23 Aralık 2015 Çarşamba

Konya...

Bugün 23+5teyiz..Bu hafta yoğun bir programımız var annecim,saba bu satırları gecenin bir körü Sabiha Gökçen havalimanında,bir yandan yüksek lisans dersimizi dinlerken yazıyorum :)
Dün Konyaya gittik seninle,yine çok sevdiğimiz Hich otelde kaldık,ve soğuktan az biraz totomuz dondu.Hasta olacağım ve sana zarar verecek diye çok korkuyorum.
Bu gece 2 civarında evimizde olacağız,neyseki yarın İzmirde randevularımız olduğu için şehirde kalacağız.
Cuma günü ver elini Adana..

Seni bu aralar biraz fazla yordum sanırım ama beslenmemize inan çok dikkat ediyorum.Seni nereye gidersem gideyim sağlıklı besleniyorum.
Dün Sabiha gökçende patlama olmuş ve bir kişi ölmüş,ya bizde burada olsaydık,sana bir şey olsaydı diye her şeyde aklıma sen geliyorsun.
Bugün bebek araban gelmiş,içimi bir heyecan kapladı.Baban bize fotosunu yolladı ama biz gitmeden açmıyor :)

Her akşam saat 22.30 civarı o kadar hareketleniyorsun ki doğduktan sonrada böylemi olacaksın bu saatte merak ediyorum..
Her tekmen ayrı bir heyecan.
Seviyorum çok seni.
Anne fito.

18 Aralık 2015 Cuma

18.12...23.hafta

Annecimmm,
Sen ne kadar çabuk büyüyorsun da haftalar bu kadar hızlı geçiyor.
Bir yandan korkuyorum bir yandan da aramıza katılacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum.
İçimde hep yetersizlik duygusu,sanki bir şeyleri eksik yapıyorum ya da geç kalıyorum.
Baksana 23.haftalık oldun bile hep hayal ettiğim her hafta fotomuzu çekme fikirleri kaldı bile.daha doğru düzgün fotomuz yok :(
Telefonumun kamerasının bozuk olmasından da kaynaklandı tabi,her seferinde makineyi çıkart çek yapamadım.
Gördüklerim çok güzel geliyor,ilerisi için çok güzel hatıralar bunlar..
Gelelim bugün sana..
Mango kadar olmuşsun,buralarda çok ünlü bir meyve değil henüz...
Yani bir mandalina,portakal değil :)
Bak bakalım nasılsın bugün,ne kadar olmuşsun...


Bir de bana bak,ben nasılım bugün :)



Git gide ikimizde büyüyoruz ikimizde.Hareket ettiğin zamanlarda ne kadar mutluysam,hareketsiz olduğun dönemde de o kadar huzursuzum,sürekli neler yapıyorsun diye meraklardayım.
Banan hadi oğlum dediği zaman sanki tekmeler yada hareketlenmeler çoğalıyor,çok eğleniyoruz :)
Şimdiden felaket senaryoları yazılıyor,çocuk doğunca uyuyamayacaksın,dışarıya çıkamayacaksın,gezemeyeceksin...Tamam biz bunları kabul ederek yola çıktık ama herkeste bunlar böyle olmak zorunda değil ki...
Sen nasıl istiyorsan sana göre hareket etmek istiyorum aslında,ne zaman uyumak istersen uyu,ne zaman emmek istersen o zaman.Ama tabi şimdiden atıp tutmak da çok gerçekçi değil onu da biliyorum :)
Sağlıkla gel annem başka bir şey istemiyorum,istemiyoruz...

Artık yavaştan duymaya başlıyorsun,ne demek ki bundan sonra daha fazla müzik dinleyip,dans edeceğiz:Evimizde zaten müziğimiz hep var aslında,iş yerinde de sabahtan akşama dinliyorum ama malesef kulaklıkla,olsun onun da faydası olur bence.

Ben hala çok rahatım diyebiliriz,bu kadar güzel bir hamilelik sağladığın için çok teşekkür ederim.İş yerindekiler biraz hızlı yürüyorum diye kızsalar da engel olamıyorum.Geçen akşam babanen bize gelirken benim arkamdaymış seslen seslen duyuramamış sesini,malum biz biraz hızlı hareket etmeyi seviyoruz :)
Yemem hala aynı,sadece dün akşam canım pek bir şey istemedi.
Sabah tartıldığımda kilo almamış hatta 200 gr.vermiş gibiydim.Sadece #sugarfree,az ekmek,az makarna felsefemizi uyguluyorum aslında.Biraz fazla ve bolca meyve yememiz dışında pek de problem yok :) Biliyorum sen de benim gibi meyveyi çok seveceksin,e mecbur :)


Kendine dikkat et annem,bizi habersiz ve hareketsiz bırakma:)
Fitnat.


11 Aralık 2015 Cuma

22.hafta (5 buçuk ay)

11.12.2015
Beşinci ayıda yarıladıkkkk,hadi bakalım hayırlısı.
Bu 5 aydan sonrası 40 yaş üstü gibi oldu,insan söylemeye çekiniyor,nasıl oldu bu kadar hızlı geçti diye için için panikliyor insan,malum bir de hiç bir şey hazır değil diye ben kendi kendimi yerken,fenalardayım.
Bu hafta minik yavrum su kabağı kadarmış,o nasıl bir şey bilemedim,bir foto ekleyeyim de unutmayayım,malum bu aralar hafıza tavan yaptı bende.Olan beynimi de kaybetmiş gibi hissediyorum.


Bende hala çok bir değişiklik yok,iki gündür sabahları biraz midem bulandı pek bir panikledim,neyse ki geçici bir durummuş.Son zamanlarda çok ve hızlı genişliyorum gibi geliyor,sanırım hamile kaldığım kiloya ulaştım (ilk zamanlarda dengeli beslendiğim için biraz kilo vermiştim)



Sabahın köründe çekilen fotodan fazla hayır beklemeyeceksin :) Biraz bulanık,biraz da karışık görünsede şuan 56.4 kilodayım.Tek pişmanlığım normalde olmam gereken 50 kilo ile hamileliğe başlayamamış olmam.Kilo problemi benim için sadece ilerleyen aylarda çok ağırlaşıp sorun yaşamamam için.Yoksa anne olmak,en azından hamileyken bile bu kadar yoğun duygular hissedebilmek her şeye değer.



Yeme konusunda canım bol bol tatlı istemekle beraber,tahin-pekmez & tahin helvası,hurma,kuru kayısı ile bu problemleri çözebiliyoruz.Sağlıklı beslenmeye devam.
Et konusu hala fazlasıyla canımı sıkıyor ki çok severek yediğim köfteden bile uzaklaşmış durumdayım.

6.ayda görüşmek üzere :)
Esen kalın.
Fit.

8 Aralık 2015 Salı

Beş aralık doktor günü...400 gr...

Hafta sonu sabahın köründe kalkmak,hatta üstüne gece de uyuyamamak paha biçilemez.Bizim sıpa heralde gece kalkmalara hazırlıyor şimdiden.
Doktor randevu günü fazlasıyla stres ve heyecan yapıyor bende.Acaba bebik nasıl,iyi mi,her şey yolunda mı,kalbi ile ilgili herhangi bir problem çıkar mı..wuhuuuu bin beş yüz tane soru olunca insanın kafasında hali ile stres topu gibi oluyor.
Bir yandan da helecanlar,helecannnlarrr.Şimdi bize kendini gösterecek mi? Hareket edecek mi bitmek tükenmeyen ama beni fazlasıyla tüketen maraton :)

Randevu saatine kadar hareket etsin diye yediğim tahin pekmez de cabası,tüm gün içim yandı içimmm.Anne olmak ne kadar zormuş tahmin etmeye başlıyorum ama bir o kadar da keyifli.Randevu saatimiz gelip çattı,400 gr.almışım.Toplamda 800 gr.Yani daha hamile kaldığım kilonun bile altındayım.Bu çok sevindirici haber.Normalde de kilo takıntım hep vardır ama hamilelikte bu kadar kiloya takmamın tek sebebi,bebeğe fazla yük yüklemeyeyim,doğumda herhangi bir sıkıntı olmasın,yoksa kilo dediğin iki aya bakar,o konuda yaşanmış tecrübelerim,deneyimlerim var :)

İlk aşamayı atlattık geldik tansiyon,nabız bıdı bıdı.Tansiyonum genel anlamda düşüktür,hamilelikte de pek problem yaşamıyorum ama bugün küçük bir sürpriz oldu ve benim nabız 124 çıktı,e biraz fazla tabi.
Bir ay boyunca takip edeceğiz bakalım,heyecandan mıdır,yoksa başka bir problemden mi diye.Ben heyecandandır diye kalbimi ferah tutuyorum.

Paşa hazretleri 393gr.mış.Doktor şuan bunların üzerinde durmaya gerek yok dedi.Her şey yolunda bizim için önemli olan o.Tek yolunda olmayan bizimki dini bütün bir şahıs sanırım.Yine namaz pozisyonuna geçti ve gidene kadar da öylece kaldı.Yüzünü göstermiyor bir türlü bize,öleceğim meraktan.

En heyecan dolu an ise,ellerini hareket ettirirken hem ultrasondan görüyoruz,hemde ben hissedebiliyorum.Böylece kımıldanmaları daha da anlamlanmış oldu.Çok heyecanlı,çok.

Görüşmemizin iki sevimsiz kısmı vardı...
1-Aylardır planladığımız,kimselere çaktırmadan deli gibi araştırmalar yaptığım,güzel bir Bulgaristan kış tatilinin iptali,en azından benim için.Doktor ben olsam gitmezdim dediği an akan sular duruyor,bende amannnn nolcakkkk domuz gibiyim maşallah,arabada kiralamışız,ver elini Bulgaristan diyemedim.Denmiyormuş!Olsun,oğlumuzla daha şahanelerine gideriz.Neydi,anne olmak fedakarlık ister.Babasının gitmesi için ısrar ettik,ne de olsa onun gitmemesi için bir sebep yok,en azından plan iptal olmasın.
2-26.haftadan sonra yediklerine çok dikkat edeceksin!! Yeşil sebzeler,kuru bakliyatlar,et,balık yiceksin,hazır tavuk yemeyeceksin,e tabi bir de şimdi yediğin kadar meyve yemeyeceksin.İnsanın dünyası yıkılır mı? Benim yıkıldı.Et yememe olayımı kimseye anlatamıyorum artık anlatmaya da çabalamak istemiyorum çünkü çok sıkıldım.Kocama göre önyargılıyım,annemlere göre denesem yiyebilirim,kayınpederime göre ben ağzımın tadını bilmiyorum gibi liste uzayıp gidebilir.
Kimse de ya arkadaş sen yemiyorsan bir bildiğin vardır demiyor.

Bu durumlarda çok üzülmeye başladım,sanki bir tek ben çocuğu düşünmüyorum ve insanlara göre en basit konu et yemeyi bile reddediyorum ama herkes çocuğumu benden daha çok düşünüyor.
Felaket senaryoları başlıyor,ama bak yemezseeeen!
Sen annesin vicdanın nasıl rahat edecek!
Artık üstüme üstüme geliyor ve yeme/içme/kilo ile ilgili muhabbetlere katlanamıyorum.Sinirlerim tepeme çıkıyor ve bir süre kendime gelemiyorum.Umarım bu süreci biraz daha sakin atlatabilirim :(

Sağlıklı ve sakin günler...
Fitnat.

4 Aralık 2015 Cuma

21.hafta..04.12.2015

Ben kendimi her hafta değil her gün yazıyor gibi hissediyorum.Zaman ne kadar çabuk geçiyor.Zaman hızla geçtikçe bende de panikler tavan yapmış durumda.Daha hiç bir şeyimiz hazır değil!!! Evet daha nurtopu gibi 4 ayımız daha olabilir ama bilen bilir ben az biraz tez canlı bir insan olarak,şuan elimin altında her şey hazır olsun istiyorum.En büyük korkum da mükemmel giden bir hamileliğim olmasına rağmen,ya son aylarda aksi bir durum oluşursa ve ben her şeye yetişemezsem! Tamam her zaman olumlu düşünüyoruz ama bu gibi durumlarda da b planı yapmak lazım değil mi?

Bugün bizim toraman(bir de isim sorunsalı devam ediyor) 21 haftalık oldu.Ben kendimi bu sıralar çok dinç ve hareketli hissediyorum.İş yerim inanılmaz ama inanılmaz yoğun ve yorucu ,bir de akşam dersler eklenince ara sıra yorulduğum doğru.
Ama ne zaman bizim ufaklık hareketlenmeye başlıyor,değmeyin keyfime.Ben bu kadar güzel hisler yaşarken,babasının hissedememesine inanılmaz üzülüyorum.O yüzden ne zaman biraz kımıldanda hemen evin içinde bağırınmaya başlıyorum,koşşş kooooşşşş! :)

Bugün 21.haftamıza girdik ve biz artık bir havuç boyundayız.
Yarın doktor kontrolümüz var ve neler olduğunu neler yaptığını göreceğiz insallah.
Şimdiden dinlen ki,yarın bize bol bol hareket et :)
Fit.


1 Aralık 2015 Salı

Hilmi amca...

Ölüm bana biraz ağır geliyor,öyle aman hastaydı,aman yaşlıydı gibi teselliler bulamıyorum.
Hilmi amcada da öyle oldu.Yılların Hilmi amcası bir anda gitti mi şimdi? Hemde sessiz sakin...
Hilmi amca,teyzemin kayınpederi,yani bizim kuzenlerin dedesi.Ama o kadar uzun yıllardır teyzemlerle yaşıyor ki artık hepimizin dedesi oldu sanki.
Eşek kadar adamlarız bize hala bayramlarda harçlıklarımızı verirdi,hem de küçük büyük demeden tüm mahalleye.
Dün gece sessizce ayrılmış aramızdan.
Mekanı cennet olsun,rahat uyusun.
Sevdikleriniz hala hayattayken iyi bakın onlara,sevin hem de çok sevin.
Sev,çünkü sevmek en kolay!
Fit.

30 Kasım 2015 Pazartesi

Hamilelik sorunları...

Düşündüm düşündüm pek keyifli bir başlık bulamadım yazıya :)
Hamileliğim her zaman bahsettiğim gibi çok keyifli ve sorunsuz geçiyor.Yoğun iş tempomdan dolayı ara ara yorgun,sinirli ve asabi olabiliyorum ama bence bunun hamilelikle çok ilgisi yok :)
Son zamanlarda bazı problemler yaşamaya başladım ama bence problem sayılamayacak kadar hamileliğin doğasında olan şeyler...

Birincisi gece bacağıma giren kramplar: Öyle böyle bir acı değil,insanı gece uykusundan uyandıran ve geçene kadar inleten bir acı.Kalsiyum ve magnezyum azlığından kaynaklanabileceği yazıyor bazı kaynaklarda.Ya da yorgunluk,fazla ayakta kalma,kilo alımı,varisler başlıca nedenleri olabiliyor...
Çözümü ise magnezyum açısından zengin besinlerle beslenmek,bacak bacak üstüne atmamak,uzun süre ayakta kalmamak,gece yatarken ılık duş almak hatta mümkünse en güzeli yürüyüş yapmak.
Ben biraz vakitsizlikten biraz da tembellikten yürüyüş kısmını çok aksattım.Akşamları derslerim olduğu için çok başarılı olamıyorum.

Diğeri ise kaşıntılar.Son zamanlarda vücudumun her yeri inanılmaz kaşınıyor.Beril hamileyken bir toplantıda benim giydiğim elbiseyi giyip,toplantı boyunca kaşınmıştı ve ben duyduğumda çok ama çok vicdan azabı duymuştum.Şimdi onu daha da iyi anlıyorum.
Dün akşam konsere giderken karşıya vapurla geçelim,vapura kadar da yürüyüş yapmış oluruz dedik.Ben havanın soğuk olacağını düşünerek pantalonumun içine kilotlu çorap giyme gafletinde bulundum.Aman Allahım.Böyle bir hata yok.Bütün vapur boyunca kaşıntıdan ve mutsuzluktan öldüm.Ve tabi bu durumdan en muzdarip olan da Talat oldu :( Konsere gidip döndükten sonra resmen her yerimi kanatana kadar kaşıdım.Bu saatten sonra giydiklerime dikkat edeceğim dedim kendi kendime ama bugün giydiğim elbise yine aynı etkiyi yarattı.Şuan kollarım deli gibi kaşınıyor ve kendimi 'uyuz' olmuş gibi hissediyorum.

Neyse en kötü sorunlarımız böyle olsun,geri kalan her şey çok keyifli.
Hele ki hareketleri.Muhteşem!
Sevgiler.
Fit.

29 Kasım 2015 Pazar

Boğaziçi Caz Korosu...29.11.2015

Boğaziçi Caz Korosunu  Taksim Gezi olayları ile tanıyıp ve inanılmaz beğenmiştim.O gün bugün konserine gitmek istiyordum ama bir türlü nasip olmadı.
Son yıllarda o kadar çok başarıları var ki,ülkemizi uluslararasında temsil ettiğimiz iyi olaylardan bir tanesi sanırım.
Günlerdir konserin gelmesini bekledim ancak küçük bir sorun vardı yine o da tüm hafta sonu kongremin olmasıydı.Neyse ki saatleri uygun olduğu için bir problem olmadan gidebildik.
Bostanlı Suat Taşer tiyatrosunda sahne aldılar ,daha önce orada hiç bir etkinliğe katılmadığımız için nasıl bir ortam olacağını bilmiyorduk.
Küçük ama geniş ve ferah olması nedeniyle koşullar da gayet iyiydi.

Sahneye çıktıları anda çoşkuları,enerjileri bir anda sahneyi sardı.O kadar genç ve yetenekliler ki,fırsat bulan herkesin izlemesi ve dinlemesi lazım bence.
2 saat boyunca keyifle izledik.En güzel yanlarından bir tanesi bizim junior da keyif aldı sanırım.Konser boyunca inanılmaz hareketliydi.
Gecenin sonunda,son üç şarkıyı Karşıyaka çok sesli korusu ile birlikte seslendirdiler, ve o grupta Filizin de olması çok keyifliydi.

Umarım çok daha geniş kitleler tarafından dinlenirler.
Keyifli haftalar.
Fit.


20.hafta (5.ay) 20.11.2015

Zaman çok mu hızlı geçiyor bana mı öyle geliyor?
5.aya ne zaman girdik,ne zaman bu kadar büyüdün?
O kadar koşturma içerisindeyiz ki,sen daha doğmadan sana yeterince vakit ayıramadığım için vicdan azapları fena,bir de doğunca neler olacak tahmin edemiyorum.
Son zamanlarda hareketlerin artık o kadar güzel hissediliyor ki,her geçen gün daha da heyecanlanıyoruz.
Son bir kaç gündür gözle görülür,dışarıdan elle hissedilir olduğu için baban da artık olaya daha fazla dahil olabiliyor.
Bu hafta sen bir muz kadarsın,muzu çok sevdiğim için seni severken pek bir eğleniyorum :)


5 Aralıkta doktor randevumuz olduğu için çok heyecanlıyım.Seni daha yakından ve detaylı bir şekilde görünce çok mutlu oluyoruz.Ama lütfen bu sefer biraz hareketlen ve seni güzel güzel izleyelim.Geçen sefer bir saat boyunca sadece yatışını seyrettik :)

Kilo konumuz sanki ideal gibi,tabi bunun sabah ve kıyafetsiz tartılmamızın etkisi çok büyük,çünkü son bir kaç haftadır hızlı bir şekilde kilo almaya başladığımızı farkediyorum,hele bir de annenin bir iştahı açıldı inanamazsın...Kilo almak hiç problem değil sadece çok fazla dikkat etmemin sebebi,hem sen içeride fazla kilolardan rahatsız olma,hem de olurda normal doğumu başarabilirsek,kilolar yine bize ağırlık yapmasın..54.8 an itibari ile...


Bir de son durumumuza göz atacak olursak; Hoşgeldin 5.ayımız...



21.haftada görüşmek üzere..
Annen.

19 Kasım 2015 Perşembe

Hoşgeldin 19.haftamız...20.11.2015.

Gizliden gizliye cuma günlerini beklediğim doğrudur.Hem hafta sonu habercisi olmasından,hem de biz haftalarımızı cumadan cumaya saydığımızdan.Doktorumuzla aramızda bir kaç gün oynayabiliyor ama ben artık bir düzene oturttum,bir kaç güne takılmıyorum.

19.haftamıza girmiş bulunmaktayız,tabi ki hemen baby center açıldı acaba bu hafta neye benziyorsun diye bakıldı.Veeee sen şuan bir domates kadarsın ama en güzelinden.


Şimdiye kadar maşallah her şeyim çok yolunda gidiyor.Aralığın 5inde kontrolümüz var ve 4 gözle bekliyoruz,umarım bu sefer de yatıp kalmazsın bize biraz kendini gösterirsin.
Henüz çok fazla kilo almadık hatta bu haftalar için iyi bile gidiyoruz,önümüzdeki hafta yazarız artık kilomuzu...
Bende de henüz çok fazla bir değişiklik yok,saçlarımızı boyatamadığımız için biraz kötü duruyor,anlamsız bir şekilde tırnaklarım çok çabuk uzuyor en gıcık kısmı da bu,bir de üzerine manikür yaptıramayınca sonuç içler acısı...

Sende artık duymaya başlayacaksın ve henüz bir ismin yok,ben son ana kadar beklemek istemiyorum bir an önce seçelim istiyorum ama henüz başarıya ulaşabilmiş değiliz :)
En çok gelen sorular şu günlerde;

* cinsiyeti ne?
* adını ne olacak?
* doğum ne zaman?
* normal doğum mu,sezeryan mı?
* kaç kilo aldın?
* şeker yemiyorsun da ne oluyor,ileride yiyecek nasıl olsa.
* yumurtanı,cevizini yedin,sütünü içtin mi? ve daha niceleri...

Olsun her anı çok keyifli hele ki hareketler,çok güzel bir duyguuu.
Herkes anne olsun :) , şaka şaka.İsteyen herkes,istediği zaman olsun.
Fitnat.

Akıl defteri...18.11.2015

Canım oğlum,

Bugün anne karnındaki ilk tiyatron,seni sürekli gezdiriyorum,ne kadar şanslısın :)
Benim yaklaşık 19(yazarken ben bile inanamadım) yıllık arkadaşım Zeynep teyzen,bize İzmir devlet tiyatrosundan bilet almış.Bizde babanla koşarak gittik.
Zeynep teyzeni bir ara sana uzun uzun anlatırım,burada kısaca yazıp geçmek olmaz,ama şimdilik şu kadarını söylesem bile yeter bence;

Tiyatro biletlerimizi almış,ben işten geç çıkıyorum yemek yiyecek zamanım yok diye bir güzel tostlarımızı yapmış,biri senin,biri benim için :) ( sakın sürekli iki kişilik beslendiğimi düşünme,ben en çok senin için faydalı şeyleri yiyorum ama kilo almamak için de hamur işi,ekmek uzak duruyorum) ayranımızı almış,muzumuzu getirmiş,peçetemizi koymuş,daha ne olsun :) çok düşüncelidir çooook...(blogumuzdan haberi var mı tam emin değilim,anne genelde kimseye söylemiyor blogu)

En son gittiğimiz tiyatro gerçekten fiyasko olduğu için biraz korkarak gittik ama eğlenceliydi.
Konusu;

Hayat tesadüflerle doludur. Bazen tesadüf sonucu hiç görmediğiniz bir arkadaşınızı görürsünüz; bazen de hayatınızı baştan aşağıya değiştirecek bir kadın gelir ve sizi bulur. Hiç tanımadığınız bir kadına üç gün gibi kısa bir sürede aşık olabilir misiniz? İmkansız demeyin… Aşk bu… Bir kedi kapınızdan içeri girdi ve yerleşti. Komik ve bir o kadar da şaşırtıcı olaylar tiyatro sahnesinde izleyici ile buluşuyor. Aşk bu, sakın dalga geçmeyin; her an kapınızdan içeri giriverir… 

Ayrıca olay Fransa'da geçiyordu o yüzden bol bol fransızca şarkılar dinledik,uzun zaman sonra çok iyi geldi.Hatta bugün ben sana fransızca şarkı dinleteyim biraz.
Bir kaç görsel de ekledik mi tamamdır.
Bol sanatlı günlerin olsun.
Annen.




Hamile yastığı :)

Hamileyken insanın kendine ve çocuğuna her şeyi almak istemesi çok normal bence :) Her gördüğünü her duyduğunu ay bunu da alalıııııımmm diyerek kendinden geçiyor insan.
Buna babalar nasıl yaklaşıyor tahmin etmek zor olmasa gerek :)

Hamilelik sürecimiz planlı olduğu için her şeye çok hazırlıklıydım.Folik asit yapılacak testler vs...
Bunun yanı sıra bir de hamilelik süresince kendiliğinden gelişen hurafeler var tabi,ne kadarı doğru ne kadar yanlış hala çözebilmiş değilim.
Maydanoz yeme düşük yaparsın,adaçayı içme,nar yeme...uzayan giden listeler,bunlara uydum mu peki? Tabi ki evet :) İnsan içinde keşke olmaması için her şeyi yapabiliyormuş ve daha doğmadan anladım ki,evlat çok kıymetliymiş.

Yastık konusuna gelecek olursak,eğer seyahatte değilsem ve şirketteysem masa başı çalışıyorum tüm gün,ve inanılmaz bel,sırt ağrılarım oluyor.Bunun üzerine bir de '' hamileyken sola yatmak lazım'' cümlesi eklenince kaymaklı ekmek kadayıfı (rafine şeker ve tatlı yemediğim için böyle bir örnek vermek geldi içimden :) durumu oldu.
Bu yaşıma kadar yüzüstü yatan  biri olarak,zorlandım mı? Hem de çok zor zorlandım,hafif sağa dönsem panikleyip sola dönüyorum hemen.
Bu yüzdendir ki inanılmaz sırt ağrılarıyla uyanıyorum,malum bir de kilolara ve büyüyen göbek eklenince ileride daha zor günler bekleyecek sanırım.

Sağolsun canım kocam duruma müdahale ederek,beni bu çileden kurtardı.Artık bir hamile yastığım var hem de benim kadar :)



Peki kullanışlı mı? Henüz iki gündür kullanıyorum,ilk gün yukarıda ki şekilde kullandım,üst kısmını yastık olarak düşünebilirsiniz.Ama benim bir de yastık takıntım olduğu için dün akşam çevirerek yastık kısmını aşağı gelecek şekilde kullanmak istedim,böylece kendi yastığımı kullanabilecektim.Ama çok başarılı olduğumu söyleyemem.Sırt kısmı sürekli benden ayrıldı o da işimi pek görmedi.Bir süre yüzüstü yatmaktan vazgeçtiğim gibi ,yastığıma da elveda demek zorundayım.Hepsi senin için canım oğlum...Aşağıda da internetten bulduğum görsel en azından boyutunu gözünüze kestirebilmek için...Rahat ve huzurlu uykular herkese,bizim için son 4.5 ay :)
Sevgiler,
Fit.

                                       


18 Kasım 2015 Çarşamba

18+4 (17.11.2015)

Canım oğlum,
Beceriksiz annen bir türlü zaman yaratıp istediği fotoları çekemiyor.
Geldik 18+4 'e.
Elimizde doğru düzgün bir fotomuz bile yok :(
İşlerim ve iş yerim o kadar yoğun ki...
Malum iş kadını,ev kadını,aynı zamanda öğrenci,bir yandan da anne adayı olmak,bunların üzerinde hamilelikte beynimizin %3 geri gidiyor olması pek hoş olmadı tabi.
Yolu yarıladık...Akşam babanla bol bol neye benzeyeceğini konuşarak geçti.
Sana şimdiden onu mu alsak,yok bunu alırız kararlarına başladık.
Yapılacak çok iş var çoo..k.
Ama en önemlisi sağlıklı,sıhhatli gel aramıza,geri kalan her şey hallolur.
Annenin son hali;

Kolu görmezden gel lütfen,biraz garip çıkmış.
Bir de bu hafta sana iyi bakamadım diye bir vicdan azabıdır aldı başını gidiyor.
Cevizini,yumurtanı biraz ihmal ettim bu hafta,ama hala sıfır rafine şekere devam ediyoruz.
Bol bol meyve,sebze,balık rutinimizden vazgeçmedik.
Hareketlerinden neyi sevip sevmediğini anlamaya çalışıyoruz,şu haftalarda çok saçma bir tespit ama olsun yine de hoşumuza gidiyor :)
Bol hareketli bir gün dilerim sana.
Annen.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Senin hareketlerin & Babanın heyecanı...

Canım oğlum,
Bugün akşam sana ne olduysa pek bir hareketlendin.
Babana nihayet gösterebildik,çok güzeldi keşke hep hareket etsen böyle...
Bugün baban ilk defa hareketlerini gördü.
Bilgine :)
Annen.

Bir tek annem olsun bana bir şey olmaz...

Hayatta en özel insanlardan biri belki ilki anne bence.Herkesin annesi mutlaka kendine özel,kendine güzeldir ama benim annem sanki bambaşka.Resmen elim,kolum,kulağım,her şeyim.Ne zaman ihtiyacım olsa bir bakıyorum yanı başımda.Hem de hiç bir şey beklemeden,hiç terslenmeden,hiç kızmadan,kırılmadan.Ne yaparsak yapalım,ne dersek diyelim o hep aynı.Aynı düşünceli insan.
Ben annemi hep çok sevdim ama sanki yıllar geçtikçe sevgim daha da artıyor,hem de fazlasıyla.Annemin meşhur lafı,'anne olunca anlarsın'sanırım artık gerçekleşiyor :) Anne oluyorum ve onu her gün biraz daha fazla anlayacağım.
Geçen hafta yine ansızın çıktı geldi,el kolu her zamanki gibi dolu.Meyveler,sebzeler.Hemen eve gelip evimizi toplar,ütümüzü yapar,çamaşırımızı yıkar.
Antalya'ya seyahate gidince bunu bir fırsat bilmiş ve koşarak bize gelmiş.Malum aşure  zamanı,bir güzel bizde aşureleri yapmış,komşulara dağıtmış.Bütün dolaplarımı düzenlemiş,bir de doğum için malum çarşaflarımı hazırladığı için (evet 4.5 ay önceden,hangi çarşaf hastaneye gidecek,hangisi evde kullanılacak :) birde gitmiş onun eksiklerini tamamlamış.
Ben o bu kadar iş yapıp yoruluyor diye ona üzülüyorum,o ben çok çalışıyorum diye bana üzülüp,işlerimi halletmeye çalışıyor,komik bir halimiz var.
Sonuç olarak,ben annemi çok anma çok seviyorum.İnşallah bizim sıpa da bizleri bu kadar çok sever.
Annelerinize iyi bakın!
Sevgiler,
Fit.

Koşturmaca...

Canım oğlum,
Seninle gezmelere devam ediyoruz,biraz hareketli,biraz da stresli bir hayatımız var ama sen şimdiden ayak uydurdun gibi :)
Geçen hafta 3 gün Antalya'da seminerde olduğumuzu söylemiştim sana.
Cumartesi gece 23.30 da evimize geldik.Evde baban ve Nihal teyzen,Cihan amcan vardı.Nihal teyzeler sen çok merak etmişler, sana bir arkadaş daha geleceği için ileride bol bol göreceksin onları.
Nihal teyzende 3 aylık hamile.
Cumartesi gece onlarla biraz oturduktan sonra,uyuduk artık.
Pazar sabah her zamanki saatimizde kalktık yani sabahın 8inde.Sonra seni Urlada Denizaltı'na kahvaltıya götürdük,malum unutkanlığı tavan yapan annen,geçen hafta orada hem montunu hem güneş gözlüğünü unutmuştu :)
DenizAltı cafe çok güzel bir yer,deniz kenarı.Hafta sonu biraz kalabalık oluyor ama kalvaltısı çok lezzetli.

Oradan Alsancağa alışveriş ve kahve keyfi için devam ettik.Akşam üstü Nihal teyzenleri yolcu ettilten sonra babanene gittik,oradan yeter artık evimize geçelim dedik :)
Saat 20 sularıydı ayaklarımızı uzatıp oturma planları yaparken babanın arkadaşı Emrah amva ve Asiye teyze aradı Bornovaya çağırdı.Evet biz kalktık o saatten sonra hazırlanıp Bornovaya gittik.Muhabbet çok güzeldi bütün akşam oturduk,saat 12ye doğru kalktığımız zaman inanılmaz bir başağrısı ve uykusuzluk vardı.O zaman çok üzüldüm bu kadar koşturma arasında sanırım bazen sana çok yükleniyorum.Oradan oraya koştururken seni çok üzüyorum ya da yoruyorum.Umarım sende benim gibi gezmeyi seversin.

Bu aralar iş yeri yoğun,malum bir de okul derken,sanırım tahammül sanırım ve sabrım azaldı.Daha çabuk üzülüyor,daha çabuk kızıyor ve kırılıyorum.Normalde belki alttan alabileceğim şeyleri artık kaldıramıyor durumuna geldim.Sanki bütün insanlar toplanıp sabrımı deniyor,ama sen, düşündüğüm zaman hepsi geçiyor ve hepsini arkada bırakıyorum.En güzeli de sanki bu anları anlıyormuş gibi bana hemen bir sinyal yolluyorsun ve ben çok mutlu oluyorum.
Seni çok yoruyorsam şimdiden özür dilerim ama doğduktan sonra da oturmak yok,seni kaptığım gibi gezmelere götüreceğim inşallah :)

Bugün yine zor bir gün ama ben sevdiğimiz müzikleri dinleyerek sakinleşmeye çalışıyorum.
Şuan; Somewhere over the rainbow dinliyoruz...
Dikkat et kendine.
Annen.

13 Kasım 2015 Cuma

Hoşgeldin 18.hafta

Canım oğlum,
Bugün 18.haftamıza dolayısıyla 4.5 aya hoşgeldin diyoruz.
Şuan sanırım biraz komik bir benzetme olacak ama babycenter'a göre dolmalık biber kadarsın :)

Bu satırları sana Antalya-Belek Golf Resort Otelden yazıyorum.Benim karnımda buraya ikinci gelişin.Çok geziyorsun çok...Kongrem var burada,hava çok güzel olsa da biz pek dışarıya çıkmıyoruz ama seni çok güzel güzel besliyorum.Cevizler,bademler,muzlar,erikler.Sanırım ve mecburen sende meyveyi benim gibi çok seveceksin gibi geliyor :)

Dün akşam seninle çok heyecanlı anlar yaşadık,çok güzeldi ama babanın yanımızda olmamasına çok üzüldüm.Biz Antalyada olduğumuz için yarın geceye kadar ayrı kalacaksınız.
Dün akşam iş nedeniyle stresli saatler yaşadım ve biraz da üzgündüm ama sen tam o anda,benim en dipte olduğum noktada minik hareketlerinde beni aldııınnn çooo.k uzaklara götürdün.Hemen uzandım ve hatta göbüşü açtım acaba ben mi abartıyorum diye ama orda minik minik harekletin çok güzel bir şekilde görünüyordu.

İlk hamilelikte 20-21.hatta 22.haftada hareketler hissedilir deniyordu ama sen bana bir haftadır zaten sinyaller yolluyordun ama dün akşamki his tarif edilmez.
Sen daha doğmadan bu kadar güzel heyecanlar,tarif edilemez duygular yaşatıyorsan,doğunca nasıl olacaksın çok merak ediyorum.
hadi bakalım,bol hareketli bir haftan olsun :)
Annen.


11 Kasım 2015 Çarşamba

10.11.2015...İlk kıpırtılar...

Annecim bugün 10 Kasım,bizim için çok önemli bir gün.
Atatürk'ü anma günü.Sen doğduğun zaman sana uzunnn uzun anlatacağız Atatürk'ü.
Bugün bunu yazmayı planlarken,birden bir haftadır hissettiğim kelebek uçmaları birden kıpırtılara döndü ve ben çok heyecanlandım.
Sokak ortasında oturup hüngür hüngür ağlayasım geldi ama hormonları bir anda bastırıp yoluma devam ettim :)

Anne olmak gerçekten çok güzel bir duyguymuş,tabi kalemi ben elime aldım diye babana haksızlık etmeyelim çünkü o da çok heyecanlı,oda seni 4 gözle bekliyor,hareket etmen için sabırsızlanıyor.
Her gün dua ediyorum,anne,baba olmak isteyen herkese nasip olsun ve sağlıklı,sıhhatli evlatlar gelsin.

Daha karnımdayken bütün hayatımı değiştirdin,beslenme düzeni,yaşam şekli,heyecanlar.Bazen de vicdan azabı.İşim çok yoğun ve bazen de çok stresli olabiliyor.Sana bu stresleri yaşattığım için çok ama çok üzülüyorum.Hemen kafamı dağıtmaya çalışsam da bazen sinirleniyorum,geriliyorum ve bunların hepsini hissettiğin için de kendime çok kızıyorum.Ama inan elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Umarım doğduğunda da,sana iyi bir anne ve baba olabiliriz.
Annen.

8 Kasım 2015 Pazar

İstanbula yolculuk...

06 Kasım 2015 Cuma günü,17.haftaya merhaba dediğin gün yine İstanbula yolculuk yaptık beraber.O kadar uslusun ki,beni yolculukta hiç üzmüyorsun,ben de sana çok dikkat ediyorum.
Kontrollerden,hamileyim diyerek geçiyoruz tabi ki,bizi kontrol eden teyzeler bazen çok kibar bazen de çok kaba.
Olsun seninle her şeye varım ben :)
İstanbul'u ben gezmek için çok severim,yaşamak içinse çok zor ve kalabalık bulurum.Trafikte biraz stres olmuş ve sana yansıtmış olabilirim,özür dilerim şimdiden.
Umarım senin de her yeri benim kadar karış karış gezme ve bilme fırsatın olur.
En azından ben ve baban sana tüm imkanlarımızı sağlamaya çalışacağız.
Baksana ne güzel bir görüntü;



Sana el yazısı ile en sevdiğim defterlerden birine (annenin defter ve kırtasiye malzemeleri hastalığı var) günlük tutmak istiyorum ama inan zaman bulamıyorum,o yüzden elimden geldiğince bu bloğu güncel tutmaya çalışıyorum ki,ileride okuma fırsatın olsun.

En sevdiğim sözlerden birini de sana hatıra olarak yazayım;
Home is good,away is better :)
Çok gez ve çok gör.
Annen.

07.11.2015 ..Canım Oğlum...

Büyük gün geldi,çattı.Bir aydır bugünü bekliyorduk.Babanla,ben genel durumun hakkında meraklanırken,diğer eş-dost-akraba cinsiyete odaklandı biraz :)
O kadar çok soru geldi ki,son günlerde bizde meraklanmaya başladık.
Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri,aslında en büyük derdimiz sorunsuz bir hamilelik ve sağlıklı-sıhhatli bir bebek dünyaya getirmekti.
Çok şükür hamilelik kısmı çok rahat,şimdiye kadar seninde her şeyin yolunda.

Bugün kontrole babanende geldi,oda çok merak etti seni.Doktorumuz rutin kontrollerini yaptı ve şimdilik her şey şahane.
Kilomuz 55.4 (şimdiye kadar 400 gr.aldık)
Tansiyon : 11.7 (gayet makul)

Sıra geldi sanaaaa,ilk görüntü geldi.
O da ne! Namaz kılar pozisyona geçmişsin,yüzüstü yatıp top gibi kıvrılmışsın.Ve sana türlü şebeklikler yapmamıza rağmen(doktorun seni dürtmesi,benim yan dönmem,öksürmem) bir saat boyunca pozisyonunu korudun.Kordona dolanmışsın,oda zorladı sanırım seni.Dizlerinin üstünde o kadar komik bir halin vardı ki...
Bize sadece iki defa pipini gösterip,yine kapadın kendini.

Cinsiyetini öğrenmek çok garip bir duyguymuş.Babanın da benimde cinsiyet konusunda bir beklentimiz yoktu ama öğrendikten sonra hamilelik sanki daha da ciddileşti.
Artık daha çok hamile olduğumu anlamaya başladım.
Eren& Ozan abi çok mutlu kendilerine bir oyun arkadaşı daha çıktı diye.
Tabi Beril teyze& Okan amcada bir o kadar mutlu,Ateşe kardeş geldi diye.
Sonuç olarak,senden tek isteğimiz,sağlıklı sıhhatli hayırlısıyla gel.

Şimdi çok zor bir görev bekliyor.
İsim konusuuuuuu...
Umarım sevceğin bir isim bulabiliriz sana.

İşin komik tarafı 199gr.sınnn,bir paket sanayağından bile küçük :)
Şuan bir turp kadarsın,boyunu malesef ölçmemize izin vermedin,boy konusunda babana çek lütfen :)

Seni çok seviyor ve şimdiden özlüyoruz.
Fitnat.


4 Kasım 2015 Çarşamba

Perşembe / Radyo-3 Vİvace...

Evet minnağım bugün Perşembe,ve biz perşembe sabahları Radyo 3-te Vivace programını dinliyoruz.
Klasik müziği umarım seversin ama sakin müzikler dinlemek senin için iyiymiş,yoksa her türlü müziği elimden geldiğinde dinletmeye çalışıyorum.

Bu ara söylemişmiydim bilmiyorum ama annen Torbalı'da Pancar Organize sanayi bölgesinde çalışıyor.
Bugün hava 22 derece,güneşli.
Yarın beraber İstanbul'a gidip universitede sunum yapacağız.
Seninle beraber çok heyecanlı olacak.
Fitnat.

İlk hediyelerin...

Şimdiden çok şanslı bir bebek olcakmışsın gibi geliyor bana :)
Geçen hafta Ankara'da ilk hediyelerin geldi bile...
Müjdan teyzen sana çok cici kıyafetler almış,Beril teyzende ilk kitaplarını...



Biraz daha zaman geçsin diye bekliyoruz,daha sonra çok işimiz var.Odanı hazırlayacağız (tabi ki önce odanı boşaltmamız lazım :) ) Daha sonra Eren& Ozan abinin odasındaki eşyaları alacağız,sana güzel bir oda yapacağız.Abiler kendilerine artık genç odası yaptılar,bizde onların eşyalarına konduk tabi...Sadece odaları mı? Tabi ki değil,battaniyeler,alt açmalar,park yatak,kıyafetler...Demiştim sana çok şanslı bir bebek olacaksın diye :)

Önce sağlıkla gel,sonrası kolay hepsini hallederiz :)
Annen.

Sağlıklı Beslenme ... #sugarfree

Minik yavrum,senin için hayatımda olmadığı kadar düzenli ve sağlıklı besleniyorum.
Öncelikle radikal bir karar alıp,şekeri hayatımızdan çıkardım,umarım ileride bana kızmazsın :)
3.5 aydır,meyve şekeri dışında şeker tüketmiyoruz.
O sevdiğimiz tatlıları,hamur işlerini,çikolataları uzuncaaa bir süre rafa kaldırdık.Hele ki Snickers...
Amanın,ben ki bir oturuşta herkesin şaşırdığı şekilde 3 tane yiyebilirdim.
Olsun,yeter ki sen sağlıklı ol,deneyelim bakalım şekerle tanışmaman sana ne gibi artılarda bulunacak.

Günde 3.5-4 litre su içiyoruz beraber,bunu da bu hafta sonu doktorumuza soracağız acaba fazla mı diye.
Her gün menümüzde yumurtamız,peynirimiz,arada unutsak da sütümüz,cevizimiz,bademimiz,hurmamız ve olmazsa olmaz meyvemiz var.Tabi bir de yoğurt.
İnşallah sen de benim gibi meyveyi çok seversin,baban çok hoşlanmıyor ya da her zaman aklına gelmiyor.

Sitelerden birinde bir menu planı buldum çok düzenli tutamadım ama artık bu haftadan itibaren daha düzenli yazmaya çalışıyorum ki yediklerimi takip edeyim,atladığım bir şey olmasın.
Eklemeye çalıştım ama ekleyemedim.
Buraya linkini ekleyeyim bari,merak edersen ilerde;

http://www.mommyhatescooking.com/wp-content/uploads/2011/10/MenuPlanningWeeklyPrintable.pdf

En çok merak ettiğim konulardan biri hamileliğimi kaç kilo ile bitireceğim.Evet kilo takıntılı bir annen var,hatta öyle ki ben hamile olunca kesinlikle psikoloğa giderim diyordum ama hiç öyle olmuyormuş.Tek derdim sağlıklı olman...Senin sağlıklı olmaz için inan elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Dr.amcamızda 10 kilo ile bitirmek istiyor.

Hamileliğe tatil nedeniyle veremediğim kilolarla başladım o yüzden her zaman olan 50 kilom gitti ve 55 kilo ile başladık.
Şuan 16+5 teyiz ve biz hala kilo almadık :) Sadece hamur işini,tatlıyı,ekmeği kestik tabi bazılarının tamamen kesemedik.Makarna gibi yiyecekleri kısıtlı yiyoruz,daha çok sana sağlık katacak yemekler yiyorum.
Bugün itibari ile; 54.6 kiloyuz..


 Tabi senin sağlığın açısından yine manikür,pedikür ,boya,oje gibi işlemleri de rafa kaldırdık,ayaklar pek şahane görünmüyor olabilir :)
Kozmetik kısmını ayrı bir mail olarak yazarız.
Cmt görüşmek üzere,
Annen.




2 Kasım 2015 Pazartesi

16+3...Vivaldi spring...

Bugünü,bu haftayı,dünden sonrayı katlanabilir kılıyorsun minik bebeğim.
Sana deli gibi müzik dinletiyorum iş yerinde...
Bazı rivayetlere göre henüz duymuyorsun ama olsun,müzik ruhun gıdasıdır :) (5.aydan itibaren duymaya başlayacakmışsın,olsun az kaldı,antreman olur...
Tek sorun; annen yüzünden kavram karmaşası yaşayabilirsin.

Mesela bugünün şarkısı Vivaldi-Spring...Bugün sana bunu dinletiyorum bol bol...
Son zamanlarda dinlediklerimiz ise;

* Bach Prelude
* Pregnancy Relaxing Piano Music (bu daha çok benim için :)
* 8 hours lulababies for babies to go to sleep
* Salsa,bachata gibi latin muzikler
* Her sabah işe geldiğimizde joy fm
* Jehan Barbur
* Yeni Türkü
* Blues
* Can Atilla
* Ney sesleri
* Bülent Ortaçgil vs...

İşte tam bu nedendir ki hangi tarz müzik seveceksin merak ediyorum.Sabah işe geldiğimde ruh halime göre dinleyeceklerimiz değişiyor çünkü.İşin en güzel tarafı çoğu insan tersine klasik seviyor olmam artı bir özellik diye düşünüyorum,aksi taktirde gerçekten sadece senin duyman için dinlemek işkence halini alabilirdi :)

Bu arada 7 Kasım kontrol günümüz.Lütfü amcamıza gideceğiz.Evet merakla beklenen cinsiyet konusunu o gün çözmüş olabiliriz.Bana bir gün kız,bir gün erkek gibi geliyor :) Çok komik,ikisi de çok heyecanlı geliyor.Ama beni daha çok heyecanlandıran konu ise,neler yapıyorsun , ne kadar oldun,bize nasıl show yapacaksın :)

Ayrıca uzun uzun listeler yapmaya başladık babanla.Ben bir liste yolluyorum,o bana hemen başka bir liste yolluyor,ben zaten yapmıştım diye :) Site isimleri yolluyor baban,bak bunlara üye olmak lazım diye.
Akşamları da şimdiden seni dinlemeye başladı bile.Değişik su sesleri duyuyormuş :)
Az kaldı,cumartesi günü görüşeceğiz.
Annen.

2 Kasım 2015...

Kapkaranlık bir güne uyanmak.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir gün.
Yaşadığım ülkeden ve insanlarından utanç duymak.
Bu ülkeye bile bile bir evlat getirecek olmanın karamsarlığı...
Denilecek hiç bir şey yok,göz göre göre teslim ettik ülkeyi.
Hem de kime?
Aylarca insanların ölmesine neden olan,insanların acılarını bile yaşamalarına izin vermeyen,Atatürk'ü tanımayan,insanlara sevgiyi geçtim saygısı,tahammülü olmayan,kendi dediğinden başka doğrusu olmayan,kadınlarını vasıfsız insan gören,insanları açlık sınırına taşıyan,yiyecek ekmek bile bulamamalarına neden olan,ülkeyi karış karış satan,iç savaş çıkartan,tüm teröristlerle iş birliği yapan insanlara...
Daha fazla sayamıyorum,saydıkça,yazdıkça boğazım düğümleniyor.
Bu ülkenin %50 insanı dedi ki,ne yaparlarsa yapsınlar ben yine bu insanlara oy veriyorum.Yiyecek ekmeğim yok ama olsun,çaldılar AMA olumlu şeylerde yaptılar diye diye,diye diye bu koskoca AMAların arkasına sığınarak sandığa ikinci kez gidip bu insanlara oy verdiler.Hem de öyle bir oy ki,kalktılar yine tek başına iktidar oldular...

Korkuyorum artık,önümüzü görememekten,yaşanacaklardan,doğmamış evladımın geleceğinden,%50 dışında kalan insanların hayatlarından korkuyorum.
Oy veren %50 umrumda bile değil.Evet ötekileştirmeyse aynen öyle.O insanların etrafımda olmasına katlanamıyorum.Gözümün içine baka baka zafer çığlıkları atmasına dayanamıyorum!

Uyanmadı ülkem uyanmadı.
Daha ne kadar umut besleyebiliriz ki?
Fitnat.

30 Ekim 2015 Cuma

16.haftaya merhaba...

Bugün bebeğimiz artık 16.haftasına ayak basmış bulunmakta.Kendisi minnak bir bebek olmaktan çıkıp bugün tamı tamına bir avokado büyüklüğüne ulaşmış durumda.Avokadonun da faydalarını anlat anlat bitiremiyorlar ama tek sıkıntı ben bir türlü yiyemiyorum.Yeni tadlara açık olan bir insan değilim zaten,hafta da bir zor da olsa yemeye çalışıyorum tabi sonuncunun evde beklemekten bozulduğunu saymazsak :)

Bu hafta Ankara seyahatim vardı,biraz soğuk ve koşturmalı geçerken ,seyahatimi bir gün uzatarak bizim küçük sıpalarla vakit geçirme fırsatı buldum.Ay küçük dediğime bakmayın bildiğiniz kocaman olmuş Ege & Ateş ikilisi.
Hamileliğimin tadına varmam gerektiğini bir kez daha anladım.
Beril & Meltem ikilisi kıyamam sürekli koşturma içindeler.Ne pişirsek,ne yedirsek,ne zaman uyuyacaklar?
Bizim sıpalar mı diye böyle geliyor tam çözemedim ama ikiside dünyanın en tatlı çocukları arasındalar.
Ege'nin hanımefendiliği,güler yüzü,şaşkın bakışları...
Ateş'in doğduğu günden beri hiç eksilmeyen gülümsemesi,şimdi koşar adım emeklemesi :) çıkardığı sesler,iletişi kurması,ne dersen anlaması ve karşılık vermesi...
Bitmiyor,tükenmiyor özlemleri...

Allah isteyen herkese,istediği zaman nasip etsin.Çok tatlılar,maşallah.
Nasıllar mı?
Siz bakarken,ben kaçar.
Sevgiler,
Fit.


26 Ekim 2015 Pazartesi

15+3...Elma

Zaman gerçekten çok hızlı ilerliyor ve biz artık 15.haftamızdayız...
7 Kasımdaki kontrolümüz için sürekli gün sayıyoruz.Hemen hemen herkes o günü cinsiyeti belli olacağı için beklese de,ben en çok acaba şimdi neye benziyor,ne kadar oldu,nasıl hareketler yapacak diye daha çok heyecanlıyım.
Cinsiyeti de merak etmiyor değilim tabi ki ama aklıma getirmemeye çalışıyorum.Cinsiyetini düşünmek bana bencillik gibi geliyor.Kız da olsa erkek de olsa çok heyecanlıyız,sadece tek sıkıntı cinsiyet belli olduktan sonra isim derdine düşmek :) Malum en önemli kararlardan biri.Aklımızda henüz bir isim yok,ama ne olacağını bende merak ediyorum :)

Bu hafta bebeğimiz elma büyüklüğüne kavuşmuş durumda.Bu hafta elma yerken hep yüzümde tuhaf bir gülümseme oluşuyor :)

Ben de henüz çok büyük değişiklikler yok.Şuan hala kilo almamış olmam açıkçası en çok sevindiren noktalardan bir tanesi.Benim gibi kilo hastası bir insan,hamile kalmadan önce psikoloğa giderim diye düşüyordum kilo aldıkça.Ama hiç öyle olmuyormuş.Şuan 1000 kiloda olsam umrumda değil.Sadece bebeğimiz o kilolardan kötü etkilenmesin,yediklerim ona zarar vermesin tek derdim o.
Yaklaşık 3 aydır şekersiz besleniyoruz.Meyve şekeri ve kuru meyvelerden almamız gereken şekeri fazlasıyla alıyoruz.Ama tatlı,dondurma,hamur işi uzak durduklarımız arasında.
Ara sıra canımız da istemiyor değil tabi ama yok olmaz diyoruz,bebek için şeker zararlı diyoruz :)
Dil üzerine tat alma tanecikleri oluşmaya başladığı için artık benim yediklerimi az çok anlayabilirmiş ama tam anlaması için sanırım biraz zaman geçmesi lazım.
Umarım benim sevdiklerimi de sevmediklerimi de sever,yemek konusunda bana çekmesini istemem.:)
Yarın sabah Ankaraya yolculuğumuz var,iş seyahatlerimiz yoğun yine.Ama bu sefer küçük bir fark var,29 Ekim sebebiyle Ege & Ateş ile buluşacağız,pek bir heyecanlıyızzz :) Ankarayı özleyeceğimiz aklımın ucuna bile gelmezdi,yine özledik sayılmaz ama oradakilere özlem fena...

Bu da annemizin son hali :)
Şimdilik bizden bu kadar...
Sevgiler,
Fitnat.



21 Ekim 2015 Çarşamba

7 ekim...ikili tarama testi..

Günlerdir beklediğimiz saat geldi çattı...
Bu hamilelik denen şey pek bir atraksiyonluymuş canım.
Öyle aman ne güzel hamile oldum bir kenara çekileyim demekle olmuyormuş.
Sürekli bir ekşın :)))
Bugün de ikili tarama testimizin günü geldi çatta.

''İkili tarama testi; gebelikte bebekte olabilecek bazı kromozomal anomalileri araştırmak için yapılan bir testtir''

Ayyy tanımı bile insanı geriyor.Etrafımızda da sorun yaşayan,yanlış testlere kurban giden,sancılı beklemeli süreç yaşayan o kadar eş,dost var ki,insan daha da bir geriliyor.
Doktor randevumuza giderken ne yalan söyliyim ayaklarım ters ters gidiyordu.
Girdik içeriye başladık randevu saatimizi beklemeye..

İlk defa bu kadar uzun bekledik,insan bekledikçe de geriliyor haliyle.Sonradan öğrendik ki içeride olan annenin bebeğini risk grubundaymış.Oldum olası '' Anne olunca anlarsın'' lafını sevmemiştim.Neden derdim hep,anne olmayan anlayamaz mı? Ama o gün gördüm ki,o anneye benim başıma gelmiş kadar üzüldüm.İşte o zaman anne olmak böyle bir şeymiş dedim.
İçeriye girme vakti...
Doktorumuzu çok seviyorum,her şeyi defalarca anlatması benim içimi rahatlatıyor.
Başladık tarama testine...
Bebişinn kendisi 6.3 cm şaka gibi! ense kalınlığı 0.09mm.Olması gereken değerin çok çok altında.Doktor bile inanamadı.Çok sevindirici bir haber hem de öyle böyle değil.

Kontrole bu sefer annemde geldi.Dr.ablamın da doktoru olduğu için maaile tanıyor tabi.
Hem Talat,hem annem çok heyecanlandılar.Yaşanan duygular sanırım tarif edilemez..
Oradan hooop kan testine..Evet her zamanki gibi çok korktum,stres oldum ama bu sefer çok güzel bir sebep için olduğu için huysuzlanmadım.Ertesi gün,sonuçlarımızın çok güzel olduğunu öğrenince havalara uçtuk.
Kendi yaşıtlarıma göre ihtimal 20 kar uzakmış.Aman uzak olsun,herkesten uzak olsun.Kimse bu stresleri yaşamasın.Herkesin istediği zaman,hayırlısı ile sağlıklı,sıhhatli evlatları olsun(içimdeki anane dile geldi yine:)

P.S Bu hafta cinsiyet belli olmadı o yüzden o hala bir pirinç tanesi bizim için.7 Kasımda görüşmek üzere :)
Sevgiler,
Fit.

Sabır...

Evetttt bugün sanırım sabrım sınanıyor...
İş yerim çok yoğun;
iki gündür bilgisayarım çalışmıyor;
cuma-cumartesi eğitim ve toplantı var;
sunum hazırlamam lazım ama bilgisayarımdan dolayı daha başlamadım bile;
en önemlisi nezle oldum,en korktuğum ve deli gibi dikkat ettiğim şey başıma geldi,minik bebeğime zararı dokunacak diye çok korkuyorum;
üst üste çalan telefonlar ve istekler bitmiyor;
akşam yüksek lisans dersin var ve 00.00 da biteceğini düşünürsek pek sevimli değil;
evde temizlik var ve dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur...

daha sayamadığım niceleri.
tek endişem bütün bu stresimi ve kaygımı bebeğimin hissediyor olması,ama inan elimden geleni yapıyorum seni üzmemek için.umarım küçücük bedenin etkilenmiyordur...

sakin bir gün dileğimle.
Fit.

8 Ekim 2015 Perşembe

12! İstanbul yolcusu kalmasın...

Bugün tam 12.haftamızdayız ve yine İstanbul yollarında.
Malum işim nedeniyle hayatımın yarısını yollarda geçiren bir insan olarak bu çok garip gelmedi.
Ama tamı tamına 12.hatamızda beraber uçmak çok heyecanlıydı.
Sabah uçağımızın 2 saat rötar yapması,İstanbulda insanların kaban ve botlarla gezmesi.Uçaktan inince metroya,oradan aktarma yapıp diğer metroya,indikten sonra bir milyon adım yürümemde ayrı bir dert oldu tabi.
En sonunda fuar alanına ulaştık sorunsuz bir şekilde.
Bu seninle ikinci uçak yolculuğumuzdu,bakalım geri kalan 6 ayımızda nerelere gideceğiz,bizi ne maceralar bekliyor..
Seni çok seviyoruz.
Fit.

30 Eylül 2015 Çarşamba

Kitaplar...

Bu ara sarmış durumdayım,malum 11+4 teyiz...
Hangi kitabı okumalıyım,neresinden başlamalıyım sorunsalı devam ediyor hala.
Dün yeni kitaplarım geldi sonunda.
birincisi ;
Bebeğinizi beklerken sizi ne bekler...Bence bu kitap çok önemli..İnsan bir panik haline bürünüyor.Başım çok ağrıyor,kasığıma kramp girdi,midem ekşisi ,yandı,e şimdi bu haftada ne yemeliyim gibi bir ton soru ile uğraşırken,kitabın yada internet sitelerinin size ışık tutması şahane bir destek.
Kitabı okuduktan sonrada ne kadar faydalı ya da ne kadar okumaya değer bir kitap paylaşırım.

İkincisi;
Ina may'in Doğuma Hazırlık Rehberi...Malum ben kan aldırırken bile ortalığı ayağa kaldıran bir insan olduğum için doğum hala benim için kapalı kapıların ardında ne olacağını bilemediğim,gizemli bir olay.
Şimdiye kadar ki süreç gerçekten çok heyecanlı ve zaman çabuk geçiyor ama heran aklıma doğumun gelmesini bir türlü engelleyemiyorum,bakalım zamanla bu fikre de alışmaya çalışırım diye düşünüyorum..Alışır mıyım acaba?

Bunu da okuduktan sonra değerlendirmeye çalışırım.
Bol kitaplı ve şuan bana çoo...k uzak olsa da bol kahveli günler dilerim.
Fitnat.

28 Eylül 2015 Pazartesi

28.09.2012...

Sensiz geçen 3 yıl...
Koskoca 3 yıl...
Senin yanıan gelip ziyaret etmekten başka bir şey gelmiyor elimden...
Bugün facebook; iki yıl önce bugün diye pat diye fotoğrafını koydu önüme.
Bir kez daha özledim seni babanecim.
Mekanın cennet olsun,huzur içinde uyu.
Fitnat.

Deliye her gün bayram...

Bu yıl kurban bayramı heyecanı her zamankinden az biraz daha farklı,biraz daha heyecanlıydı bizim için.
Daha doğmadan heyecanlanan biz,seneye bizim minikle bayram kutlarken ne yapacağız acaba...
Arife günü,Çandarlıya gittik öncelikle.
Denize giremesem de her zamanki gibi hava muhteşemdi.
Yemek faslı derken,akşam Zeynep& Nazımla buluştuk.
Gittiğimiz mekanlarda sadece su içmek pek değişik bir duyguymuş.Geçen hafta ayağıma giren kramp sonucu uyanmamla birlikte,bari bir şişe soda içeyim dedim.Ama ana yüreği vicdanım elvermedi,sanki su harici bir şey içersem,bebeğe zarar verirmişim gibi bir hisse kapılıyorum.Sodadan bir yudum almamla beraber,şişenin geri kalanını bırakmam bir oldu :)
Ertesi gün bayram sabahına uyandık.Bayramın ilk günü aynı zamanda evlilik yıl dönümü olması nedeniyle daha da bir özeldi tabi.Ayrıca bu sefer iki kişi değil,varlığını şuan tam hissedemesek de 3 kişiydik :)
Yine güzel bir dinlenmece ardından,bu sefer akşam Pınar ve ablası ile buluştuk.O kadar uzun zamandır buluşamıyorduk ki,inanılmaz iyi geldi.
Bayramın ikinci sabahı İzmire yolculuk,kurban,et,kemik,et,kıyma,et sürekli aynı dönen muhabbetler ardında evde Talat etlerle uğraşırken bende Ozanın doğum günü için korsan pastamı yapmaya koyuldum.O kadar az zamanım vardı ki,neyi nasıl yapacağımı şaşırdım.
İşlerimizi bitince ver elini Mordoğan..
Akşam yenen bayram yemeği ardından kutlamalar başladı.
Ozamanın geçmiş doğumgünü,evlilik yıldönümümüz,annemin gelecek doğum günü,bayram derken bize kutlama bahaneleri çıkmış oldu.
Tabi ne demişler; deliye her gün bayram :)
Çok güzel geçen bir akşamdan sizleri fotoğraf kareleri ile başbaşa bırakayım :)
Her günümüzün bayram gibi geçmesi dileğimle.
Fitnat.






11+3..İncir..

Günler,geceler su gibi akıp geçiyor..11.haftamız bitiyor bile.
9 ay geçmeyecekmiş gibi gelmişti ilk başlarda ama şimdide bir heyecan bir panik aldı başını gidiyor.
Bizim ufaklık bu hafta küçük bir incir büyüklüğünde..


Kendisi küçük ancak bazen etkileri büyük olabiliyor...Bu haftanın getirileri inanılmaz ve geçmek bilmeyen baş ağrıları.Etrafımdaki hamilelere bakınca yinede kendimi çok şanslı hissediyorum,en azından problemlerim çok küçük ve gelir geçer şeyler.Ama son zamanlarda kafamda deli sorular;

* Acaba kalan sürede yeterince hazırlanabilecek miyim?
* Okumak istediğim tüm kitapları okuyabilecek miyim?
* Yeterli besleniyor muyum?
* Acaba sağlıklı mı,şimdi ne yapıyor?
* Çocuk odası nasıl olmalı?
* Peki ben eve nasıl her şeyi yerleştireceğim.
* Bugün ilacımı içtim mi?

Diyerek bir haftaya daha başlamış bulunmaktayız...
Günler,geceler güzel geçsin,minik yavrumuz sağlıkla,sıhhatle zamanında gelsin..
Sevgiler.
Fit.


22 Eylül 2015 Salı

Şimdi okullu olduk...

Malum yaz tatili bitti,şimdi kurban bayramı tatili başladı derken,okullar güme gitti.
İki hafta daha tatil eklenerek,dünyada en uzun süre okul tatili yapan ülke olarak kayıtlara geçtik sanırım.
Yıllardır bir türlü dikiş tutturamadığım şu okul meselesine bir daha el atayım dedim.
Universitedeyken,ben değiş bir iki ünv.bile okurum diye başladığım açıköğretim 2.unv.projem sanırım 3.yılda sona erdi.Düşündüm ve dedim ki ben hele bir kendi okulumu bitireyim ikinciye sonra bakarız...

Gel zaman git zaman,okul bitti,işe başladım.Bari bir şeyler yapayım,bu da olmuşken yüksek lisans olsun,Ege unv.olsun bana kolaylık olsun diyerek ;Egede MBA başladım.Bitirebildim mi? Tabi ki hayır.
Bu sene baktım olmayacak,sil baştan...Çok güzel bir şekilde kayıt yenilemediğim için en baştan başlatıyorlar ama olsun.
Benden sonra başlayan kuzenim mezun oldu,neredeyse doktora yapacak,ben verdiğim parayla kalıp,şimdi her şeyi baştan yaptım.

2015-2016 eğitim & öğretim yılı önce tüm öğrencilere,sonra da bana hayırlı olsun.
Bu sefer bitireceğim!
Azimliyim!
Karnım burnumda nasıl çalışırım,nasıl hazırlanırım bilmiyorum ama bir yolunu bulacağız.
Herkese bol şans...
Allah zihin açıklığı versin :)
Fit.


21 Eylül 2015 Pazartesi

10+3...Kumkuat...

Bugün 10+3teyiz.
Bir yandan zaman hiç geçmeyecek gibi gelirken,diğer yandan da bir bakıyorum 10 hafta geçmiş bile,yarısında habersiz,yarısından haberli :)
Ben ki ömür boyu doktora gitmemeye çalışan insan,doktor randevumuz için gün sayıyoruz.
Bu haftanın bana göre en ilginç olayı ,kumkuat artık çiş yapmaya başlıyormuş,ne ilginç.

Hafta sonu,şehir dışından gelen bir sürü misafirimiz vardı,en güzeli de Nihal teyzemizin de hamile olduğunu öğrenmemiz oldu,aramızda sadece 5 hafta var,beraber büyüyecekler :)
Sağlıkla sıhhatle gelmesini bekliyoruz önceliğimiz o.

Bana gelince,şuana kadar erken uyuma ve halsizlik dışında hiç bir şikayetim yok.
İlk haftalarda olan kasık ağrılarımda geçince,bence muhteşem bir hamilelik geçiriyorum.
Kumkuat hiç üzmüyor bizi.
Şuan 4 gözle beklediğim şey hareketlerini hissedebilmek.
Benden başka herkesin merak ettiği diğer bir konu ise cinsiyeti.
O kadar çok yorum var ki,kız,erkek,kız,erkek,kız,kız,kız,kız...Sürekli herkesin içine doğan kumkuatın kız olacağı.Ama benimde,babasının da ağır basan bir tahmini yok.
Bana erkek gibi geliyordu,ama o kadar çok kız baskısı oldu ki artık içime bir şey doğmuyor.
Kız ya da erkek,gerçekten önemsizmiş.
Şuan bizim için her şeyden önemlisi,uslu uslu yerinde durması ve sağlıklı,sıhhatli zamanı gelince aramıza katılması..Gerisi boş.

Düşünmeyenler de düşünsün,çocuk çok güzel bir şeymiş :)
İçimdeki anane seslendirmesine sevgiler,
Fit.

İlk uçak yolculuğu...

Uzun zamandan beri,işim nedeniyle bol bol seyahat eden biriyim. Kara yolu,hava yolu,deniz yolu :)
Dur durak bilmeden gezebilirim,seyahat edebilirim.
Özellikle uçak seyahatleri benim için evde markete gitmek bir şey oldu.Bütün malzemelerim,alışverişlerim seyahate yönelik,aman ...ml'i geçmesin atmasınlar,aman el bagajı alacağım için kesici-delici olmasın gibi bir çok şeye dikkat etmeye çalışırım.

Taki 17 eylül perşembe gününe kadar.
Yurt dışından eğitim için İstanbul'a misafirimiz geldi ve benim günü birlik İstanbul'a gitmem lazım.
Ama bu sefer bu yolculuğun tek farkı benimle beraber bir misafirinde aynı yolculuğa katılacak olmasıydı.
Bizim misafir henüz kumkuat büyüklüğünde olduğu için çok tedirgin oldum,bir sürü bloglar okundu,internetten araştırıldı,doktora soruldu.
Her şey tamam uçabilirsiniz diyor ama tüm yolculuk boyunca kalbim küt küt attı.
Pek bir panik oldum.
Sabah uçuşumuz ne kadar sakinse,dönüşte de bir ok adar zorlandık.
Nişantaşı'ndan Sabiha Gökçen'e gidecek olmamız,havalimanına trafik yüzünden,uçağın kalkışına dakikalar kala yetişmemiz,üzerine 1 saat 10 dakika rötar yememiz,havalimanının deli gibi kalabalık olması,uçuşta bol bol hava boşluğuna girmemiz,saat 22.00de  vardıktan sonra,yabancı misafirimizin yemek yemek istemesi :)

Geç de olsa,sağ salim bir şekilde eve ulaşmamızın tarif edilemez mutluluğunu yaşadık beraber.
Sevgiyle kalın.
Fit.

14 Eylül 2015 Pazartesi

12.09.2015

Bugün günlerdir beklediğimiz doktor randevumuza koşarak gittik.
9.haftanın getirdikleri nelerdi?
Bizim pirinç tanesinin rahatı nasıldı,her şey yolunda mıydı?

Heyecanla girip bütün sorularımızın cevabını aldık.
Kendisi henüz 2.5cm :)
Sanki bir türlü büyümüyor gibi,ama bütün hayati organlarını tamamlamak üzere,muhteşem bir show yaptı bize.
Kolları kafası hiç durmuyordu,doktorda çok hareketli olduğunu söyledi.
Anası biraz heyecanlı olunca kalp atışları son derece hızlıydı hatta doktor taşikardi diye nitelendirdi,terimi sonradan anlasak da.
Talat ve ben inanılmaz heyecanlanıyoruz o görüntüyü gördüğümüzde,umarım sağlıklı,sıhhatli,zamanı gelince aramıza katılır.

Bekliyoruz 4 gözle :)
Fit.

11 Eylül 2015 Cuma

9.hafta...üzüm

Evet bugün 9.haftamızdayız ve yarın doktor randevumuz var diye heyecandan ölebiliriz.
İnsan ne kadar değişiklik duygulara sahip olabiliyormuş,varlığını biliyorsun ama hiç bir şey hissedemiyorsun.
Hiç bir şey hissedemediğin için de ayrıca panik oluyorsun.Çok komik :)

Bu hafta üzüm tanesi boyutuna ulaşmışsın.

Bunları böyle yazıyorum,sonra eve gidip üzüm yerken aklıma sen geliyorsun :)
Nasıl büyüyeceksin de,üzüm tanesinden kocaman bir insan olacaksın,inanılmaz geliyor insana.
Bunları yazarken tek hayalim,zamanında,sağlıkla ve çok güzel,mutlu bir ülkeye gelmen.
Tamam sonuncusu şu sıralar biraz hayal ama olsun en azından çok mutlu bir bebek,çocuk,birey olabilmen için biz elimizden geleni yapacağız,şimdilik sen bunu bil,kötü şeyleri düşünmene yeter.
Doğmadan bile seni çok seviyoruz.:)
Enn büyük duam,isteyen herkese istediği zaman nasip olsun,çok ama çok güzel bir duyguymuş seninle yaşamak..

Fitnat.

Duygu & Egemen...08.09.2015

Duygu ile Egemen.
Leyla ile Mecnun'un günümüzdeki versiyonu.
Uzun zamandır bu kadar güzel bir organizasyonun içerisinde yer almamıştım.
Egemen ( Duygu'nun erkek arkadaşı) hepimizi tek tak bulup,organizasyon içerisinde yer almamızı isteyince inanılmaz heyecanlandım ve mutluluktan havalara uçtum diyebilirim.

Duygu,hayatımda gerçekten özel dediğim insanlardan.Hayat enerjisi ile,her şey en ince ayrıntısıyla düşünmesi ile en kötü zamanınızda desteği ile herkesin yanında olmasını isteyeceği türden bir arkadaş.Arkadaş dediğime bakmayın,tam bir dost.Bu kızın bir de sarışın versiyonu var ,oda Zeynep.
Biz üçlü olarak,çok güzel ve keyifli zamanlar geçiriyoruz.Neyse bu başka bir yazının konusu olsun yoksa anlattıkça anlatacağım.

Egemen,Duygu'ya evlenme teklif etmek için o kadar kusursuz bir plan yapmış ki,benim diyen insan en ufak bir şekilde şüphelenemez.Hem de 15 kişilik bir grupla bu kadar mükemmel bir organizasyon.
Bu süreç zarfında whatsapp grupları kuruldu,mekanın çizimleri yapıldı,kim ne zaman nerede olacak,ne yapacak,hangi şarkı çalacak,şarkının kaçıncı saniyesinde çiçekler dökülecek,hangi saniyesinde içeri gireceğimize kadar bütün detaylar hesaplanmıştı.
Peki biz bu kadar sürprizin altında kalır mıyız? tabi ki hayır.

Bir de her insanın hayatında mutlaka olması gereken bir başkası daha var,Yasemin Hoca.Evet kendisi hepimizin hocası hemde akıl hocası.Hayatınızda sormanız gereken ne kadar soru varsa hepsine cevap verebilir.Hayranlık duymamak elde değil.
Zeyno,Yasemin Hoca ve ben birleştik,çok güzel şeyler hazırladık.
Cupcakeler,kurabiyeler,plaketler,tabaklar.
Çok komedi şekilde hazırlıklar sürdü.
Fotoğraflara ulaşmam şuan için zor olacağından,sizi şahane fotolardan mahrum bırakacağım.
Ve on an...Akşam planlar tıkır tıkır işler,her şey çok güzel biter...
Çok ama çok mutlu olun.
Sizi çok seviyoruz.
Fitnat.





9 Eylül 2015 Çarşamba

Kabus...

Yine,yeni,yeniden.
Ülke olarak girdik bir çıkmazın içine.
İç savaş dedikleri bu olsa gerek,her gün ölen onlarca insan,bilgi alınamayan bir devler,eli kolu bağlı duran insanlar.
İnsanlar diyorum ama sanırım artık mecazi,insanlıktan nasibimizi alamamışız hiç birimiz.
Kimsenin kimseyi gözü görmüyor,insanların öfkesi dinmiyor,bizlerde haberlerden oturup izliyoruz,çaresiz.
Yok olmuyor,kısacası biz insan olamıyor,insan gibi yaşamayı beceremiyoruz.
Umarım güzel günler de gelecek.
Benim hala umudum var...
Fit.

4 Eylül 2015 Cuma

8.hafta

Çok şükür kumkuat büyüklüğüne ulaşıp,2g olmayı başardık :)
Şimdiye kadar hey şey inanılmaz yolunda,maşallah!
Bir kaç mide bulantısı,mide ekşimesi,halsizlik ve erken uyuma haricinde sıkıntımız yok.
Bir de 7/24 evrene pozitif mesaj yollayan ben,bu ara kumkuatımızla ilgili sürekli olumsuz düşünürken buluyorum kendimi.
Hak verirsiniz ki bu da pek hoş hissetmiyor insana kendini.
Çok erken ama biz her gün beraber müzik dinliyoruz :) halimiz olsa dans bile edeceğiz :)
Kararlıyız artık,hayatımızda en azından geri kalan 7 ayımızda olumsuz düşünce yok.
Her şey çok güzel olacak...

P:S Tüm cinsiyet tahminleri kız yönünde,bende biraz erkek his kırıntıları vardı ama o da bu kadar kız baskısına dayanamadı sanırım şuan hiç bir hissiyatım yok.
İlk çocuk olduğu için heralde,insan ikisini de çok istiyor,ikisi için de farklı hayaller kuruyor.
Benim de babasının da şuan en büyük hayali ve isteği,sağlıklı sıhhatli gelsin,nasıl gelmek istiyorsa kendi karar verebilir :)

İsteyen herkese nasip olsun,çok güzel bir duygu hem de çok...


P.S. Sen şuan fasulye kadarsın,tamı tamına bu kadar :)

Fit.

2 Eylül 2015 Çarşamba

7+4

7+4

Rahim mesanenin üzerine yatmış durumda ve bu nedenle sık idrar çıkma şikayeti yaşamaya devam ediyormuşum. İlerleyen haftalarda rahim büyüdükçe mesanenin üzerinden kalkacak, ancak üçüncü trimesterden sonra büyümesiyle yerçekimi yönünde tekrar mesaneniz üzerine "yatacaktır".Tekrar tuvalet yolları taştan J
Gebelik hormanları nedeni ile yüzümüzdeki sivilcelerde artarmış,bakıyoruz yanağımda kocaman bir sivilce.Kendindeki değişiklikleri böyle pat diye okuyunca insan şaşırmadan edemiyor.

Uyku,yorgunluk,unutkanlık,sık idrara çıkma,karnın davul gibi şişmesi semptomlarınıda birebir yaşıyor olmam adeta şahane!
P.S. Sen şuan Blueberry kadarmışsın,ileride bunlara baktığında nerdeeeen nereye diye iç geçirirsin artık :)


Fit.

6.haftaya devam.

26.08.2015

İlk bulantı..umarım son olur,feci bir şey…

28.08.2015
Progestron test sonucu 30 çıkar ve biz rahat bir nefes alır.

6.hafta


24.08.2015
Sabah iş yerine gelip,kasık ağrılarım biraz fazlalaşınca dayanamadım kocamı arayıp hemen doktor randevusu aldım.Lütfü bey geçen hafta izinli olduğu için gidememiştim içim hep bir huzursuzdu.
Akşam kapısına geldiğimizde bende heyecan aldı başını gitti,sıra bize geldiğinde fena bir heyecan bastı.
Uzun uzun sohbetten sonra sıra geldi ultrasona.Ve işte o an…
Keseyi ve mercimeği rahatça gördük sonunda.6mm.pirinç tanesinden az biraz büyükmüş.
Veee kalp atışı,yok böyle bir heyecan yok böyle bir ses.
Benim dizlerimin bağı çözüldü resmen,Talat da öylece sessiz sakin kalakaldı.
Sağ salim kucağımıza almak nasip olsun.

Fit.

5.hafta

5.hafta

Tatil sonrası,kocam İstanbul’da Uçman’ın düğününe gideceği için (haberi alır almaz tüm biletleri iptal edip,ben gidemedim) hafta sonunu Mordoğanda geçirmeye karar verdim.Annemler ve ablamlara hiçbir şey söyleyemediğim zor bir hafta oldu benim için.
Sürekli uyuma modu,annemlere midemi bozuğum için düğüne gitmediğim yalanını söylemek zorunda kaldığımız için sürekli yapılan bitki çayları ve onları sürekli döken ben J
Zor bir hafta sonuydu J
Dönüş yolunda ablam ve eniştemle arabadayken,pat diye hamile olduğumu söyledim.Tıpkı bana 6yıl önce,arabada Ozan’ın geleceğini müjdeledikleri gibi.

Salı günü hemen doktora gidip testler yapıldı,ama ultrasonda sadece hayalet şeklinde kese görülebildi.Olsun bu da kocaman bir adımdı.
Sonra biz o akşam dayanamayıp,kendimizi Çandarlıya attık.Akşam sözde ben kameraya alırken,Talatta söyleyecekti annelerine.Ama o kadar heyecanlı bir anmış ki,Talat söylerken,kameraya almayı unuttum.
Çok heyecanlı ve bir o kadar da sevinçli bir andı.

Hafta boyu akşam eve geldim,yemek yedim ve uyudum..Hiççç bana uygun olmayan hareketler J
Hafta içi Cavex toplantımdan önce dayanamayıp Mualla hanım ve Muzaffer hanım’a da söyledim,ohhh söyledikçe rahatlıyormuş insan,mutluluk paylaştıkça çoğalan bir şeymil bir kez daha anlamış oldum.

Hafta sonu Mordoğana’a gidip annemlere söyleme faslı da çok heyecanlı oldu,hiç böyle hayal etmemiştim,inanılmaz heyecanlandım ve yine duygu dolu anlar.
İsteyen herkese istediği zaman nasip olsun,çok güzel bir duyguymuş…


Fit.

Shell...

Altınolukta bir grup arkadaş otururken,bu sene neden tekne tatili yapmıyoruz diye düşündük.
Daha doğrusu onlar düşünüp bize aktardılar ki nitekim biz Haziran’da Antalya’da tatilimizi yaptığımız için bu sene başka tatil düşünmüyorduk.
Öyle böyle derken,herkes şartlarını fazlasıyla zorlayarak aynı tarihlere izin tarihlerini denk getirdi ve en önemlisi Aydın a bilerle boş haftamız çakıştı.
Tekne tatili beni her zaman heyecanlandıran ve çok mutlu eden bir tatil.
Ama bu sene benim için bir sıkıntı vardı.
8 Ağustos tekneye çıkacağımız gün benim için miladdı sanki.
O gün ya regl olacak bir hafta denizden uzak kalacaktım,ya da bebiş gelecekti ve ben teknede bir haftayı nasıl geçirecektim.
Evet ikinci seçenek oldu,regl olmadım ama bir haftayı da geçiremedim resmen.
Gebelik testi almayı unutmuşum yanıma,bir yandan kendimi hamile olduğuma inandırmaya başlamışken,bir yandan-sağolsun Talat’ın da destekleriyle-hamle olmadığıma inanıp,sancılarımın regl sancısı olduğunu düşünüyordum.
Sürekli kaptana karaya inip inmeceyeceğimizi sorarak,onlara da küçük çaplı bir fenalık geçirttim J
Bütün gün alkol almaktan kaçınıp,ama bunu da kimseye belli etmemeye çalışarak(hamile olduğum kesinleşmeden ortalığı ayağa kaldırmak istemedim) atlamalı zıplamalı aktivitelerden kaçarak,bol bol yiyerek,ve içim içimi kemirerek bir tatil geçirdim.
En son gün Talat’ın yakasına yapışarak eve kadar dayanamayacağımı ve bir yerlerden test bulmak istediğimi bir kez daha bildirdikten sonra neyseki Bitez limanında ekiple dondurma yemeye karar verdik.
Dondurmacı ararken,ben bir ara gözden kaybolup hemen kendimizi eczaneye attık,iyi hoş ama testi nerede yapacaktık J
Yolda benzin almaya karar verdik,ve ben Shellin tuvaletine kendimi zor attım.
Testi yaptım ve dışarıya çıktım.
  • Şimdi koskoca 5 dakika nasıl geçecekti?
  • Geçse de ilk gördüğümde tepkim ne olacaktı?
  • Çizgi çıkacak mıydı yoksa hüsran mı olacaktı?
  • Peki hamileysem on kişinin-benzinlik çalışanları ve müşterileri de hesap edersek hayli kalabalıktık-Talat’a nasıl söyleyecektim?

Kafamda deli sorular ve işte o an! Çantamı gizliden açıp o çizgileri görmem.Bir yandan gözyaşları sicim gibi süzülüyor,bir yandan arabamızın peşinden koşuyordum.Talat o sırada arabayı park etmeye çalıştığı için,benim anlamsız hareketlerimi anlamakta zorlandı tabiî ki.
Bir yandan arabanın kapısını açmak için zorlayıp bir yandan da kocama oldu,oldu deme gerçekten çok komikti.
Hiç bloglarda okuduğum yada filmlerde izlediğim gibi romantik bir şekilde haber veremedim,sanırım bu burukluğu hep yaşayacağım. J
(Evlilik teklifi aldığım zaman da en az bir bu kadar şapşallaşıp,farklı tepkiler vermiştim)
En çok şaşırdığım şey de ilk 3 ay kimseye söylemeyeceğiz diye karar verip,ilk anda 25 kişi öğrenmemiz bir o kadar komik oldu.
Tekne ekibi de her şeyden habersiz,bir o kadar mutlu ‘SHELL’de unutulmaz anlar yaşadılar bizimle.
Arabaya binip,bir koca paket aldığımız Ruffles ve eti puflarıma sarılmakla yetinip,sadece su içip kraker yediğim muhteşem bir yolculuk oldu.
Ama bu gebelik testi garip bir şeymiş.Ne negatif çıkınca inanıyorsun,nede pozitif J

Eve gelip,nöbetçi eczane bulup,iki tane daha farklı test yapıp,olmadı sabah kalkınca da bir test daha yaptığım doğrudur J