Ateş geliyor...

Evet bugün Ateş geliyor...
Akşam saat 16 civarında Okan aradı ve Beril'i hastaneye yatırdıklarını söyledi.
Sen 7/24 insanlarla dalga geçersen,onların da söylediklerini ciddiye almazsın tabi...
3 aralık civarında beklediğimiz için Okan'ın benimle dalga geçtiğini düşündüm ilk başlarda,sonra baktım durum ciddi kapladı beni bir heyecan...
Saat oldu 23.56 hala beklemekteyiz,Okan'ın bu sırada bol bol başının etini yedim tabi...

Anneler 1,dışarıdakiler 9 doğuruyor...Bunu iki sefer ablamda da yaşamıştım,ama böyle farklı illerde,uzak olunca durumlar daha da bir farklı.
İnsan orada olmak,heyecanlarını beraber yaşamak istiyor.
Yarın Aydın'da randevum olmasa,akşam uçağa atlayıp gitmek aklımdan geçmedi değil.
Bir nefes,insana başka bir moral oluyor bence.

Karnıma hatta böğrüme bir inek oturdu kalkmıyor sanki,nefes alışım bile değişti.Merakla,heyecanla bekliyorum.Bu gece uyku yok bana.Nasıl bir şey gelecek acaba? Biz ne zaman görebileceğiz?

En büyük duam,Allah herkese,istediği zaman,sağlıklı sıhhatli çocuklar nasip etsin.Bizim de Ateş'imiz biran önce sağlıklı,sıhhatli bir şekilde gelsin,ömrü bahtı açık,mutlu,başarılı olsun.

hadi Ateş efendi,bekliyoruz seni 4 gözle.
Fit'o teyze...

Sabreden derviş,sabretmekten gebermiş...

Sabreden derviş,sabretmekten gebermiş...
Bugün sanırım bir örneğini yaşıyorum.
Bütün herkes ya sözleşmiş bana kamera şakası yapıyor yada tahammül sınırlarım sonundayım...

Uzun bir aradan sonra bu şekilde dönmek istemezdim ama gerçekten dokunsalar ağlayacak moddayım ve herkes bunun için uğraşıyor gibi.
Hiç bir işim yolunda gitmez mi?
Hayır gitmiyor bugün...
Tek isteğim güzel şeylerin de olması.
En azından arada sırada.
İhtiyacım olduğu anda...

Evlilik...

Evliler bekar olmayı,bekarlar genellikle evli olmayı isterler.Yazılı olmayan bir kanun gibi bu...
Bir ay sonra 4.yılımıza gireceğiz ve hala 4 yıl olduğuna inanamıyorum,sanki dün gibiydi.
Herkesin benimle dalga geçtiği bir düğün mevzumuz var tabii ki.
Ben hem düğünde hiç oturmayan gelin ( gelini kurup sahneye atmışlar,kapatmayı unutmuşlar şeklinde bir söylem var sürekli :)) hemde sürelli düğününü öven bir insan olarak biliniyorum :)

Evlenmeden önce sadece iki arkadaşım evliliğin çok güzel bir şey olduğunu,diğerleri ise olmasa da olur tarzında yaklaşmışlardı...Ben ise kocamla inanılmaz mutluyum.İnsan birbirinin sınırlarına saygı gösterip,özgürlüğünü kısıtlamadığı ve birbirine güven duyduğu sürece problem de yaşanmaz bence...
İyi günde kötü günde gerçekten beraber olduğunuz,her şeyi paylaştığınız tek insan haline dönüşüyor eşiniz...

Bütün bunlar nereden mi çıktı? Dün akşam ablamlar yemekteydi.Talat her şeye yardımcı olur ve bana her konuda destek olur.Dün akşam misafirler gittikten sonra sızıp kalmışım,ve kalktığımda mutfakta bir yığın gibi duran her şey toplanmış ve her yer mis gibiydi.Mutluluktan resmen ağladım.Her zaman yaptığı/yapabileceği şey belki ama dün yorgunluğun üzerine inanılmaz iyi gitti sanırım.

Herkesin ruh eşini bulabilmesi dileğiyle...
Sevi çok seviyorum kocacım...
Fit.

2014 Yaz Tatili...

Aylardır beklediğim tatil geldi,geçti bile..
Ama ne tatil..
Uzun zamandır ne kadar yorulduğumu ve yorgun olduğumu bu tatilde fark ettim.
Tatilin bir çok güzellikleri vardı;

* Kocamla uzun zamandır geçiremedim kadar bol vakit geçirdim.
* Berilin göbüşü ile vakit geçirirken bir yandan da bebişle tanışma fırsatı yakaladık.Çok nazlansa da en sonunda tekmesiyle bizi şenlendirdi.
* Çin'den gelen Melda ile şimdiye kadar geçiremediğimiz kadar zamanımız oldu.
* Çin'den gelen sadece Melda değildi tabi...Yes ile tanışma fırsatımız oldu.Kendisi bize çin mutfağından çeşitli yemekler yaptı.
* Soleil..New Yorktan gelen misafirimiz.İnanılmaz tatlı,bayıldım.Türkçe öğrenme hevesi ve telefuzu görülmeye değerdi.
* Beril & Okan çiftinin muhteşem sürprizi ise hepimize Yakamoz-1 Sailing Team t-shirtü yaptırmaları.Bayıldım,bayıldım.İki sene önce de aynı tekne ile yolculuk yaptığımızdan kaptan ve tayfalara zaten diyecek söz yok.

Kısa kısa notlar ise;

+ Alışverişin her zamanki gibi maceralı geçmesi,bir tonla malzeme alındığı gibi,bir de onları taşıyan kamyona mülteci gibi binmemiz..
+ Marmaris koylarının muhteşemliğinin insanı büyülemesi...
+ Tatilimizin ikinci gününde yelken yapalım diye tutturmamız ve çıkan fırtına yüzünden yelkenimizin parçalanması,tam iki saat boyunca olaya hakim olamayışımız...
+ Ertesi gün tam sular duruldu derken,teknenin alabora olması ( tam doğru kullanamamış olabilirim) ve benim mide bulantısından ölmem) daha sonra tüm tekne tatili boyunca dalga konusu olmam :)
+ Aydın kaptanın yemekleri...
+ Tekne de projeksiyon ile maç izlememiz ama perdeniz Aydın kaptanın çiçekli pikesi olması :)
+ Sırtı ile tuttuğumuz şahane palamut ve torikler..
+ Son akşam Marmaris marinada yer bulamayıp açığa demirlememiz ve Talat'ın tüm planlarının alt üst olması :)
+ Gittiğimiz mekanda Asım Can Gündüz show..

Şimdilik! anlatamadığım daha niceleri...
Enerji depolayıp döndüm...
Yeni sezon bekle beni..

Sevgiler,
Fit

Hayata Dair...

Bir internet sitesinde gördüm,pek beğendim...
Ara sıra bakmak iyidir dedim ve sizlerle paylaşmak istedim...
Buyrun o zaman..

Ayrıntı profesörü olma
• Bir sırrın sorumluluğunu arkadaşına vermeden önce iyi düşün
• Herkesin önünde öv,eleştirilerini bir kenara çekerek söyle
• Kimseye, yorgun ya da bunalımlı görünüyorsun deme
• Biri sana sarıldığında. önce onun kollarını gevşetmesini bekle
• Ailevi sorunlarda, para sorunlarında ya da saç kesimi konusunda akıl verme
• İş bitmeden önce asla ödemenin tamamını yapma
• Verdiğin sözleri tut
• Biri senin için bir hizmet verdiğinde alacağı paranın ne kadar olduğunu bilmiyorsa, “sence ne adil olur” diye sor
• Çocuklarına paranın ne zorluklarla kazanıldığını ve tasarrufun önemini öğret
• Asıl savaşı kazanmak için küçük bir çarpışma yitirmeyi göze al
• İlk izlenimlerine güvenme
• İnsanlardaki iyiyi ortaya çıkarmayı bil
• Her gün sekiz bardak su iç
• Gelenek ve göreneklere saygılı ol
• Arkadaşına borç para verirken ihtiyatlı davran. ikisini de yitirebilirsin
• Hak eden çalışanlarına, şirket için ne kadar önemli olduklarını her fırsatta söyle
• Çözülebilecek bir şeyi asla kesip atma
• Servisin arkasından çocuklarına el salla
• Başkalarının zamanına saygılı ol. randevularına on dakikadan fazla gecikeceğin zaman telefon ederek haber ver
• Öyle olmadığın zamanlarda bile neşeli görünebilmeyi öğren
• Öyle olmadığın zamanlarda bile coşkulu görünebilmeyi öğren
• Alçakgönüllü ol. sen gelirken onlar gidiyordu
• Sade ol
• İlk kez tanıştığın insanlara ne iş yaptıklarını sorma. onlarla ahbaplığını etiketlerinden bağımsız başlat
• Ailene onları ne kadar sevdiğini sadece sözlerinle değil, her gün dokunarak ve düşünceli davranışlarınla da belirt
• Mali gücün yeterli olsa da olmasa da ailecek tatile çık
• Dedikodu yapma
• Maaş sohbeti yapma
• Dırdır etme
• Kumar oynama
• Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış insanlardan kendini kolla

Hayata dair (H.jackson brown jr. ) Kitabından

                                                                                        

GS-Atletico Madrid...

13 Mayıs 2014'te Manisa-Soma'da kömür madeninde çıkan yangın yüzünden 301 madenci öldü.Bir çok nedeni,ihmali,ortaya çıkan kötü sonuçları...Ama en kötüsü de 301 can kaybı...Telafisi olmayan,geri döndürülemeyen.
Bunun yanında gidenler kadar,geride kalanların hayatı da çok zor.
Herkes bir ucundan tutarak elinden geldiği kadar yardım etmeye çalışıyor tabi ama ateş düştüğü yeri yakar demişler...

Dün akşam da bu yardımların en güzel örneklerinden biri vardı..
İzmir Atatürk Stadyumu'nda Soma'a yardım için GS-Atletico Madrid maçı vardı.Maç başlangıcından önce saygı duruşu vardı,ardından bütün stadın bir anda o sessizliğin içinde 'Her yer Soma,her yer karanlık' sloganları insanı facia anına tekrar götüren cinstendi.

Maç çok keyifli geçti ama benim en çok eğlendiğim kısımlardan biri Meksika dalgası :)
Yaklaşık 45.000 kişi ile yapılınca muhteşemmm oluyor..

Konu ne olursa olsun,yardımlaşmak güzel şey...
Sevgiler.
Fit.

Gülhan & Ercan...

Gülhan; daha önceki yazılarımda bildiğiniz üzere,benim canımmm arkadaşlarımdan bir tanesi..Arkadaştan da öte hatta.
İzmir'de olmamıza rağmen aylardır görüşemiyoruz,hele şimdi bir de Zonguldak!a tayin olduklarını duyunca...
Olsun,mesafeler önemli değil,iyi olduklarını bilmek de benim için yeterli.
Zaman yaratıp gidebilecek olmak bile şahane.
Hazır Zonguldak'a henüz gitmemişken :)
Çok mutlu ol canım arkadaşım benim.
Fit.

Fotoğrafçılık kursu...

Hepinizin de artık bildiği üzere,sürekli bitmek bilmeyen bir 'to do list' lerim var benim.
Maymun iştahlılığım da yok değil ama zamanı ıskalamamak istememden çoğu...
Şimdi yapmazsam ne zaman yapacağım'larım çok benim...

Bunlardan biri de yıllardır geçmek bilmeyen fotoğraf merakım.
Ortamda sürekli çinliler gibi dolaşıp olur olmaz her şeyi fotoğraflamayı seviyorum.
Aradan zaman geçtikçe hepsine ayrı ayrı bakıp anıları tazelemek inanılmaz dinç yapıyor beni,zinde tutuyor.
Hele ki bir de zaman bulup aralardan seçtiklerimi bastırabilirsem hayat şahane olacak.

Bunları neden mi yazıyorum?
4 hafta önce,fotoğrafçılık kursuna başladım,çocuklar gibi heyecanlıyım.
Artık önüme gelen her şeyi değil ,daha bilinçli fotoğraf çekmek istiyorum,tabi en önemlisi de makinemi tanımak istiyorum :)

Arkadaşımın tavsiyesi ile özer sanat merkezinde yaklaşık 4+4 ay süren bir kurs maceram olacak.
Süre çok uzun gibi geliyor ama neredeyse 4 hafta geçti ve ben hala bir şey bilmiyorum :)
İşin matematik kısmı herzaman ki gibi hiç bana göre değil.
Uygulama yapmaya başladıkça umuyorum her şey daha anlamlı olacak.

Asıl amaçlarımdan bir tanesi;tabi ki yeğenlerimin fotosunu çekmek.İleride bakacak bir çok anıları olsun istiyorum.
Aileye gelecek minik üyelerimiz de var tabi,Junior Şenyurt gibi (ismi henüz belli olmadığı için O'na seslenemiyoruz henüz :)
Tek korkum şimdiye kadar yaplaştığım binlerce fotonun giderek sayısının artması :)

Paylaşmak güzeldir..
Sevgiler.
Fit.

Hollanda & Almanya maceraları...

Pek yakında :)

Mutlu...

Tamam her şeyi sizinle açık açık paylaşamayabilirim ama şuan tam fotoda ki gibiyim...
Sanırım kötü günlerden silkelenme vakti!

Beklediğimiz haberlerden ilki bugün geldi,ve çokkk mutluyum!
Bu mutluluğu şimdilik kendi kendime yaşamam gerekiyor ya da çok daha küçük bir grupla ;)

Bir ohhh çekersin ya,işte tam öyle!
Mutlu çok mutluyum!
Hepiniz,hepimiz çok mutlu çok çokk mutlu oluruz inşallah...
Sevgiler,hem de en kocamanından.
Fit.

Hayat paylaşınca güzel!!

Evet her tülü acı,sevinç,keder hepsi paylaşınca güzel.
En sevdiğinizin acısı bir anda bakmışsınız sizin acınız olmuş ama elinizden de bir şey gelmez ya hani.
İşte öyle bir şey..
Fit.

Blog şekil,şemal...

Şu blogu yazmaya karar verdiğimden beri bir türlü karar veremedim,ruh halimden midir,değişikliği sevdiğimden mi bilinmez.

Sürekli bir değiştiresim var,on gün önce yeşil yaptım.I-Ih olmadı,hatta çok da kötü olmuş yahu :)

Ben müsait bir zamanda tekrar el atayım bakalım bu böyle olmayacak :)

Esen kalın.

Fit.

Bugün günlerden çok mutlu bir gün...

Türkiye'de yıllardır devam eden ve her anına şahit olduğumuz bir balyoz davası var ki,kitaplara sığmadı o yüzden benim kelimelerim değil anlatmaya bahsetmeye bile yetmez!

Ama olsun,bugün mutluluk gözyaşlarımız canım arkadaşım Duygu için aktı,sel oldu.
İçeride sabepsiz,amaçsız,delilsiz şekilde yatan babası tahliye oluyor,onun üzüntüsü aylardır bizim üzüntümüz,ülkenin üzüntüsü olmuşken bugün mutluluğunu paylaşıyoruz.

Anlatılmaz yaşanır denir ya,işte o gün tamda bugün!

Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Çok ama çok inanıyorum.
Mutlu günlerimize!
Fit.

Zihin Haritaları - Tony Buzan.

Ankara'da Semoş ile buluşmamızda bana bir kitaptan bahsetti.

Evet gördüğünüz üzere,Tony Buzan'ın Zihin Haritaları.
İsmi çok ilginç geldi.
Konusu ise;Not alma ve planlama sistemini sunuyor,çok değişik yöntemlerle,zihnimizi nasıl daha efektif kullanmamız gerektiğini ve potansiyelimizi arttırabileceğimizi anlatıyor,henüz 40 sayda okudum ama gerçekten çok değişik geldi.
Sonuçları da güzel olur diye umuyorum.
Hadi bakalım değişen bir hayatımız olacak mı :)

Bol bol okuyacağımız günlerimiz olsun.
İstanbul'dan sevgilerle...
Fit.

Ankara Günlüğü...

Kocamla nihayet bir araya gelebildik ve bir Ankara patlattık.

Ozan abinin düğünü vesilesi ile;
** Ozan abinin eşi Elif ile tanıştık,
** Hilal &Muratcan çifti ile bol bol zaman geçirdik,
** Talat'ın okul arkadaşları Cem&Tolga ile buluştuk,
** Semoş&Eray çifti ve o güzel minnak kızları Nar ile,Nihan&Can kardeşler ile görüşebildik,
** Ve tabiki bizim çılgın kuzenler Beril & Okan,Meltem&Memo çifti ile boll ve çok keyifli zamanlar geçirdik.
** Eğmire gittik,güneşlendik,ıslandık..
** Havaalanında Emre abiye yakalandık :)

Sonuç olarak,çok eğlendik,Beril&Okanın muhteşem yemeklerinden yedik,noodleslar,çorbalar.
Meltemin muhteşem pastasının tadına baktık.
Tepe Prime ile tanışmış olduk.
Oğluşumuzun ultrason fotolarını görüp,hızla büyümesine şahit olduk.
Kalisperada düğün eğlencesini yaptık.
Eğmirde çok güzel mekan olan Orfozda oturduk.

Ve malesef bütün fotolarım Talatta olduğu için sizlerle henüz paylaşamıyorum :(
Şimdilik bu kadar.
Fit.

Biir erkek bebik daha!

4 gözle beklediğimiz Beril&Okan çiftinin bir oğluşu geliyor!!!!!
İsmi henüz belli olmadığı için o bizim için şimdilik bebik...
Erkek yeğenlerden gidiyoruz biz bu ara :)
Hadi bakalım sağlıklı,mutlu,şanslı bir bebek olsun.
Gel bakalım güzel günlere...
Seni şimdiden ailecek çok ama çok seviyorum.
Sevgiyle büyü...
Fit (teyzen&halan) henüz karar veremedim belki de sen doğduğunda karar verirsin.
Çok öpüyorum seniiiii ve özlemle bekliyorum.

Eataly :)

Bu sene hayatımda ilklerden biri gerçekleşti.
Firma eğitimine İtalya Milano'ya gittim,7 yılın sonunda :)
3-6 Haziran tarihleri arasında Hu-Friedy firmasının ürün eğitimi vardı,bir gün önce gidip bir gün sonra döndüm.
Ne yalan söyleyeyim,İtalya görmek istediğim yerlerin arasındaydı.
Talat'la gidebilseydim,ve en önemlisi gezebilseydim çok daha şahane olacaktı :)

Firma çok keyifliydi,iki katlı firmaları ve çok keyifli çalışma arkadaşları var.Sabahtan akşama kadar ürün eğitimi,bittikten sonrada katalog çalışması yaptık.
Akşamları yemek yemek için vaktimiz kaldı sadece onda da çok güzel yerlere götürdüler.
Tabi domuz etini saymazsak :)
Evet çok yemek seçiyorum,kabul ediyorum her zaman ama bizim öğlenleri nasıl memleket özellikle doğu bölgemiz et kokuyorsa orada da domuz eti kokuyor her yer...

Her akşam farklı yere götürdüler.
Unutulmazlar arasında;Eataly denen bir alışveriş merkezi var,içeride her şey bulabiliyorsunuz,kurutulmuş domuz etleri,peynir-şarap çeşitleri,konserveler tabi ki binbir çeşir makarnalar.
Buyrun;

Güzel pizzaları;

Arkada muhteşem bir kale olup,kızlarla beraber foto çektirmek istediğimi bir Çinliye anlatamayaşımız ve kale yerine sadece bizi çekmesi :) 

Asıl olması gereken!

İşte böylee :)

Pek yakında yeni yerlerle karşınızdayım efenim.

Esen kalın...

Fit.

Eren'in erken doğum günüsü...

İlk göz ağrım,hayatımın anlamı,teyze olmama sebep olan Eren'in.
Gün geçtikçe kaşla göz arasında benim kadar oldu,evet ben doğru bir örnek olmayabilirim karşılaştırma konusunda :) ama olsun.
Herhangi bir yeri acımasın diye,bebek yastığına yatırıp gözümü ayırmadan izlediğim günler geride kaldı.
Her geçen gün biraz daha büyüyerek bizleri biraz daha şaşırtıyor.
Çok ama çok seviyorum seni teyzem.
Annem hep anneliği anne olunca anlarsın der,sanırım  teyzelik bunun gibi bir şey.
Kelimelerle ifade edemiyorum ama sizlere ne yapsam az.

Bu seneki doğum gününü annenin tüm ısrarları sonucunda,okulda kutladık.
Konseptsiz olur mu peki? Olmaz!
Temamızı sana sorarak belirlesek de tam da içime sinmedi aslında.
Tema : Korsan partisi :)
Ben sadece cup cake ,limonata ve süsleme organizasyonunu yapabildim.
O kadar çok istememe rağmen zamansızlıktan pastanı ben yapamadım.
İşimi o kadar çok seviyorum ki,ama bazen hayat kaçıp gidiyor sanki,sizlere ,ailemize istediğim zamanı ayıramadığım da işte o zaman çok üzülüyorum.
Umarım en kötü günün bu doğum günündeki kadar güzel geçer.
İyi ki doğdun teyzem,iyi ki teyze oldum,iyi ki senin gibi,Ozan gibi muhteşem yeğenlere sahip oldum!

Teyzen,
Fit.

Güzel Haberler...

Hayatımıza güzel şeyler de olmuyor değil...
Berilim canım kuzenim,hamile!!!
Ankara ODTÜ şenliklerine gidip,yağmur altında Aylin Aslım dinlerken öğrenebileceğim en güzel haberdi sanırım.
Ama sürpriz bir haber olduğu için kimselere söylememek için bir hafta kendimle cebelleştim.
Ağzımdan kaçırmamak adına,alakasız herkeslere söylemek zorunda kaldım :)

Hafta sonu aldığım bir güzel haber ise,blogu açmama neden olan,bir güzel heveslendiren Beril'in yine,yeniden blog açmış olması.4 gözle yazılarını bekliyorum...
Çok heyecanlı bir süreç bizi bekliyor.
Sağlıklı,mutlu,huzurlu bir bebek olman dileğimle.
Fito teyze...
Sevgiler..

Takdir Belgesi...

Eskiden okullarda ne güzel Teşekkür Belgesi ve Takdir Belgesi vardı.
Hala var mı bilmiyorum ama ne kadar güzel bir belgeymiş,yıllar geçtikçe daha da iyi anlıyorum.
Şimdi ne yaparsan yap,hiç kimseden herhangi bir takdir almıyorsun,yaptıklarını şakşaklanmak yada her hangangi bir teşekkür için yapmıyorsun ama bir şeyler için çabaladığında insan sevdiklerinden bir 'teşekkür' bekliyor,bazen o da olmuyor...
içim sıkıldı bir yazasım geldi...
Siz siz olun,her ne için olursa olsun,bir teşekkürü çok görmeyin.
Bu da benden küçük bir tavsiye...
Sevgiler,
fit.

Acil!!

Bendeki acil kavramı son günlerde anlamını yitirmeye başladı.
Herkesin işi 'acil'.
Başına 'acil' kelimesi konmadığı zaman sanki o işler olmayacak.

Evde yazlık-kışlık yapmam lazım-ACİL
Yeğenimin gösterisine gitmem lazım,ve fotolarını dağıtmam lazım-ACİL
Yeğenimin doğum gününü organize etmem lazım-ACİL
İş yerindeki bütün işleri anında yapmam lazım çünkü -ACİL
Evde yemek yapmam lazım-ACİL
Okul kayıtlarına geç kalmamam lazım-ACİL
Bir sürü,bir sürü bir sürü.
Ayyy yazıya ara vermem lazım,ACİL işlerim var!

Başlamak Bitirmenin Yarısıdır...

Gelenler geldi yine,yazısının ardından hemen kolları sıvadım.
Bir sürü şey yapmak istiyorum ve zamanı yettiremiyorum,doğru.
Ama bir yerlerden de başlamak lazım.
Ne demiş atalarımız; Başlamak Bitirmenin Yarısıdır...

En azından her sene yıl başında listesini yaptığım,yıl sonunda da neden ben bunları yapamadım dediğim listenin bu sefer daha efektif olması için elimden geleni yapacağım.

Oturdum yaptım listemi,ve sırasıyla uygulamaya başladım.
Ay sonunda yıllardır gidemediğim fotoğrafçılık kursuna başlayacağım.Benim için sevindirici bir haber.
Özer Sanat-Cengiz Özer eğitim merkezi.
Alsancakta,4+4 ay şeklindeymiş kurs.Uzun bir maraton bizi bekliyor gibi.
Gittim gördüm,içime de sindi,gelsin güzel güzel fotolar...

İkinci adım,İtalyanca öğrenmek.
Kursa gitmek gibi bir zamanım yok malesef ama en azından,kendi imkanlarımla bir kaç cümle,biraz kelime öğrensem devamı gelir yavaştan.
italyan.com diye bir site var,hatta benzerini ispanyolca için de yapmışlar,pek şahane.
Basit şekilde öğretiyor,ne kadar doğru bakalım deneyip göreceğiz :)

Kıssadan hisse,planlarınızı ertelemeyin,ne ne kadar yaşayacağımızı biliyoruz,ne de yarın ne olacağımızı.
En iyisi sağlığımız yerindeyken,bir yerlerden başlamak...

Sevgiler,
Fitnat

Konya.

Merak edip yıllardır gidemediğim şehirlerden bir tanesi Konya.
Son iki ayda iki defa gitme fırsatım oldu,uzun uzun gezme fırsatım olamasa da fikir sahibi olabildim.

Özellikle son zamanlarda okuduğum kitaplardan etkilenip en çok Mevlana ve Şems-i Tebrizi merak ediyordum.
Gittiğim zaman gezme fırsatı bulabildim.

* Alaattin Tepesi : 20 metre yüksekliğinde olan bu tepeden şehre bakarak güzel bir kahve içebiliyorsunuz.
* Mevlana Müzesi : Çok fazla müze gezme gibi bir merakım yoktur aslında.Ama gittiğim müzelerin içinde en hayran kaldığım müzelerden bir tanesi diyebilirim.Müzedeki açıklamalar,Mevlana'nın hayatı,müzedeki hediyelik eşyalar,her şey çok güzel.
* Şems-i Tebrizi Camii : Camilerimizi özellikle turistlerin en ince detaylarına kadar bilmesi-gezip görmesi ama bizim hep mesafeli durmamız.Durum biraz garip geliyor bana.Yurt dışına çıktığımız zaman,kiliseyi merak edip gezmek istememiz ama camilerimizi hiç merak etmememiz.
Gittiğim zaman o kadar duygulandım ki,yurt dışından gelen insanlar nasıl içten dualar ediyorlar,ağlıyorlar,inanılmaz içtendi hepsi.
Bizde dularımızı ettik,kabul olması dileğiyle..
* Etki ekmek : Et sevmediğim için her şehirde yaşadığım zorluklar saymakla bitmez.Ama etli ekmeğe gelince akan sular durdu :)
Diyarbakır'ın lahmacunları,Konya'nın da etli ekmeği pek bir şahane.Şiddetle tavsiye ederim :)

Bu saatte bunu yapmak istemezdim :)
Sevgiler...
Fit.

Gelenler Geldi Yine!

Bana gelenler geldi yine.
24 saati yettiremediğim şu günlerde bir de daha yapamadığım şeyler için hayıflanmaya başladım.
Neden mi?

İtalyanca öğrenmek istiyorum;
Yüz yıldır gidemediğim fotoğrafçılık kursuna gitmek istiyorum;Sörf öğrenmek istiyorum;Dikiş dikmek istiyorum;Komik ama şan dersi almak istiyorum;Bloğuma zaman ayırmak istiyorum;

Dalış kursuna gitmek istiyorum;

Sorun yine istiyorum da istiyorum.
Elimden gelenin en iyisini yapıp hayatımda yeni şeylere zaman ayırmak istiyorum.
Evet bir konuda uzmanlaşmanın her zaman en iyisi olduğuna inanmışımdır ama yeni şeyler keşfetmek,öğrenmek bence hayatın en güzel şeylerinden bir tanesi...

Oturmak,zaman öldürmek,uzunnn uzun uyumak bana göre değil.
Geçen hafta hasta hasta yattığımda afakanlar bastı resmen,ölüyorum sandım,hastalıktan değil erken uyumaktan :)

Bol enerjili günlerimiz olsun.
Sevgiler,
Fit.

Erişim Engellendi!!!

Blogumu tam da açtım ve bu yazı çıktı karşıma umarım gerçek değildir!!!
Ki gerçek olsa,şuan yazamıyor olurdum değil mi??
Peki ben bloğumu yedekleyebiliyor muyum acaba???
Şuan çok ama çokk tırstımmm...
Fit.

Çin'den melda gelmiş,Ankara'da bir bayram havası.

Günlerdir,haftalardır yazışmalar sonunda evet en sonunda Melda kuzen Çinden geldi.
Ah bizim için de nasıl güzel oldu,kalktık hep beraber Ankara'da toplandık.
Uzun zamandır bu kadar kişi bir araya gelemediğimiz için pek bir iyi oldu.

Ohh hep beraber yemekler yenildi,akşam Meltemlerde toplanıldı,sabahlara kadar eğlendik,ara sıra eğlencenin dozu kaçsa da!!!
Kostüm partileri,tekilalar...

Pazar günü de hoppp ne yapsak ne yapsak diye deli danalar gibi dönerken,Melda'nın da Semoşlarda olduğunu öğrenince koşa koşa gittik.
Nar'ımızı bir güzel sevdik,oynadık,zıpladık.

Akşam da BerilOkannasburger mekan sahipleri bu sefer,Meltemlerde çiğ köfte olayına girdiler.
Evet burger kısmından çiğ köfte kısmına ani geçişler biraz anlam kargaşası yaratsa da,lezzetine diyecek yoktu...

O zaman....Hayat paylaşınca güzel şa la la la laaaaaaaaaaaaaaaaa :)
Güzel hafta sonunun anısına;

Sevgiler.

Fit.

Bir Zamanlar..

Bizim zamanımızda... diye başlayan cümleler ne kadar tuhaf gelirdi eskiden.
Hala yaşıyorsa insan zamanı nasıl geçmiş olabilirdi ki.

Büyüdükçe anlıyor insan,zamanın aslında gençlikte kıymetli olduğunu.
Gençlikte geçen zamanın ne olursa olsun ömrünün en güzel zamanları olduğunu.
Ne yaptığının,nasıl yaptığının değil,hissettiğinin önemli olduğunun.
Ve o yıllar,hep iyi hissedildiğini.
Büyümek,evet insanın  biraz tadını kaçırmıyor değil.
Ama olsun,önemli olan ne kadar geç büyüdüğümüz ;)

Bunların hepsi nereden çıktı?
Bir baktım Şubatın 8'i olmuş.
Hemde göz açıp kapayıncaya kadar dediklerinden.
Ama benim daha bir sürü planım var,hani şu gerçekleştiremediğim List to do'larım...
O konuya şimdi girmeyeceğim,o başlı başına ayrı bir yazı olsun :)

Hep genç kalın!!!
Sevgiler.
Fit.

Sevgilerde...

Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

Behçet Necatigil...

BerilOkannes Burger...

Deneyin!
Yeni tatlar denemeye pek gönüllü olmasam da konu Beril&Okan olunca durup,düşünürüm.
Vardır bir bildikleri derim.
Bu iki şahsiyetten daha önce de bol bol bahsedip,fotoğraf paylaşmışlığım var.
Kendileri kocamın kuzeni ve eşi olsalar da en az Talat kadar sahiplenmiş,çokkk kocaman sever durumdayım :) (Bu kadar güzel söz,çok az sayıda blogumu bilen insanlardan birinin Beril olması... :)

Bugünkü konu başlığımız,bu hafta Ankara seyahatim esnasında ,beni evlerine davet edip şahane tadlarla tanıştırmaları ile ilgili.
Öncelikle Beril&Okan çiftinin evinde öyle anam,babam yemeği pek pişmez.Hani sucuklu kuru fasulyeymiş,imam bayıldıymış,mercimek yemeği vs.vs.vs.
Genellikle BerilOkannes Burger (detaylarını anlatacağım),Nachos,Sushi...Bunlar sadece bir kaçı.

Kendilerini aşıp,hamburger malzemelerinin hepsini evde yapıyorlar,yediğim en lezzetli hamburger dersem abartmış olmam.Nasıl mi?
Buyurun buradan...

Berilim sürekli sürprizler dolu ve çok düşüncelidir ayrıca.Ben seviyorum diye,Safari almış bana.Ayrıca Küçük Prens ajandası.O kadar mutlu oldum ki..

Baykuş ve küçük prens muhabbetini abarttiğımı düşünebilirsiniz ama gerçekten çok seviyorum.Çok tatlı değil mi?

Ayrıcaaa beceriksizliğime dayanamayıp benim için orkide dikmiş,ama bu sefer oradan oraya gideceğim için alamadım kendisini,bir daha ki sefere inşallah.
Kendilerinden kaynaklı sımsıcak evleri var birde,huzur dolu oluyorsunuz.
İnsanın evinde gibi hissettiği yerler vardır ya,işte tam da onlardan...

Bakınız... ( bu foto sürprizz olsun diye kendisinden habersiz çektim,telif hakkı istemezsin umarım :)

Şenyurt ailesiiii,sefiyorum sizi...
Yağmurlu İzmir'den sevgiler...
Fit.

Yeni yıl,yeni yıl,yeni yıl....2014

Her yeni yılı ayrı bir severim.
Bir önceki yılın iyi yada kötü olması bir etken değildir benim için.
Yeni yıl demek,yeni umut,yeni şans,yeni kararlar,yeni hedefler,yeni ajandalar,yeni kırtasiye malzemeleri.
Kafayı ajanda ile bozmuş olabilirim,hayır bir de hepsini beğenmiyorum sorun o :)
Bu sene çok güzel hediye defterler ajandalar geldi.
Zeynom,Noyan,Murat Bey,hepsi en sevdiklerimden aldılar getirdiler...
Yeni yıl diye başlayıp,yarım sayfa ajanda yazmamda anlaşıldı zaten ajanda sevdam :)

Bu sene yeni yıl biraz garip geldi,her sene benim bekar evimde toplanırdık.Ben evi süsler,yeni yıl ağacımızın altına gelen herkese hediyeler alır,kendimce güzel de bir masa hazırlardım,olmazsa olmazı her yerin süslü püslü olmasıydı :)
Bu sene tatil dönüşü pek de vaktim olmadı tatil dönüşü.
O yüzden ev pek bir sade geldi sevemedim bu sene....

Şirkette bu sene kermes tadında bir kutlama yaptık,bayanlar evde bir kaç çeşit ikramlar yapıp getirdiler,içecekler,pastalar,şampanyalar...
Bir de çekiliş ve hediyeler :)
Bana Mualla Hanım çıktı,önce ayakkabı kutulu güzel bir sürpriz :) ondan sonrası da aldığım kaseleri verdim.
Zeki de bana tabiki de baykuşlu kolye almış.
Hayır gerçekten uğursuzluk olsa,evden içeriye adım atamayacağız,her yerde baykuş...

Yeni yılın en geyiği bendim sanırım,neden mi?

Bu arada sağ taraftaki ağaç arkadakileri kapatmak içindi:)))

Akşam eve gittik,Zeyno&Mete,Melek&Kürşad,Zeynep vardı.Yemeğimizi yedik,yeni yıl kutlamaları,kakara kikiri sabaha kadar oturduk.

Seneye tek bir not aldım,evde istenildiği kadar eğlenilmiyor,aklım sokaklarda kaldı :)

Seneye belki Beril&Okan çifti ile Alaçatı sokak partilerine akarız belli mi olur :)

Murlu yıllar,sevgiler.

Fitnat....

Uludağ...

Tatilin kötüsü olmazmış...
Her tatil iyi ama kısa ama uzun.
Bu sene bir çılgınlık yapıp daha önceleri hiç yapmadığım bir şeyi yaptım.
1 haftalık kışlık izin kullandım.
Evet ben ki yazlık tatilimi bile kullanamayan sadece bir hafta kaçan,o sırada da elimde bilgisayarım,kulağımda telefonum olduğu için çok tepki topladığım...
2013 yılında şirkette seyahat rekoru kırmış olabilirim,o kadar çok seyahat ettim ki...
Aralık'ın sonlarına yaklaşırken grip oldum,öyle böyle değil.
Ateş,burun akıntısı,halsizlik,boğaz ağrısı vs..
Ve ben o hafta Erzurum'a gittim,çok fazla değil -16 dereceydi gündüzleri.
İçmediğim ilaç kalmadı,tatile bomba gibi gideyim diye :)

Nihal&Cihan çiftiyle senenin son haftasında Uludağ'a gidelim dedim,pek de iyi ettik.
Havaların sıcak olmasının hem çok iyi hem de kötü bir etkisi oluyor tabi.
Kayarken üşümemek muhteşem bir duygu ama aynı anda karlar erimeye başlıyor hatta buzlaştığı için yerler taş gibi olmuştu.
Biz hep beraber board yaptık.İnanılmaz eğlenceliydi!!
Akşamları ufak tefek yara berelerle karşılaşsak da yine de değdi...

Uludağ,kar,sıcak şarap,sucuk ekmek,salep,101 :)
Evet gece yarılarına kadar 101 oynadık,yarısı sinir harbi,yarısı kahkaha ama sonunda bol bol gırgır şamata :)

En çok hoşuma gidenlerden bir tanesi,ufaklıkların deli gibi kaymalarıydı.4-5 yaşından hatta daha bile küçük olanları vardı,hepimize taş çıkarttı.

Tatil inanılmaz iyi geldi,eğlendik ve çok zevkliydi.
Tek sorun; üniversite yıllarımda ne zaman bir aktivite yapsak,ertesi haftayı (o zamanlar bol bol vakit olunca her hafta bir yerlerdeydik) zor beklerdim.Gece rüyalarıma girerdi.İnsanların -22 derece,gece yarısı saat 3te yola çıkıp zirve yolculuğuma anlam verememelerine rağmen benim için vazgeçilmezdi.
Şimdide aynı şekilde bir sonraki Uludağ turu ne zaman olur acaba diye gün saymaya başladım.

Hayat çok güzel,dolu dolu yaşamak lazım,benden size tavsiye :)
Sevgiler,
Fit...

Anılar güzeldir....