vardı.O zaman çok üzüldüm bu kadar koşturma arasında sanırım bazen sana çok yükleniyorum.Oradan oraya koştururken seni çok üzüyorum ya da yoruyorum.Umarım sende benim gibi gezmeyi seversin.

Bu aralar iş yeri yoğun,malum bir de okul derken,sanırım tahammül sanırım ve sabrım azaldı.Daha çabuk üzülüyor,daha çabuk kızıyor ve kırılıyorum.Normalde belki alttan alabileceğim şeyleri artık kaldıramıyor durumuna geldim.Sanki bütün insanlar toplanıp sabrımı deniyor,ama sen, düşündüğüm zaman hepsi geçiyor ve hepsini arkada bırakıyorum.En güzeli de sanki bu anları anlıyormuş gibi bana hemen bir sinyal yolluyorsun ve ben çok mutlu oluyorum.
Seni çok yoruyorsam şimdiden özür dilerim ama doğduktan sonra da oturmak yok,seni kaptığım gibi gezmelere götüreceğim inşallah :)

Bugün yine zor bir gün ama ben sevdiğimiz müzikleri dinleyerek sakinleşmeye çalışıyorum.
Şuan; Somewhere over the rainbow dinliyoruz...
Dikkat et kendine.
Annen.

13 Kasım 2015 Cuma

Hoşgeldin 18.hafta

Canım oğlum,
Bugün 18.haftamıza dolayısıyla 4.5 aya hoşgeldin diyoruz.
Şuan sanırım biraz komik bir benzetme olacak ama babycenter'a göre dolmalık biber kadarsın :)

Bu satırları sana Antalya-Belek Golf Resort Otelden yazıyorum.Benim karnımda buraya ikinci gelişin.Çok geziyorsun çok...Kongrem var burada,hava çok güzel olsa da biz pek dışarıya çıkmıyoruz ama seni çok güzel güzel besliyorum.Cevizler,bademler,muzlar,erikler.Sanırım ve mecburen sende meyveyi benim gibi çok seveceksin gibi geliyor :)

Dün akşam seninle çok heyecanlı anlar yaşadık,çok güzeldi ama babanın yanımızda olmamasına çok üzüldüm.Biz Antalyada olduğumuz için yarın geceye kadar ayrı kalacaksınız.
Dün akşam iş nedeniyle stresli saatler yaşadım ve biraz da üzgündüm ama sen tam o anda,benim en dipte olduğum noktada minik hareketlerinde beni aldııınnn çooo.k uzaklara götürdün.Hemen uzandım ve hatta göbüşü açtım acaba ben mi abartıyorum diye ama orda minik minik harekletin çok güzel bir şekilde görünüyordu.

İlk hamilelikte 20-21.hatta 22.haftada hareketler hissedilir deniyordu ama sen bana bir haftadır zaten sinyaller yolluyordun ama dün akşamki his tarif edilmez.
Sen daha doğmadan bu kadar güzel heyecanlar,tarif edilemez duygular yaşatıyorsan,doğunca nasıl olacaksın çok merak ediyorum.
hadi bakalım,bol hareketli bir haftan olsun :)
Annen.


11 Kasım 2015 Çarşamba

10.11.2015...İlk kıpırtılar...

Annecim bugün 10 Kasım,bizim için çok önemli bir gün.
Atatürk'ü anma günü.Sen doğduğun zaman sana uzunnn uzun anlatacağız Atatürk'ü.
Bugün bunu yazmayı planlarken,birden bir haftadır hissettiğim kelebek uçmaları birden kıpırtılara döndü ve ben çok heyecanlandım.
Sokak ortasında oturup hüngür hüngür ağlayasım geldi ama hormonları bir anda bastırıp yoluma devam ettim :)

Anne olmak gerçekten çok güzel bir duyguymuş,tabi kalemi ben elime aldım diye babana haksızlık etmeyelim çünkü o da çok heyecanlı,oda seni 4 gözle bekliyor,hareket etmen için sabırsızlanıyor.
Her gün dua ediyorum,anne,baba olmak isteyen herkese nasip olsun ve sağlıklı,sıhhatli evlatlar gelsin.

Daha karnımdayken bütün hayatımı değiştirdin,beslenme düzeni,yaşam şekli,heyecanlar.Bazen de vicdan azabı.İşim çok yoğun ve bazen de çok stresli olabiliyor.Sana bu stresleri yaşattığım için çok ama çok üzülüyorum.Hemen kafamı dağıtmaya çalışsam da bazen sinirleniyorum,geriliyorum ve bunların hepsini hissettiğin için de kendime çok kızıyorum.Ama inan elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Umarım doğduğunda da,sana iyi bir anne ve baba olabiliriz.
Annen.

8 Kasım 2015 Pazar

İstanbula yolculuk...

06 Kasım 2015 Cuma günü,17.haftaya merhaba dediğin gün yine İstanbula yolculuk yaptık beraber.O kadar uslusun ki,beni yolculukta hiç üzmüyorsun,ben de sana çok dikkat ediyorum.
Kontrollerden,hamileyim diyerek geçiyoruz tabi ki,bizi kontrol eden teyzeler bazen çok kibar bazen de çok kaba.
Olsun seninle her şeye varım ben :)
İstanbul'u ben gezmek için çok severim,yaşamak içinse çok zor ve kalabalık bulurum.Trafikte biraz stres olmuş ve sana yansıtmış olabilirim,özür dilerim şimdiden.
Umarım senin de her yeri benim kadar karış karış gezme ve bilme fırsatın olur.
En azından ben ve baban sana tüm imkanlarımızı sağlamaya çalışacağız.
Baksana ne güzel bir görüntü;



Sana el yazısı ile en sevdiğim defterlerden birine (annenin defter ve kırtasiye malzemeleri hastalığı var) günlük tutmak istiyorum ama inan zaman bulamıyorum,o yüzden elimden geldiğince bu bloğu güncel tutmaya çalışıyorum ki,ileride okuma fırsatın olsun.

En sevdiğim sözlerden birini de sana hatıra olarak yazayım;
Home is good,away is better :)
Çok gez ve çok gör.
Annen.

07.11.2015 ..Canım Oğlum...

Büyük gün geldi,çattı.Bir aydır bugünü bekliyorduk.Babanla,ben genel durumun hakkında meraklanırken,diğer eş-dost-akraba cinsiyete odaklandı biraz :)
O kadar çok soru geldi ki,son günlerde bizde meraklanmaya başladık.
Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri,aslında en büyük derdimiz sorunsuz bir hamilelik ve sağlıklı-sıhhatli bir bebek dünyaya getirmekti.
Çok şükür hamilelik kısmı çok rahat,şimdiye kadar seninde her şeyin yolunda.

Bugün kontrole babanende geldi,oda çok merak etti seni.Doktorumuz rutin kontrollerini yaptı ve şimdilik her şey şahane.
Kilomuz 55.4 (şimdiye kadar 400 gr.aldık)
Tansiyon : 11.7 (gayet makul)

Sıra geldi sanaaaa,ilk görüntü geldi.
O da ne! Namaz kılar pozisyona geçmişsin,yüzüstü yatıp top gibi kıvrılmışsın.Ve sana türlü şebeklikler yapmamıza rağmen(doktorun seni dürtmesi,benim yan dönmem,öksürmem) bir saat boyunca pozisyonunu korudun.Kordona dolanmışsın,oda zorladı sanırım seni.Dizlerinin üstünde o kadar komik bir halin vardı ki...
Bize sadece iki defa pipini gösterip,yine kapadın kendini.

Cinsiyetini öğrenmek çok garip bir duyguymuş.Babanın da benimde cinsiyet konusunda bir beklentimiz yoktu ama öğrendikten sonra hamilelik sanki daha da ciddileşti.
Artık daha çok hamile olduğumu anlamaya başladım.
Eren& Ozan abi çok mutlu kendilerine bir oyun arkadaşı daha çıktı diye.
Tabi Beril teyze& Okan amcada bir o kadar mutlu,Ateşe kardeş geldi diye.
Sonuç olarak,senden tek isteğimiz,sağlıklı sıhhatli hayırlısıyla gel.

Şimdi çok zor bir görev bekliyor.
İsim konusuuuuuu...
Umarım sevceğin bir isim bulabiliriz sana.

İşin komik tarafı 199gr.sınnn,bir paket sanayağından bile küçük :)
Şuan bir turp kadarsın,boyunu malesef ölçmemize izin vermedin,boy konusunda babana çek lütfen :)

Seni çok seviyor ve şimdiden özlüyoruz.
Fitnat.


4 Kasım 2015 Çarşamba

Perşembe / Radyo-3 Vİvace...

Evet minnağım bugün Perşembe,ve biz perşembe sabahları Radyo 3-te Vivace programını dinliyoruz.
Klasik müziği umarım seversin ama sakin müzikler dinlemek senin için iyiymiş,yoksa her türlü müziği elimden geldiğinde dinletmeye çalışıyorum.

Bu ara söylemişmiydim bilmiyorum ama annen Torbalı'da Pancar Organize sanayi bölgesinde çalışıyor.
Bugün hava 22 derece,güneşli.
Yarın beraber İstanbul'a gidip universitede sunum yapacağız.
Seninle beraber çok heyecanlı olacak.
Fitnat.

İlk hediyelerin...

Şimdiden çok şanslı bir bebek olcakmışsın gibi geliyor bana :)
Geçen hafta Ankara'da ilk hediyelerin geldi bile...
Müjdan teyzen sana çok cici kıyafetler almış,Beril teyzende ilk kitaplarını...



Biraz daha zaman geçsin diye bekliyoruz,daha sonra çok işimiz var.Odanı hazırlayacağız (tabi ki önce odanı boşaltmamız lazım :) ) Daha sonra Eren& Ozan abinin odasındaki eşyaları alacağız,sana güzel bir oda yapacağız.Abiler kendilerine artık genç odası yaptılar,bizde onların eşyalarına konduk tabi...Sadece odaları mı? Tabi ki değil,battaniyeler,alt açmalar,park yatak,kıyafetler...Demiştim sana çok şanslı bir bebek olacaksın diye :)

Önce sağlıkla gel,sonrası kolay hepsini hallederiz :)
Annen.

Sağlıklı Beslenme ... #sugarfree

Minik yavrum,senin için hayatımda olmadığı kadar düzenli ve sağlıklı besleniyorum.
Öncelikle radikal bir karar alıp,şekeri hayatımızdan çıkardım,umarım ileride bana kızmazsın :)
3.5 aydır,meyve şekeri dışında şeker tüketmiyoruz.
O sevdiğimiz tatlıları,hamur işlerini,çikolataları uzuncaaa bir süre rafa kaldırdık.Hele ki Snickers...
Amanın,ben ki bir oturuşta herkesin şaşırdığı şekilde 3 tane yiyebilirdim.
Olsun,yeter ki sen sağlıklı ol,deneyelim bakalım şekerle tanışmaman sana ne gibi artılarda bulunacak.

Günde 3.5-4 litre su içiyoruz beraber,bunu da bu hafta sonu doktorumuza soracağız acaba fazla mı diye.
Her gün menümüzde yumurtamız,peynirimiz,arada unutsak da sütümüz,cevizimiz,bademimiz,hurmamız ve olmazsa olmaz meyvemiz var.Tabi bir de yoğurt.
İnşallah sen de benim gibi meyveyi çok seversin,baban çok hoşlanmıyor ya da her zaman aklına gelmiyor.

Sitelerden birinde bir menu planı buldum çok düzenli tutamadım ama artık bu haftadan itibaren daha düzenli yazmaya çalışıyorum ki yediklerimi takip edeyim,atladığım bir şey olmasın.
Eklemeye çalıştım ama ekleyemedim.
Buraya linkini ekleyeyim bari,merak edersen ilerde;

http://www.mommyhatescooking.com/wp-content/uploads/2011/10/MenuPlanningWeeklyPrintable.pdf

En çok merak ettiğim konulardan biri hamileliğimi kaç kilo ile bitireceğim.Evet kilo takıntılı bir annen var,hatta öyle ki ben hamile olunca kesinlikle psikoloğa giderim diyordum ama hiç öyle olmuyormuş.Tek derdim sağlıklı olman...Senin sağlıklı olmaz için inan elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Dr.amcamızda 10 kilo ile bitirmek istiyor.

Hamileliğe tatil nedeniyle veremediğim kilolarla başladım o yüzden her zaman olan 50 kilom gitti ve 55 kilo ile başladık.
Şuan 16+5 teyiz ve biz hala kilo almadık :) Sadece hamur işini,tatlıyı,ekmeği kestik tabi bazılarının tamamen kesemedik.Makarna gibi yiyecekleri kısıtlı yiyoruz,daha çok sana sağlık katacak yemekler yiyorum.
Bugün itibari ile; 54.6 kiloyuz..


 Tabi senin sağlığın açısından yine manikür,pedikür ,boya,oje gibi işlemleri de rafa kaldırdık,ayaklar pek şahane görünmüyor olabilir :)
Kozmetik kısmını ayrı bir mail olarak yazarız.
Cmt görüşmek üzere,
Annen.




2 Kasım 2015 Pazartesi

16+3...Vivaldi spring...

Bugünü,bu haftayı,dünden sonrayı katlanabilir kılıyorsun minik bebeğim.
Sana deli gibi müzik dinletiyorum iş yerinde...
Bazı rivayetlere göre henüz duymuyorsun ama olsun,müzik ruhun gıdasıdır :) (5.aydan itibaren duymaya başlayacakmışsın,olsun az kaldı,antreman olur...
Tek sorun; annen yüzünden kavram karmaşası yaşayabilirsin.

Mesela bugünün şarkısı Vivaldi-Spring...Bugün sana bunu dinletiyorum bol bol...
Son zamanlarda dinlediklerimiz ise;

* Bach Prelude
* Pregnancy Relaxing Piano Music (bu daha çok benim için :)
* 8 hours lulababies for babies to go to sleep
* Salsa,bachata gibi latin muzikler
* Her sabah işe geldiğimizde joy fm
* Jehan Barbur
* Yeni Türkü
* Blues
* Can Atilla
* Ney sesleri
* Bülent Ortaçgil vs...

İşte tam bu nedendir ki hangi tarz müzik seveceksin merak ediyorum.Sabah işe geldiğimde ruh halime göre dinleyeceklerimiz değişiyor çünkü.İşin en güzel tarafı çoğu insan tersine klasik seviyor olmam artı bir özellik diye düşünüyorum,aksi taktirde gerçekten sadece senin duyman için dinlemek işkence halini alabilirdi :)

Bu arada 7 Kasım kontrol günümüz.Lütfü amcamıza gideceğiz.Evet merakla beklenen cinsiyet konusunu o gün çözmüş olabiliriz.Bana bir gün kız,bir gün erkek gibi geliyor :) Çok komik,ikisi de çok heyecanlı geliyor.Ama beni daha çok heyecanlandıran konu ise,neler yapıyorsun , ne kadar oldun,bize nasıl show yapacaksın :)

Ayrıca uzun uzun listeler yapmaya başladık babanla.Ben bir liste yolluyorum,o bana hemen başka bir liste yolluyor,ben zaten yapmıştım diye :) Site isimleri yolluyor baban,bak bunlara üye olmak lazım diye.
Akşamları da şimdiden seni dinlemeye başladı bile.Değişik su sesleri duyuyormuş :)
Az kaldı,cumartesi günü görüşeceğiz.
Annen.

2 Kasım 2015...

Kapkaranlık bir güne uyanmak.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir gün.
Yaşadığım ülkeden ve insanlarından utanç duymak.
Bu ülkeye bile bile bir evlat getirecek olmanın karamsarlığı...
Denilecek hiç bir şey yok,göz göre göre teslim ettik ülkeyi.
Hem de kime?
Aylarca insanların ölmesine neden olan,insanların acılarını bile yaşamalarına izin vermeyen,Atatürk'ü tanımayan,insanlara sevgiyi geçtim saygısı,tahammülü olmayan,kendi dediğinden başka doğrusu olmayan,kadınlarını vasıfsız insan gören,insanları açlık sınırına taşıyan,yiyecek ekmek bile bulamamalarına neden olan,ülkeyi karış karış satan,iç savaş çıkartan,tüm teröristlerle iş birliği yapan insanlara...
Daha fazla sayamıyorum,saydıkça,yazdıkça boğazım düğümleniyor.
Bu ülkenin %50 insanı dedi ki,ne yaparlarsa yapsınlar ben yine bu insanlara oy veriyorum.Yiyecek ekmeğim yok ama olsun,çaldılar AMA olumlu şeylerde yaptılar diye diye,diye diye bu koskoca AMAların arkasına sığınarak sandığa ikinci kez gidip bu insanlara oy verdiler.Hem de öyle bir oy ki,kalktılar yine tek başına iktidar oldular...

Korkuyorum artık,önümüzü görememekten,yaşanacaklardan,doğmamış evladımın geleceğinden,%50 dışında kalan insanların hayatlarından korkuyorum.
Oy veren %50 umrumda bile değil.Evet ötekileştirmeyse aynen öyle.O insanların etrafımda olmasına katlanamıyorum.Gözümün içine baka baka zafer çığlıkları atmasına dayanamıyorum!

Uyanmadı ülkem uyanmadı.
Daha ne kadar umut besleyebiliriz ki?
Fitnat.