26 Nisan 2016 Salı

Sarp...

Bugün ikinci haftamız oldu bile...zaman nasıl hızlı geçiyor inanamıyorum.
Hafta hafta gebeliğin sonlarına yaklaşıyorken,şimdi bir bakmışım hafta hafta Sarp'ın büyümesini seyrediyorum.
Çok güzel bir başlangıç yaptık.
Zor da olsa istediğim gibi normal doğum yapıp ,oğlumuzu kucağımıza aldık,hala rüyada gibiyim.
İki haftadır evde oğlumuz var inanılmaz,tarif edilemez bir duygu.

İki hafta çok da kolay geçmedi tabi ki,pek de hayal ettiğim gibi değil en azından.Normal doğum yaptığım için çok kolay toparlandım ve hiç yatmadım.Her işimi kendim halledebildim bu duygu bile inanılmaz güzel bir his,tıpkı eski günlerdeki gibi.
3.gün Sarpîn sarılık olmasıyla zor günler başladı aslında.Apar topar hastaneye yatırmamız ve oğlumuzun bir gün boyunca fototerapi alması inanılmaz can sıkıcı bir olaymış.
Onu orada yatırıp üzerine bir de iki saat ağlamasını seyretmek,resmen diri diri mezara koyulmak gibi bir şeydi.Anne olunca anlarsın dedikleri böyle bir şey,resmen ciğerim yandı.Allah beterinden saklasın tabi ama iki haftadır her gece kafamı yastığa koyduğumda hala o ağlama sesi kulaklarımdan gitmiyor bir türlü.Hemşirelerin iki saat boyunca cihazdan çıkarmayacaksınız demesiyle biz de öylece kaldık iki saat,sonradan neyse ki kendimize geldikte her ağladığında kucağımıza alıp emzirip sakinleştirip tekrar yatırdık.
Doğduğundan beri o kadar topuk kanı aldırdık ki,iki gram canından can gidiyor sanki.İnsanda ister istemez vicdan azabı da gelişiyor,yeni anne baba olmak böyle bir şey sanırım,acaba bizden kaynaklı mı,ben emziremedim mi gibi kafamda deli sorular...İnsan yavaş yavaş alışıyor ama çok zor.

İki haftadır sürekli doktor kontrolündeyiz,insan bir türlü konduramıyor,canından can gidiyor ama bir yandan da sürekli Allah beterinden saklasın diyoruz,
Talat ve anneler en büyük destekçimiz tabi ki,hep beraber atlatacağız bu süreçleri.
Şu sarılığı düşürdükmü değmeyin keyfimize.
Fitnat.

23 Nisan 2016 Cumartesi

Anne olmak...

11 Nisan Pazartesi..
Nedendir bilinmez sabah saati 7'ye kurmuşum,malum işim gücüm yok.
Kalktım lavobaya gittim ve bir baktım nişan geldi..
Nişan nişan dediklerini hep merak etmişimdir,adet kanamasının az biraz hafifi.
Ben nedense bir anda panik olarak,Talat'a aradım,işe arabayla gitmesini heran her şey olabileceği sinyallerini verdim.
Beş dakika sonra bir baktım kalkmış gelmiş,merak etmiş.
Ogün işe gitmedi.
Annem ve kayınvalidem kahvaltıya geleceklerdi,biz de bir şey belli etmemek için çok uğraştık,çünkü ne zaman ne olacağını bilemiyorduk.

O gün bütün gün evdeydik,ne olacak diye bekleyerek geçirdik.Ben gittim fönümü çektirdim,e doğuma gideceksem hazırlıksız olmamalıydım :)
Çantamı kapattım umarım her şeyim hazırdır.
Annem Mordoğana gitti,ısrar ettim gitmemesi için ama tabi hiç bir şey bilmediği için günü birlik gitmeye karar verdi.
O arada doktorumu ve ebemi bilgilendirdiğim için,ebe sürekli arayıp son durum bilgisi alıyordu ve sonunda sen bugün değil yarın doğurursun diye kapattık telefonu :)
Garip bir duygu,çünkü internette nişan geldikten sonra 24 saatte de doğum olabilir,1 hafta içinde de olabilir diyordu.Ama nedense aynaya baktığımda kendimi bir garip hissettim,biraz yorgun ,biraz soluk...
Talat'la bugün bir şey olamayacağına karar vererek yattık.

12 Nisan Salı
02.00
Eveeeet sanırım beklenen an geldi.Bir anda karın ağrısı ile kalktım,sanırım bir şeyler oluyordu...
Salona geçtim,saate  baktım ve sürekli okuduğum gibi sancı sıklığını saymaya başladım.
Hayır bir şeylerde yanlış yapıyor olmalıydım.3 dakikada bir görünüyor sancı sıklığı ama benim okuduklarımdan bildiğim,sancılar yarım saat,15 dakika ,10 dakika ,5,3 gibi azalarak gitmeliydi.Bir an panik oldum,yatıp uyumaya çalıştım olmadı.Sancılar fenaydı.

Salon koltuğunda başladım sallanmaya.Sanırım bu yöntem iyi geldi,tekrar bir sancı,tekrar sallan,tekrar bir sancı şimdi banyo zamanı..Banyoda istediğim gibi olması,sancı girince dayanamıyordum,suda rahatlatmıyordu.

Açtım interneti,başladım pozitif doğum araştırmaya ,okudukça rahatlayacaktım sanki.Kim neler yapıyor,sancıyı nasıl karşılıyor,hayır eğitim de almıştık,merdiven in-çık,banyoya gir,plates topunda zıpla,kocanın boynuna sarıl sallan...
Saat 2'den 4.30'a kadar dayanabildim ama artık böyle olmazdı.Gittim Talat'ı kaldırdım,ve evdeki yıkanan halıları sermemiz gerektiğini söyledim.Evet o anda bile tek derdim serilmesi gereken halılardı.Sanırım ruh hastası olduğum doğru...Talat bir yandan halıları sererken,bir yandan sancım geldiğinde belime masaj yapıyordu.Evet yöntemi bulmuştuk,bu beni rahatlatıyordu.Sancı 3 dakikada bir geliyor 40-50 saniye sürüyordu,yorucu bir süreç.

Sonrasında Vildan ebeyi aradım,evde 9.30'a kadar beklememizin iyi olacağını söyledi.O arada banyoda 3 defa suyum geldi.
Saat 9.30 olmuyordu ama en büyük avantajım gittiğimde açılmam fazla olacaktı ve bu süreci evde geçiriyordum.
Talat bir yandan evle ilgileniyor,bir yandan benimle ilgileniyor,bir yandan da fotoğraflarımızı çekiyordu.O an anladım ki,insanın kocasının desteği bir başka..
Saat 7 gibi ablama,annem,kayınvalideme haber vermeye başladık.
Kayınvalidem dayanamayıp geldi ama benim gözüm kimseyi görmüyordu...

Saat nihayet 9.30.Kalktık hemen Egepol'e gittik,arabaya gidene kadar bile sancı girdiği için çok kötü hissediyordum kendimi.Arabaya giderken valizi götürmemize biri yardım etti ay nasıl dua ettim.Arabada sanırım 20 m uzaklıktaydı ama bana 200m gibi geldi.Hele arabaya binip Egepol'e gitmek!!! Yolda sürekli yavaş diye bağıran ben.
Egepolü seçtiğimiz için o an çok mutlu oldum,daha uzak bir hastane olsa sanırım dayanamayacaktım.

Hastaneye varınca Vildanı aradık 4.kata çağırdı bizi,oradaki görevliler 6.kat dedi ve beni tekerli sandalyeye oturtmak istedi.Ben oturamayacağımı söyleyip yine yürümek istedim.Talat arabayı park ederken sağolsunlar beni 6.kata götürdüler.
Talat geldi ve 4.kata ineceğimizi söyledi.
Ben o sancıları çekerken bir de fönlü saçım ve elbisemi de eksik etmedim :)
Vildan bizi gördüğünde ben mola vermiş Talat belime masaj yapıyordu.
Beni odaya aldı ve çatı kontrolü yaptı.Korktuğum an gelmişti ama olsun kaç saattir sancı çekiyordum ve açılmam fazla olacaktı.Vildanın 2cm demesiyle o an dünyam yıkıldı.Bu kadar saat sancıyı boşa çekmiş olamazdım.Vildan yürümemiz gerektiğini ve sıcak suyla duş almamın iyi olacağını söyledi.Ne mümkün,iki adım atıyorum sancı geliyor,iki adım sancı...

Vildan tekrar kontrol ettiğinde sanırım iki saat geçmiş ama açıklık sadece 3cm olmuştu.
Bu böyle devam edemezdi.Vildan epidural isteyip istemediğimi sordu.Tabi ki doğal doğum istiyordum ve epidural olmamalıydı.Ayrıca doğumla ilgili en büyük korkum epidural değil miydi? Ya sakat kalırsam,ya felç olursam?
Ama vildanın önerisi artık takmamız gerektiği,açılmayı yavaşlatsa bile benim dinlenmem gerektiği yönündeydi.Ben de mecburen tamam dedim.Öncesinde damar yolu açıp,serum taktı,daha sonra ameliyathaneye gittik,epidural takacak anestezist geldi,çok tatlı bir kadındı.Vildan beni omzuna yatırdı neysek korktuğum gibi değildi.Bir doz verdiler ve sancının hafiflemesi ile ben biraz dinlendim.

Sonra tekrar sancı,tekrar bir doz daha.Epidural çok etki etmemişti,8cm'e kadar açılma vardı,normalde daha uzun sürüyordu.
Derken biz 8cm'de 3 saat takıldık,ilerleme olmuyordu,sancım vardı ve artık epidural doz yapmak istemiyorduk.Soğum esnasında ıkınma için gerekli olan günü kesmemesi için o sancıyı çekmem gerekiyordu.3 dakikada bir olan sancı 2 dakikaya düşmüştü.

Annem,ablam ve kayınvalidem üst katta doğumdan sonra gideceğimiz odada bekliyorlardı bizi,odayı süslemişlerdi bile.Biz o esnada sürekli koridorda volta atıyor ,herkesin umutsuz bakışlarınız izliyorduk.

Benimle beraber aynı kata gelen 3 kişi doğum yapmış(sezeryan) ben hala volta atıyordum :)
Hemşireler sezeryan olacağım yönünde tahminler yapmaya başlamıştı bile.Neyseki yanımda Vildan ve Talat vardı,ikiside çok büyük destekçimdi.Ama şimdi de kalp atışlarını yarıya düşmüştü ve bizde bir panik anı.Vildan Burak beyi arayıp sürekli bilgilendiriyordu.
Bu kadar sancı çektikten sonra artık sezeryan olmak istemiyordum.Saat 18 sularında benimde umudum gitmeye başladı ama ben oğluma çok güveniyordum ve bunu başarabileceğimize inanıyordum.
Bana baskı olmaya başlamıştı,artık sanırım yolun sonuna geldik.Vildan son kontrolü yaptıktan sonra,Oley diyerek odadan çıktı,artık olmuştu,Sarp yola girmişti.

Talat,ben ve Vildan ameliyathaneye çıktık.Asansörde dayanamıyordum sanki hemen gelecekti.Oysa ki saha doktor bile gelmemişti.Ameliyatheneye girdik,Vildan önce idrarı boşalttı ve Talatı içeriye aldı.O an Burak beyde geldi,her şey hazırdı.Çok heyecanlıydım,hem bir an önce gelecek gibiydi hem de başaramayacak gibiydim.O an başladım ıkınmaya.1-2-3 ve 4. kez üst üste istiyorlardı.Hayatım boyunca hep kabızlık problemim oldu ama hiç ıkınma nedir bilmiyorum.4 kez üst üste yapamıyorum.Vildan ve Burak bey karnımdan baskı yapmaya başladılar ama kaslarım çok güçlüymüş o yüzden bu da işe yaramıyordu.

O an hem ikinci çocuk istemediğimi hem de başaramayacağımı söylüyordum.Vİldan Talata sargı bezi paketi verdi ve başımda beni yelpazelemesini istedi.Yine başlıyorduk,1-2-3 ve 4. gelmiyordu.
En sonunda kivi diye bir vakum aleti kullanmaları gerekebileceğini söylediler.Hayır böyle bir şey istemiyordum,o zaman tüm gücümle itmem gerekiyordu.1-2-3 ve 4...Saçları görünmüştü,Talat saçlarını görmüştü bile.
Bense kendimi patlayacak gibi hissediyordum,Vildan da sıcak su ile destek veriyordu ve beni çok rahatlatıyordu.
Tekrar 1-2-3 ve 4 .evet olmuştu.İçimden bir şey kayıp gitmişti bile...O sırada Talat şaşkınlıktan hala sargı bezinin paketini sallıyor bir yandan da gözyaşlarını hakim olamıyordu.Hayatımda ilk defa Talatın gözlerinden yaş gelirken görüyordum belki ama o an kadar muhteşem bir sahne olamazdı,olmamalıydı...

Vildan hemen Sarp'ı havluya sardı ve kucağıma koydu,32 yıldır böyle bir mutluluk böyle bir güzel duygu yaşamadım ben.Talat fotoğrafını çekti ve gösterdi,bizim bir oğlumuz olmuştu,hem de tam istediğimiz gibi normal doğumla.
O sırada hiç istemediğim epizyo muhabbeti dönüyordu evet 4 cmlik mis gibi bir dikişim vardı ama estetik dikiş dikeceğini ve hiç farketmeyeceğimi söyledi.O an benim için tek önemli şey oğlumuz ve çekirdek ailemizdi....

Saat 7.28 ve Sarp hayatımıza katıldı.Doktor kontrolü yanımızda Talat'in kontrolünde yapıldı.3.400g. ve 50cm...İnanılmaz ama gerçek.Aldığım 7 kilonun yarısı Sarp'tı...
Ben yürüyerek çıkmak istesemde,Satp'ı kucağıma verdiler ve sedye ile çıktık.O an anlatılmaz ve yaşanırdı.Sonuna kadar yaşadık.
Beklediğimiz 9 ay bitmiş ve oğlumuzu sağlıkla kucağımıza almıştık.İyi ki bizi seçmişti,iyi ki oğlumuz olmuştu..
Odaya geçerken annem,ablam,kayınvalidem karşıladı bizi.Ablam ameliyathane kapısında beklediği için biraz kötü olmuştu ama hepimiz çok mutluyduk.
Allah isteyen herkese nasip etsin.

Ben Talat ile evlenerek,hayatımın doğru insanını buldum,ve Sarp hayatımıza gelerek bizi gerçek bir aile yaptı.Umarım Sarp'ta ,bize geldiği için,bizim oğlumuz olduğu için hayatının sonuna kadar mutlu olur...

Fitnat.




22 Nisan 2016 Cuma

Aliağa...

Hayatımın uzun  bir dönemi; 3-18 yaş arası da diyebiliriz Petkim lojmanlarında geçti.Anaokuluna başladığım arkadaşlarımla,lise sonda beraber mezun olduk.
Çok güzel arkadaşlar biriktirdik.
Bu konuya nereden girdim bilemedim ama Pazar günü ilkerin bebeğine ziyarete gitmeye karar verdik.Sabah kahvaltıya Zeyneplere giderek güne başladık,oradan Zeynoyuda alıp,önce Semihlere gittik.Halimenin nişan sebebiyle Müjgan teyzeler Aliağadaydı.Oradan Semihide alıp,lkerlere geçtik.Oğlu nasıl güzel bir bebek olmuş,maşallah.
Malum son düzlükte olduğum için herkes doğumun ne zaman başlayacağı üzerine yorumlar yaptı :)Hatta Oğuzun eşinin sancıları İlkerlerde geldiği için benim doğumun yakın olduğu sinyalleri geldi :)
Bakalım bizim bir haftamız var daha...

Oradan son kapı Oğuzların bebeği görmeye gittik.4 aylık olmuş bile.Eşi Anduela okadar tatlı ki,çok kolay bir normal doğum yapmış.Sağolsun sürekli içime su serpti.Umarım benim doğum da okadar kolay olur.

Son kapımızıda bitirdikten sonra,Semih,Zeynep Foçada Kozbeyliye gittik.Bakalım yollarda doğurmazsam son gezmelerim olabilir.Son olarak yarın mordoğana gitmeyi planlıyordum ama öğrendim ki annem gelmiş bize :)
Biz sokak sokak gezerken annemde bizdeymiş.En son doktorun tavsiyesine uyarak bu haftayı da dinlenerek geçirmeye karar verdim.Yarından itibaren biraz evde dinleneceğim,nasıl yapabileceğim konusunda bir fikrim olmasa da:)

Dönüş yolunda çok fazla trafik vardı.Konaktan sonra hafiften ağrım olmaya başladı,az biraz sancı girer gibi oldu.Semihte bizimle beraber döndüğü için yolda bu gece doğum yapacağım konusunda sürekli bir geyik döndü.Nedense kendimi hem hazır hissediyorum hem de hissetmiyorum.Korkuyorum sanırım az biraz.Ney,nasıl olacak biraz meraklardayım,e haliyle heyecan da hat safhada.
Akşam eve gelip biraz dinlenince geçti neyseki.Annem bu akşam ablamda kalacakmış,kendisi gelmedi ama 4 aileye yetecek kadar ikram yapmış maşallah.Yarın sabah kahvaltıya annem gelecek,bu kadar doğum muhabbeti,yapılan ikramlar pek hayra alamet değil gibi ama neyyyyseee :) Hadi hayırlısı.
Sevgiler,
Fit.

20 Nisan 2016 Çarşamba

Alaçatı Ot Festivali...

Doktor kontrolümüz güzel geçince Asiye & Emrah çifti ile ver elini Alaçatı dedik.
Uzun zamandır (yani çok da uzun değil,sanırım 3.senesi bu sene) gitmek istiyordum,kısmet bugüneymiş...
Düştük yollara,amanın o trafik nasıl bir trafik,olmaz böyle,oradan kaçalım buradan kaçalım derken,neredeyse iki saate yakın yollardaydık sanırım.
Gittiğimizde Talat'ın ne kadar hoşuna gitmese de bence çok güzeldi.Ot seven biri olarak,otlu gözlemeler,otlu börekler,sarmalar,ay cennete düştüm resmen,her stand da durup bir göz attım,malum 9 ayda 7 kilo almışız,bir 3 kilo da burada alalım ne var yani :)

İnsanlar İstanbul,Ankara,Antalya ,Muğla ,Manisa daha nerelerden gelmişler,3 gün sürecek bu festivale.Bir sürü ünlü de akın etmiş,e Çeşme artık kapı komşusu oldu onlara tabi.
Gezdikten sonra oturduk kahvemizi içtik bir güzel,ben portakal suyu ile yetinmeye devam...

Daha sonra otlara bakarken,bir yandan da karnımı tutuyorum çok kalabalık ve kimse Sarp'a carpsın istemiyorum.Oda ney! Bir teyze yaklaştı yanıma ve otlara bakacağına oturda karnına bak diye fırçaladı beni :) Kesin annemin ajanları bunlar,malum artık oturup dinlenmemi istiyor.

Oradan sahile geçtik,bizimkiler bira cips yaparken bende oturdum bir güzel çiğdemimi yedim.
Tamam son günlerin şerefine biraz cipste yemiş olabilirim :)

Güzel bir gün daha biter ve biz Sarp'a bir adım daha yaklaşırız.
Fitnat.



11 Nisan 2016 Pazartesi

Doktor kontrolü...09.04.2016

Bugün sabah yine bir heyecanla uyandık.Doktor kontrolü olduğu için bir hevesle fırlıyoruz yataktan.Bugün kontrol 10.30'da.
Heyecanın yanı sıra bugün bende biraz tedirginlikte yok değil,normal doğum istediğim için artık çatı kontrolü zamanı da geldi demek.
Sabah kahvaltımızı yapıp koyulduk yola.

İlk olarak,kilo tansiyon ölçümü.
Evet 39.hafta itibari ile +7 kilo.En büyük mutluluklarımdan biri de bu.Kimse ne dedi,ne demedi demeden,kendimin ve oğlumun beslenmesine dikkat ederek,şahane bir 9 ay geçirdim.

Daha sonra ultrasona geçtik,Sarp beyden son bir umutla yüzünü gösterir mi acaba diye ümitlenirken,yüzü yine sırtıma dönük olduğu için hiç bir şey göremedik.Olsun sağlığı sıhhati yerindeydi.3.300gr - 49 cm civarında ama +/- oynamalar olur dedi.Bizim için önemli olan da sağlığı,kilo alınır,verilir önemli değil.
Bütün değerleri normal çıktı,kordonu hala boynunda ama normal doğuma engel değil.
Dr.sağolsun biraz gergin olduğumu görünce çatı muayenesini de erteledi.

Bizimle konuşmaya başladığında ''ne senin doğurmaya nede bu çocuğun doğmaya niyeti var dedi :)''
Az gez biraz,dinginleş evde sakinleş dedi,bende tamam bugün Alaçatı,yarın Aliağa,pzt Mordoğan yapayım sonra dinginleşirim diyince hoş olmadı tabi :)
Ama ne yapayım iyiyim,evde oturursam daralırım.

Bu saatten sonra her an doğum gerçekleşebileceği için,bizi nelerin beklediğini,doğumun evrelerini ve hastanede neler yapılacağı konusunda bilgi verdi.
Cuma günü tekrar kontrole çağırdı.
18-25 Nisan arası normal doğum olarak bekleyeceğiz,olmazsa hiç istemememe rağmen suni sancı seçeneğini deneyeceğiz.
Her şey Sarp'ın sağlıklı gelmesi için.
Haydı bakalım bizi neler bekler.

Esen kalın.
Fitnat.

39.hafta...08.04.2016

Annecimmm,
Ya hamile miyim,değil miyim,ilk üç ayı atlatalım tehlike kalmasın,ikinci üç ay balayı gibi ohhh yan gelip yatalım,son üçe girdik aman dım dım dım derken,oldu mu sana 39...
Yarın doktor kontrolümüz var,inan pek bir heyecanlıyız.

Gelelim sana,sen minik bir karpuz kadarmışsın :) Anne de pek sever karpuzu :)
Artık yerin daraldığı için eskisi kadar hareketli de değilsin,daha çok karnımda toparlanmalar yaşıyoruz.Olsun ben yine de her hareketini pür dikkat izliyorum.Çok az kaldı artık kavuşmaya...

 ..


Bugün seninle bir kemeraltına gidelim dedik aman nasıl kalabalık.Hastane çantasına mandalinalı kolonya koyalım bari diyen ruh hastası bir annen olunca :) aradık taradık tarişte bulduk neyseki.
Şansımıza hava o kadar rüzgarlıydı ki,yürürken zorlandık.

Öğle yemeği için Armağan ve Elifle buluştuk,ne zamandır görüşmemiz pek iyi geldi.
Oradan ver elini evimiz.Bugün babana aylardır sözünü verdiğimiz Lazanyayı yapmaya karar verdim,tabi ki telefonla joker hakkımı kullanarak,Özlemden tarif istedik,malum onlarda yediğimiz şahane ötesiydi.Eve gelince akşam yemeğimizi de hazırladık ve neyse ki sınavı başarıyla geçtik :)

Akşam babanenle deden uğradı,herkesin tek söylediği şey ,Sarp ne zaman gelecek???
Nedense bir gel diyoruz,bir biraz daha bekle şu gün olsun diye pazarlık yapıyoruz,senin de aklın karıştı muhtemelen annecim,ama ne zaman istersen sağlıkla gel.

Doktor kontrolünü 4 gözle bekliyoruz.
Öpüyorum annecim.


6 Nisan 2016 Çarşamba

Bebek bakım ürünleri...

Anne olmak daha başlamadan bu kadar zorsa ohoooo :)
Bebek bakım ürünlerine taktığım doğru,zaten beslenmemiz,havamız yeterince kötü bir de bebeğimize kullanacağımız ürünler zararlı olmasın istiyorum.

Hamileliğim boyunca elimden geldiğince doğal (organik demiyorum bence para tuzağı) beslenmeye,ürünlerimi doğal kullanmaya çalıştım şimdi aynısını Sarp için yapmak istiyorum ama gel gelelim Türkiye'de olunca ürün bulmak gerçekten zor.

Süreki aynı ürünler,Dalin,Mustela gibi bir kaç ürün daha.Ama özellikle Mustela hiç içime sinmiyor benim.
İnternette bulabileceğiniz ya da telefonlarınıza indirebileceğiniz uygulamalar var;

#skindeep
#thinkdirty

Ya da ;

http://www.ewg.org/skindeep/search.php?query

Bu siteye baktığınızda puanlamalar var,kullandığın ürünleri yazıyorsun orada tehlikeli sınıfa girip girmediği yazıyor.

Kendim için hamileliğim boyunca;

** Yeşil annenin --> Sıvı el sabununu
** Annemin --> Zeytinyağlı sabununu
** Sampuan olarak --> Nude (%98 organik)
** Krem olarak --> Bepanthen
** Çatlamamak için --> Doa kozmetikten badem bağı,shea yağı,Bio oil
** Yüz için --> Doa kozmetikten lavanta suyu
Bunun haricinde oje ve ruj sürmemeye dikkat ettim,en fazla etkileyen ürünler.
Zaten saç boyama,manikür onları hemen rafa kaldırdık.

Şimdi Sarp için ;

** Şampuan ve pişik kremi --> Earthmama angel baby --> iherb'ten sipariş vermiştim gümrüğe takıldı ve gelmedi.
** Bakımstore.com diye bir siteden sipariş verdim bugün gelecek diye bekliyorum.
**Vücut losyonu --> Zeytinyağı kullanmayı hedefliyorum bir de Badger balm diye bir ürün araştırıyorum.Derken unnado.com'dan Angel baby oil siparişi verdim bile.

Bu ürünlerin fiyatları biraz pahalı ama vücutla temas edeceği için bence önemli.
O yüzden Amerikaya giden birini bulduğum zaman hemen stok yapacağım ürünlerden fiyatları çok faklı.

Kullandığımız diğer ürünlerle ilgili de bir yazı hazırlayacağım.
Sevgiler,
Fitnat.



4 Nisan 2016 Pazartesi

38.hafta...1 Nisan..

Oh oh maşallah.sona yaklaşıyoruz.
38.haftamızı da sağlıklı,sıhhatli bir şekilde bitirdik,ne kadar az kaldı Sarp kavuşmamıza,sen de heyecanlanıyor musun?
Biz de deli heyecan var.
En çok merak ettiğim konu da ne zaman ve nasıl geleceksin,saat kaç olacak,kimler burada olacak,ya da kimlerin gelmesini isteyeceğiz.
Doktorumuz hazır...
Doulamız hazır...
Hastane çantamız hazır...
Odan hazır sayılır( henüz bir halın yok)
Annenin psikolojisi hazır...
En nihayetinde hastanen de hazır...Egepol.

Herkes hep bir iki eşya kalsın,hazır dediğinde hemen geliyor diyorlar.
Malum hamilelikte,doğumda,hazırlıkta,doğduktan sonra en önemli şey ''diyorlar '' sözcüğü.Çünkü etrafta sürekli bir şey diyen insanlar var.Tabi ki herkes iyiliğimiz için söylüyor ama ne yalan söyliyeyim ,hamilelik boyunca çok da dinlediğimizi söyleyemeyeceğim,genellikle kendi bildiğimizi okuduk :)

Gelelim sana annecim,hala çok tatlısın çünkü çok hareketlisin.Ben senin bu haline çok alıştım ama çıktığında ne yaparız bilemem.


Taze soğan gibisin maşallah :) Artık bu haftada kafa ve karın çevren eşitleniyor,normalde kafa önde gidiyordu.Senin kafa diğer bebeklere göre biraz öndeydi,en azından bir önceki doktorumuz 3-4 gün önde gidiyor demişti,şimdi Burak bey böyle bir şeyden bahsetmedi hiç.

Şuan büyüdüğün için artık hareketlerinde değişti,sadece sağ tarafta sürekli bir şeyler çıkıyor,ya topuğun yada elin,ama topuğun olma ihtimali daha yüksek.
Sürekli elim karnımda,ya da odana gidip izliyorum.
Doğum için güzel hazırlıklarımız var,tabi ki hepsini hazırlayınca fotoğraflayıp arşivleyeceğiz.
Ben hala iyiyim annecim.

Şuan +7.5 kilodayım,dolayısıyla pek bir rahatız,elim yüzüm şişmedi,hareketlerim kısıtlanmadı,son bir haftadır gece bir iki defa uyuyamadım,nedensiz.Bir kaç günde fazlaca tuvalete çıktık ama geri kalan her şey normal hayatımıza devam ediyoruz.
Geri sayım hızla devam ederken,sağlıkla gel annecim.
Çok seviyoruz seni.
Annen.

İşte son gün! 31.03.2016

İş yerinde son günümüz annecim,kafamızda deli sorular,yapılacak milyon tane iş,ne zaman döneceğimiz belli olmayan bir yol...
Evet değişik bir hal içindeyiz.Bir yandan iş yerinde son günümüz olduğu için biraz buruk,kendimi oradan oraya koştururken buluyorum,çünkü bir sürü iş aynı ana birikti en azından gitmeden büyük kısmını halledeyim istiyorum,bir yandan da senin gelmen yaklaşıyor demek ve bende bir heyecan bir heyecan.
Çok güzel duygular bunlar,her zaman dediğim gibi isteyen herkese nasip olsun kuzucum.





İş yerindeki arkadaşlar böyle güzel bir sürpriz hazırlamışlar,senin gelişine pasta kestik(biz yemedik ama olsun :) umarım günlerimizin hepsi böyle pasta tadında geçer.
Malum kutlamanın her türlüsünü çok seviyoruz oğlum ama böyle hatırlanmak çok güzel.Kimine göre saçma kimine göre gereksiz ama ben herkesin özel gününe yetişmeye çalışırım,bizi de böyle düşünmeleri oooohh kaymaklı ekmek kadayıfı.

Sözün kısası,şanslı çocuksun be annecim,hayatın boyunca da öyle ol hep.
Haydi bakalım,uzun süreliğine tatile çıkıyoruz,yanımızda bilgisayarımız ve iş telefonumuz,anladın sen onu,kendini çok da tatile hazırlama demek :)

Fitnat.