30 Mart 2016 Çarşamba

37+5...30.03.2016

Annecimmm,
Sona geldiğimiz kesinleşti,yarın iş yerinde son günümüz...
Biraz heyecanlı,biraz tedirginim.
İşten ayrılmak demek,senin gelişinin habercisi o yüzden çok heyecanlıyım.
İşten ayrılmak demek,benim için ne yapacağını bilememek demek.Yıllardır,işe gireli 8 yıl olduğunu düşünürsek,bir haftadan fazla tatil yapmadım ben.Blok bile kullanmadım izinlerim.O yüzden biraz tedirginim.
Bol bol gezer,yürürüm artık,ya da çalışanlara nispet yanlarına öğle yemeğine giderim :)

Bugün baban nöbetçi,şuan dersteyiz,ders dinliyoruz beraber :D Marka yönetimi,malum saat 24.00e kadar devam ediyor.
Anne de ders dinlerken,kahve görünümü sütünü içiyor :)



Kavusmaya az kaldı.
Baban gibi öpemiyorum seni,artık doğunca bol bol acısını çıkartırız.
Annen.

28 Mart 2016 Pazartesi

Hamilelik...

Ben bu hamilelik işini çok sevdim,muhtemelen o da beni sevdi ki,37 haftadır maşallahımız var.Kendi kendime nazar değdireceğim diye bazen çok korkuyorum.
Perşembe günü yani 31 Mart son iş günüm.Kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum.Tamam dışarıdan çok güzel görünüyor farkındayım ama uzuu..n yıllardır bu kadar boş zamanım olması sanırım.Tamam Sarp bütün günümü alacak,onu da biliyorum ama ne bileyim,ne yapacağım,bütün gün evde nasıl duracağım bir soru işareti.

Bir yandan da zaman su gibi akıp geçiyor ve biz merakla Sarp'ı bekliyoruz.
Çok değişik duygu ve hamile kaldığım günden beri dua ediyorum,Allah isteyen herkese nasip etsin,daha kucağımıza almadan bu kadar heyecanlıysam,bir de Sarp gelince nasıl olacağız acaba?
Görmemişin bir oğlu olmuş muhabbeti tam bana göre sanırım.Sağlıklı sıhhatli gelsin başka bir isteğim de yok.
Evimiz mis gibi kokacak,her odadan biri çıkacak :) boklu bezlerinin üzerinden atlayarak gideceğiz.Hayalleeeerr,hayaller..Az kaldı.

Yakın zamanda muhtemelen evde kafayı yemek üzere olduğum önümüzdeki günlerde,aldığımız malzemeleri seçtiğimiz markaları yazacağım ki unutmayayım,malum ikinciye de lazım olur :)





Elim karnımdan hiç gitmiyor,nabayımmmm çok güzel bir duygu.
Haydi görüşmek üzere.
Sevgiler,
Fit.

27 Mart 2016 Pazar

Öğrenci Olmak...

Sıradan bir pazar günü,insanlar geç kalkar,kahvaltılarını yapar,hava güzelse dışarıda bol bol gezer,sohbet muhabbet gırla...
Peki neden ben bu insan grubuna giremiyorum hiç bir zaman?
Benim pazar günüm;

* 37 haftalık hamilelik süresince ilk defa tüm gece uyuyamamış,su içme,ardından tuvalete girme,tekrar su içme tekrar tuvalet döngüsüne girmiş olmak...
* Saatlerin bir saat ileriye alınmış olması...
* Sabah kahvaltı için ablamın araması ve dışarıda kahvaltı yapmayı teklif etmesi...
* Onlar gelene kadar iki arada bir derede çamaşır atmak,asmak,kuruyanları ütülemek
* Kahvaltıya gitmek,oradan pazar alışverişine koşturmak...
* Eve gelince hastane çantasına son bir göz atmak ve eksikleri tamamlamak...
* Evi şöööyle bir üstten da olsa silmek...
* Akşam yemek hazırlığı...
* Bulaşık , mutfak toplamaca...
* Pazartesi günü yapacağın sunuma dair hiç bir şey hazırlamadığını farketmek ve dersin Finansal Yönetim adında bir ders olması!!
* Ertesi günün yemeklerini hazırlamak...
* Oturup gecenin 1'ine kadar sunum hazırlamak ve bitirememek..
* Veee en önemlisi 37+2 haftalık hamile olmak...

Hayat şahane!
Yumurta kapı ilişkisini her zaman sevmişimdir ama ara ara zorlanmak..



Siz siz olun,her şeye yetişmeye çalışmayın,bu bir virüs girdimi çıkmak bilmiyor.
Bırakın  bazı şeyler de eksik kalsın,ben şimdide kadar madalya almadım ,bundan sonra da alacağımı zannetmiyorum.En azından bari yol yakınken siz vazgeçin.

Esen kalın.
Fitnat

26 Mart 2016 Cumartesi

Can Yücel...

Sen erkeksin,ben kadınım.
Sen unutursun ama ben asla unutmam.
Ben kadınım,siyasi bir örgütün tam merkezi gibi,
İsyanlar hep sol yanımda.
Ben kadınım,yeryüzünün en büyük savaşçısı!
Ana olur,bacı olur,yar olur,yoldaş olurum...
Sen erkeksin,ben kadın.
Sen acıtırsın,ben acırım.
Sen kanatırsın,ben sararım.
Sen unutursun ama
Ben asla unutmam...

25 Mart 2016 Cuma

37.hafta...25.03.2016

37 mi? Yok artık! Daha neler.
Ee kaldımı son 3 hafta,hesaplar hiç bir zaman tutmuyor,yani doktorumuza göre aslınsa 36+4'üm ama napalım şimdi 3 gün için okadar hesaplamayı çöpe mi atayım :) (Nasıl bir mantıksa..)

Son zamanlar daha heyecanlı geçiyor sanki.elim bir türlü göbeğimden başka yere gitmiyor,sürekli Sarp'ı hissetmek çok hoşuma gidiyor.Zaman azaldıkça heyecan tavan bende.Hazırlıklarımız tam anlamıyla olmasa da bitti sayılır.Küçük ufak tefek şeyler var ama tam bitmeden rahat edemiyorum,bitince de Sarp gelecek muhtemelen o yüzden daha erken,tam bitti demeyeyim nolur nolmaz.

Dün akşam biraz canım sıkkındı ve Sarp hemen etkilendi durumdan,çok kötü oldum bende.Her hareketimden bu kadar etkilenmesine bazen üzülüyorum,gereksiz yere çocuğu strese soktum diye daha da üzülüyorum,tüm gün vicdan azabı içimi kemiriyor,ama insan da her zaman iyi olamıyor ki.Aslında şunu farkettim Sarp iyi olsun ve etkilenmesin diye,kendimi 8 aydır resmen o kadar şartladım ki,insanlara vermem gereken tepkileri vermiyorum ya da üzüldüğüm zaman sürekli içime atıyorum.Ne yapalım,anne olmak böyle bir şey sanırım..Yeter ki Sarp iyi olsun,hatta tüm çocuklar iyi olsun,hayatımızdaki tek masum şeyler onlar.

Gelelim 37.haftaya.Ben hala 37.haftam bitti 38'e mi girdim,yoksa 37'e mi girdim derken zaten doğuracam :)
Annecim şuan Pazı yaprağı kadarmışsın,biraz garip bir benzetme oldu,babanenin bu hafta pazı sarması yapacağını düşünürsek :)


Bu haftada 48cm 2800g civarında olmalıymışsın,ohooo sen oldu bile.Netten bakınca o kadar güzel ultrason fotoları var ki,senin olmadığı için üzülüyorum bazen.Benim için hava hol ben şimdiye kadar bol bol omuriliğini ve poponu gördüm ama senin ileride bakacağın bir ultrason foton olamayacak.Ne büyük kayıp değil mi? :)
 Sen üzülme ben senin doğduktan sonra bol bol fotonu çekerim,umarım...

Hareketlerin dışarıdan bile fark ediliyor,özellikle iş yerinde yemek yerken aaaaa hareket etti sesleri yükseliyor :) bence çok eğlenceli.
Solunum artık oturdu,erken doğsan bile bir sorun olmayacağı için içim çok rahat,zaten son kontrolümüze göre erken doğum riskimiz de yok,maşallah annecim sana.
İnsanlar bu haftalarında her yerlerine yastık koyuyorlar onlarla uyuyorlar ama biz hamile yastığımız sayesinde çok rahatız.Sadece yataktan kalkarken bir garip oluyoruz onuda baban kolunu yada elini uzatıyor,kuş gibi ona tutunarak kalkıyoruz.

Senin son halini bilemediğimiz için benim son halimi gör istedim,taze taze bakımsız,doğal :) Cuma olduğu için bugün makyaj bile yapmadık,zaten malum hamileliğin başından beri sen her şeyin en doğalını sağlıklısını yaşa,zarar görme diye kafayı yemiş bir annen var ama hiç şikayetçi değilim annecim,sen sağlıklı ol gerisi boş...


Ben çok güze bir hamilelik geçiriyorum annecim sayende,umarım sende bizim sayemizde mutlu bir ailede,mutlu bir hayat sürersin,en çok bunu istiyorum.Elimizden geldiğince sana iyi şartlar sağlamaya çalışsak da bazen elimizden gelmeyebilir.
Seni şimdiden çok seviyoruz,hemde hepimiz.
Annen.

24 Mart 2016 Perşembe

NST (nonstres test)...

Bütün bunların hepsi sona yaklaştığımızın habercisi oğlum,içeride keyfin çok yerinde görünüyor umarım dışarıda da aynısı olur annecim.
Artık 36.haftamızı bitiriyoruz ve dr.NST istedi.
Ne kadar araştırsak da,okusak da insan yine de merak ediyor,nasıl bir şeyle karşılacağım acaba diye :)

Randevu öncesi Lütfü Beye gidip tahlillerimizi ve dosyamızı aldık malum son haftalarda doktor değiştirince :)
Burak Beyin kliniğine gidince babanı,seni ve beni bembeyaz bir odaya alıp,NST'ye bağladılar.Karnımıza kalp atışlarını duymak için kardiyotokografi cihazının kalp atışlarını algılayan kardiyo yani kalp probunu bağladılar.
Bir de rahim kasılmalarını görmek için bir prob bağladılar onun adı var mı bilmiyorum.
Bana da bir cihaz verdiler ve her hareket ettiğinde basmamı istediler,bu süreç 20 dakika sürecekti ve 3 defa hareket etmen doktor ve hemşiremiz için yeterliydi.

NST sonrası,bir de ultrasona gireceğimizi söylediler,çocuklar gibi mutlu olduk,çünkü biz sadece NST diye gitmiştik,tabi ki hemen aklımıza acaba ne kadar oldun? Ne durumdasın? Yüzünü 36 hafta sonunda görebilecek miyiz :) Benim en çok kafamı kurcalayan kordonun hala boynunda 1.5 tur duruyor mu,yoksa çıkarmayı başarabildin mi?
Başladık işte!!
Oda ne :)
Kolunu yüzüne kapatmışsın annecim yine,ne kadar şaşırdık değil mi? Doktora bizim ki biraz inatçı galiba dediğimde,gülerek 'Biraz mı?' d,ye bir tepki verdi ve gözüm korktu anlayacağın..

Tüm ölçümlerin şahane Sarpçım.K,lon yaklaşık 2977 ( +/-) var tabiki ,boyun 47-48 cm,kan akışların,kalp ritimlerin şahane.
NST sonucun tam da doktorun istediği gibi,3 defa hareketin yeterli olduğu 20 dakikada senin 23 civarı çıktı,maşallah annecim sana,zaten ara ara canımı okuyosun,her zaman anlattığım gibi sana.
Şuan suyumuz yeterli,plesantada yaşlanma yok,gayet gününde geleceksin gibi görünüyor ama belli olmaz.

Burak Bey her şeyden çok memnun kaldı,bizim de içimiz rahatladı.
Şuan tek eksiğimiz hastane annecim,ne kadar güzel değil mi...
Sevgiyle ve özlemle bekliyorum seni.
Annen.

22 Mart 2016 Salı

Big belly...

Hayatımın hiç bir döneminde,şöyle bir gelin olayım,gelinliğim 9 metre,duvak dantel olsun gibi hayallerim olmadı,gittim tek başıma bir gelinlik beğendim,çok içime sindi sonra annemlere gösterdim ve diktirdim.Benim için süreç gayet kısa ve netti.

Aynı şey çocuk için de geçerli oldu hep.Eren ve Ozan hayatımın dönüm noktasıydı-ki hala öyle-onlar olduğunda bile ay bende anne olayım,çocuğum olsun gibi hayaller kurmadım.

Talatla evlendikten sonra oturup çocukla ilgili nerdeyse hiç muhabbetimiz bile geçmedi.Soranlara da hep erken erken dedik,sonra ne oldu da birden hadi çocuğumuz olsun dedik,onu hatırlamaya çalışıyorum sabahtan beri.
Muhtemelen artık beşinci yılımızda olduğumuz,ve malum bir de benim yaşımın kemale ermesi :) çocuk düşünme etkenlerimizden oldu.

Hamile kalmayı planladığımızdan beri de bir defa dönüp,keşke demedim,iyi ya da kötü.Hamileliği ve bebeğimizi o kadar benimsedik ki,ikimiz için de doğru zamanın olduğunu anladık.

Çok kilo almadığım için göbeğim biraz geç çıktı ama hareketleri o kadar erken başladı ki,işte o andan beri ayaklarım yere basmıyor,bu kadar farklı bir heyecan,bu kadar özlem olamazmış.
Akşamları Talatla beraber oturup,ne zaman Sarpla konuşsak bize tepki vermesi,hareketlerinin yoğunluğu ve sıklığı bizi kendimizden geçiriyor.Her hareketini babası ile paylaşmak istiyorum.
Akşam sürekli evden yükselen sesler;

Koş Talat koş! Baksanaa napıyoooo!
Ayyyyy gördün müüüü bu sefer çok farklıydı.
Anammmmm nasıl dayandı öyle,kesin bana tepki verdi.
Ya ama sen bunu görmedin,asıl bu sefer bombaydı..

evet çok komiğiz ama çok güzel bir aile olacağız.Umarım Sarpın beklentilerini karşılayabileceği,mutlu bir aile olabiliriz.
Talat'ın en çok söylediği,benim de istemeye istemeye kabul ettiğim,ben Sarp gelince hamileliğimi çok arayacağım.Elimin altında kımıl kımıl olması,8 aydır bana çok güzel bir hamilelik yaşatması,heyecanıma ortak olması şahaneydi.
Ama biliyorum ki,Sarp gelince her şey daha da şahane olacak.

İsteyen herkesin evlad sahibi olması dileğimle.
Fitnat.

Medhouse doğum eğitimi...

Hamileliğimin başından beri istediğim bir şeydi,şu doğum eğitimi işine girebilmek.
Ama bugün yarın derken,bir türlü zaman yaratıp gidemedik.Şu sıralar en çok söylediğim söz,her işte bir hayır vardır cümlesi.Doktorumuzu değiştirince,Burak Beyin böyle bir hizmeti olduğunu öğrendik.Vildan Ebe,haftanın bir günü,eşlere doğum eğitimi veriyormuş.Biz de yazdırdık adımızı Talatla gittik eğitime.

Etrafta gebeler görünce insan bir tuhaf oluyor;
* Acaba ka. haftalık?
* İlk çocuğumu?
* Kaç kilo almıştır ki???

gibi milyonlarca soru oluşuyor ister istemez.Sandvicler,meyveler hazır bir şekilde başladık eğitime.8 aydır kafamda biriktirdiğim bütün soruların cevapları bir bir gelmeye başladı.Doğum nasıl oluşuyor,kaslarımız hangileri ve ne işe yarıyor,sancı nedir,doğum ağrılı mı olmak zorunda, neden normal doğum,anne bebek dostu sezeryan nedir gibi bir sürü soruma cevap buldum.

20.haftadan sonra başlanabilecek gebe egzersizleri (ben 35.haftada gittiğim için diğerleri bana göre bir tık daha avantajlıydı ama olsun napalım,bizde çok çalışıp arayı kapatırız :)

Plates topuyla hareketler gösterdi,eşlerin doğumda nasıl aktif rol alabileceğini anlattı.
En büyük korkularım olan epidural ve epizyotomi ile ilgili bilgi verdi.
Epidurali istediğim zaman taktırabileceğimi,epizyotominin ise rutin olarak herkese uygulanmak zorunda olmadığını anlatınca içim daha da rahat etti.

Bebeğimi direk kucağıma verecekler miydi,ten tene temas yapabilecek miydik,ona da evet dediler.Bebeğimizin kordonu malum 1.5 tur şeklinde boynunda,ve o çok rahat heralde ki hala çıkartmıyor,olsun o da sorun değildi onlar için.

Sancı geldiğinde hemen hastaneye gitmek yerine evde vakit geçirmek daha iyiymiş.Duş almak,merdiven inip çıkmak,plates topunda zıplamak,müzik dinlemek,evde ne kadar fazla zaman o kadar huzur.
Sadece su geldiğinde acele etmek gerekirmiş.

Sürekli bir bilinmezlik,tam dr.u hallettik derken,ebe benim doğurmak istediğim Çınarlı'dan çok memnun olmadıklarını,her katta hemşirelerin her zaman bulunmadıklarını,asansörlerin iyi olmadığından bahsetti.Beni bunlardan ziyade her zaman doğum yaptırmadıkları bir hastaneye gitmek çok rahatlatıcı gelmedi.Sonuçta ben onlardan önce gideceğim muhtemelen hastaneye ve alo dediklerinde bana yardımcı olabilecek tanıdık birilerinin olması çok önemli.

Şuan Kent ve Egepol var gündemde.Malum babanemden dolayı Egepolü asla düşünmedim,ve bana Egepol nedense hiç hastane gibi gelmedi.Kentte o kadar pahalı ki,doktora bu kadar para veriyorken hastaneye de bir o kadar para vermek bizi zorlayacak.
Şuan özel sigorta yaptırmadığıma çok ama çok pişman oldum.Biz hesapladığımızda sigortalı yada sigortasız çok fark yaratmıyordu ama şimdi ise benim için yaratıyor.
Kafamda deli sorular...ve bitmiyor,bitmiyor.

Tek istediğim,Sarp istediği zaman,ikimiz için de sağlıklı ve güzel bir doğum olması,tabi ki gönlüm her zaman normal doğumdan yana.

Bir de Berille Meltem hastaneye yalnız gittiklerinde (kocaları ile) çok şaşırmıştım onlara,deli misiniz diz diye de bol bol söylenmiştim.Malum ben kan aldırmaya bile bir ordu eşliğinde gidiyorum :)
Şimdi gel gör ki ebe de aynısını söyledi,sülalenizi toplamayın buraya diye.E bizde anne,kaynana,abla,babalar hepsi 4 gözle bekliyor ve sırada.Birine gel desen öteki küser,ötekine gel desen diğeri alınır.
Ben de daha tam olsunlar mı olmasınlar mı karar veremedim.Talat harici bir de ablam olsun istiyorum ama anneme de kıyamıyorum.E anneyi al kaynananı alma olmaz.En iyisi evde doğurayım ben :)

Bakalım Sarp beyler ne zaman,ne şekilde isteyecekler en önemli ol.
Sağlıkla gel oğlum,sayılı günlerimiz kaldı kavuşmamıza.
Seviyorum seni çok çok.
Annen.

Kemalpaşa.

Geçen hafta yani ben 35.haftamı doldurduğum hafta sonu Kemalpaşa'ya Asiyelerin halasına gittik.
Cumartesi sabahı,önce evde hummalı bir koltuk yıkama seansından sonra,yol çıktık.Yol neredeyse iki-iki buçuk saat sürdü,tek araba ve beş kişi olunca yol biraz uzun geldi bana.Ne kadar hamile olduğumu idrak edemesem de ,yolun sonuna yaklaştıkça bir şeyler zor gelmeye başladı.

Akşam yemeğine yetiştik.Halaların çok güzel bir dağ evi vardı,şömine eşliğinde yenen bir akşam yemeğine kim hayır diyebilir ki :)
8 aydır anladığım şeylerden biri,ayık kafayla alkol alanlar çekilmiyor :) Onlar keyif yaparken sen mecburen izliyorsun,yada oynamaya başladıklarında en fazla telefonun ağır çekim,hızlı çekim modunda onları çekerek eğleniyorsun :)

Uzun bir akşamdan sonra yattık ve Pazar sabahı malum her hafta yaşanan olay,kargalar b.kunu yemeden ben ayaklandım.Baktım hala kahvaltıyı hazırlamış,e malum hamile kadrosundan kimse bana işte yaptırmıyor,bari yürüyüşe çıkayım dedim.

O kadar güzel ormanlık bir alanda sabah yürüyüşü yapmak,Sarp ve bana çok iyi geldi.Yolda Sema teyze ve eşiyle karşılaştım (malum hamilelikte gerileyen beynim isimleri net hatırlamama izin vermiyor) Beraber yürüdük ve muhabbet ettik.Yol ayrımına gelince geri dönmeye karar verdiler,ama beni de yalnız bırakmaya gönülleri razı olmadı.Bende onlarla beraber geri döndüm,sabah çok erken olduğu için yol ıssızdı ve köpek çıkma ihtimali çok fazlaymış.

Eve geldim,tekrar dolandım ama herkes hala uyuyordu,yapılacak tek şey kalmıştı,o da Talat'ı uyandırmak :)
Talat uyanınca benim yürüdüğüm yolun tersine yürümeye karar verdik.İki tane bayrak direkli evin önünde durunca Sema teyzeyi gördük.Yaşlı insanları çocukluğumdan beri çok severim ve çok da saygı duyarım.
Beni görünce hemen kapıya geldi ve bizi bahçeye davet etti.Kiraz ağaçları bin bir çeşit çiçekler derken kendimizi arka bahçede bulduk.Derken Sema teyze hem çiçek toplama hem de ağlamaya başladı.
Oğlu 96 yılında şehit olmuş,tıpkı benim abim gibi.Acısı dün gibi taze,teyzemden de bildiğim için bu acıyı,hiç geçmeyecek diyemedim.Çiçekleri mezarlık için yetiştiriyomuş,sonra da toplayıp oğlunu ziyarete gidermiş.Teyzem de 96 yılından beri aynısını yapar,o mezarlığı abimin evi gibi temizler,bakar,korur.
İnsanların hep dediği 'Allah evlat acısı göstermesin ' sözü içimde bir kez daha cız etti.Yüzünden nur akıyordu resmen.
Topladığı çiçekleri bana verdi,acele acele yolun karşısındaki depoya girdi,yine el kolu dolu geldi.Kendi yaptığı böğürtlen sularını getirdi,bari az ver dedik dinlemedi.5-6 şişeyi aldık,elimizdeki çiçeklerle oradan ayrıldık.Mayısta da kiraz yemeye bekliyor.İnşallah Sarp sağlıklı sıhhatli gelir,o zamana kadar büyürse çok isterim beraber ziyarete gitmeyi.Hem dalından kiraz yeriz,hem de tekrar görüşmüş oluruz.

Bu kadar kötü günler yaşarken ülkemde,böyle nur yüzlü iyi insanları görebilmek birer mucize.Keşke hepimiz onun kadar saf ve iyi olabilsek.

Herkesin şansı bahtı bol olsun,ailesi ve sevdikleriyle bir ömür mutlu bir hayat geçirsin.
Sevgiler,
Fit.

21 Mart 2016 Pazartesi

36.hafta...18.03.2016

Annecim yoğunluktan 35.haftamızı yazamadık.
Zaman akıp geçiyor Sarp,kavuşmamıza az kaldı.
Ben hala çalışıyorum,31 martta izne ayrılıyorum inşallah.
Sen gün geçtikçe büyüyor ve güçleniyorsun,hareketlerin artık can yakıcı bir hal alıyor ara ara :)


Artık gelişimini neredeyse tamamladın,akciğerlerin gelişmeye devam ediyor.Dr.kontrolümüze daha çok var ama önümüzdeki hafta ntsye bağlanacağız,heyecanlıyız.

Evde hummalı bir çalışma var,odan tamamlanmak üzere,sadece halın eksik kaldı.Evde perdeler,halılar,koltuklar hepsi yıkandı,temizlendi.Sen gelince her şey tertemiz olsun istiyorum.
Bizim de valizimiz hazır,heran gelebilirsin artık beklemeye başladık,tabiki de tercihimiz zamanında gel,gelişimin içeride tamamlansın.
Hep düşünüyorum,ne zaman ve nasıl geleceksin acaba.
Ben hazırım,ne zaman istersen o zaman gel annecim.
4 gözle bekliyor ve seni çok seviyoruz.
Odanla ve aldıklarımızla ilgili sonra uzun bir yazı yazacağım ki,daha sonra lazım olduğunda unutmayalım.

İyi geceler annecim.

10 Mart 2016 Perşembe

10.03.2016...Doktor değişikliği

Sarp'çım,öncelikle cumartesi günü yaşadığımız stres dolu gün için senden çok özür dilerim annecim.İstemeden gerilmene ve üzülmene neden oldum.Ama biliyorsun durumları,birden elimde olmadan bir çöküntü yaşadım.8 aylık hamilelik serüvenimizin en kötü yanıydı heralde.
Bir haftalık doktor arama sürecimiz sonlandı ve Fitnat ablanın önerdiği ( bir ailede iki hatta 4 tane Fitnat olabilmesi çok garip,sana bunu sonra uzun uzun anlatırım:) ) Burak Ağca'dan randevu aldık.
İçeri girer girmez heyecan daha da arttı tabi.Doktorun normal doğumu olduğu için yarım saat kadar beklemek zorunda kaldık ama hiç önemli değil.Yeter ki normal doğum yapan insanlar olsun etrafta.

İlk önce hemşire gerekli bilgileri aldı bizden ve kaydımızı yaptı,sonra doktorumuz geldi.Ultrasona tekrar girmek bu kadar kısa süre sonra çok heyecanlıydı.Babanda bende bir ümit belki yüzünü bu sefer gösterirsin diye çok sevindik,ama o da ney! Yine yüzün önünde bir kol,şaşırdık mı hayır,belli ki bu saatten sonrada kendini göstermeyeceksin ama olsun.

Doktor başladı ölçümleri yapmaya,kafa çapı tamam,karın çapı tamam,böbrekler,kalp atımı,kan akışı her şey çok normal.Şahane!
Kilo 2400gr,boy 44 cm civarlarında.Ortalama olarak seni 3200 -3400 arası bekliyoruz ,zaten anne ne kadar da sen ne kadar olcaksın demi canım oğlum.Sağlıklı ol,yeter.Boynundaki kordon sinir bozucu şekilde hala duruyor,Neyse doktorda hiç bir sorun olmadığını ve doğum esnasında da olmayacağını söyledi.

Doğum tarihin 18 Nisan! 25 Nisana kadar da normal doğumu bekleyeceğiz,eğer her şey yolunda giderse.

Bugün saçların olduğunu öğrendik!! Kel bir bebek olarak doğmayacakmışsın.
Sonra başladık sorularımızı sormaya,normal doğum yapabilir miyiz? Epizyotomiye nasıl bakıyor ve her gebesinde uyguluyor mu? Sancıları anlayabilir miyiz,doktor gerçekten inanılmaz rahat ve insanı iyi hissettiren biri.

Bize bir de ev ödevi verdi;
* Gün içindeki hareketlerini takip edeceğiz ne kadar hareket ediyorsun diye,ne kadar komik değil mi? Ben de öyle dedim,senin hareketsiz kaldığın zamanları saysak (ki yok) sanırım işin içinden daha kolay çıkarız.
Aman 41 kere maşallah.
* Sancı geliyor mu,on dakika içinde sık sık kasılma oluyorsa sıklığını ve aralığını ölçmek
* Suyumuz gelirse hemen dr.haber vereceğiz.

Neyseki şuan erken doğum gibi bir riskimiz yok annecim.
Umarım annecim sende normal doğumu seçersin ama önceliğimiz her zaman senin ve benim için hangi yöntem hangi doğum şekli iyi olacaksa onu seçmek.
Bugün o kadar kuş gibi hissettim ki kendimi,çıktığımda bir gülme krizine girdim öyle böyle değil.
Umarım sağlıklı koşullarda saklama imkanımız olur bu videoları da ileride sana gösteririz.
Çok eğleneceğimiz kesin :)

Bugün çok mutluyuz annecim,huzur içinde uyuyabiliriz.
İyi geceler.
Annen.

7 Mart 2016 Pazartesi

Hayal kırıklıkları...

Bu aralar sanki bende sürekli bir hayal kırıklığı,nedeni belli belirsiz.
Evet belli olanlarda var,belirsiz olanlar da.
Belirsiz olanları hormonlara mı bağlamak lazım bilemedim.
Ben ki sürekli pozitif düşünen bir insan olmaya çalışırım,bu aralar hep bir olumsuzluklar silsilesi aldı başını gidiyor.

Rüyalarımdan etkileniyorum çünkü çok iyi rüyalar gördüğüm söylenemez.
Halbuki uzun zamandır Sarpla birlikte hep Polyanna modunda geziyorduk.
Geçen hafta 8 Marttaki Agathe konser biletini gördüğümde dünyam başıma yıkıldı resmen.Abartıyor muyum? Bence hayır,çünkü uzun zamandır gitmek istediğim bir konser ve İzmir'e gelebileceğini hiç düşünmemiştim.

Doktor hayal kırıklığını anlatmıyorum artık tekrar tekrar,yeterince üzdük kendimizi.Her işte bir hayır vardır diye avutuyorum kendimi,bira züğürt tesellisi gibi olacak ama.Maddi açıdan bizi yeni bir doktor biraz sekteye uğratacak ama şuan her şeyden önemlisi Sarp'ın sağlığı ve tabi kendi konforumu da düşünmüyor değilim.Doğumun iki şeklinden de evet çok korkuyorum ve kendimi alıştırmaya çalışsam da çok etkili olamıyorum şimdilik.Bunu kimsenin anlamasını da beklemiyorum aslında,o yüzden çok dile getirmeyi tercih etmiyorum.Ama yine de inanıyorum,güzel ve sağlıklı bir doğum olacak ve biz Sarp'ımıza kavuşacağız.Çok ilginç bir duygu,zaman azaldıkça,korku artıyor.
Diğer yandan korkuyla orantılı heyecan da artıyor.

Gelelim iş kısmına.Mart sonunda izne ayrılacak olmam (hali hazırda 5 hafta çalışabilir raporu aldım) yüzünden her şey üst üste geliyor sanki.Bitmeyen iş yapmışlar,aklım kalsın istemiyorum burada.Ben yokken de işler yürüsün istiyorum,ne kadarı mümkün olur onu da bilemiyorum.Evet evden de takip edeceğimi biliyorum,ki etmeden duramam muhtemelen umarım her şey güzel olur.

İçimde ara ara sıkıntı.Geçen gün Born to be wild dinledim ve hemen bu şarkıyı Sarp'a hediye ettim.Bundan sonra her dinlediğimde Sarpla beraber oluruz inşallah.

Hepimizin hayal kırıklığı yaşamadığı çok güzel günler gelsin kısa zamanda.
Sevgiler,
Fit.

6 Mart 2016 Pazar

05.03.2016 Doktor kontrolü...

Biz de bir heyecanlar bir heyecanlar.
Her doktor kontrolünde olduğu gibi.Dün akşam Asiye teyzenler,Zeynep teyzenler hep beraber seni balık yemeğe götürdük,annecim ne yemek ne yemek,sen çok sıkıntı çektin bence çünkü aylardır yemediğim ekmeği yedim :) Son haftalarda yemek konusunda biraz patlama yaşıyorum sonucunu bugün göreceğiz.Zeynep teyzen bizde kalmıştı,hep beraber babanene kahvaltıya gittik.Bu sefer dr.kontrolümüz 11 yerine 12'deydi bizde koştur koştur gitmekten kurtulduk.

Ta ta ta.İşte beklenen an!
Anne +3 kilo almış bir ayda!!! Evet 8 aydır hiç böyle bir şey olmamıştı,biraz moralimiz bozulmadı değil,keşke hepsi sana yarasa ama malesef bu benim yediğim hamurişlerinden oldu.Şuan toplam +6 kilodayız.Sağlık olsun,şimdilik iyi.
Nabız 105,yaşasın! Her seferinde heyecandan 125ten aşağıya inmiyordu.
Hadi bakalımmm şimdi sıra seni görmeye geldi.34 hafta sonunda görebilecek miyiz acaba?

Tabikide hayır annecim.Yine meşhur kolunla yüzünü öyle güzel kapattın ki hiç bir şey göremedik.Hatta o kadar hareketliydin ki,ölçümlerin bile yapılamadı.Sağa döndüm,sola dönüm,seni azıcık dürttük yine olmadı.

* Ama kabaca dr.un söylediğine göre hareketli olman çok güzel,sağlıklı olduğuna işaret.
* Yaklaşık 2.200gr,44cm civarındasın.Normalde olması gerekenden 100gr.eksik çıktın,normalde çok takılmıyorum,benim için her zaman sağlığının yerinde olması daha önemli.Ama bu sefer benim 3 kilo alıp senin eksik kalman canımı sıktı biraz.Ben o kadar sağlıklı beslenmeye çalışırken bol bol kendime almışım kiloları.Neyse bu kısmı da geçtik.
* Benim için en önemli olan ve kimseye belli edemesem de şu boynuna doladığın kordonundan kurtulup kurtulmadığındı.Ve malesef hala orada boynuna 1.5 tur doladığım kordonun mevcut annecim.Dr.un söylediğine göre çok hareketli olduğun için oluyor bunlar,hatta belki çıkartıp yeniden dolamış bile olabilir dedi.Çok büyük sıkıntı görünmüyor,kan akışların normal,ama normal doğumda sıkıntı yaratabilirmiş.Başladı biraz moral bozukluğu.
* Kontrollerimizi yaptırdıktan sonra sıra geldi doğum konusuna.geçen konuşmamızda doğum sırasında belki burada olamayacağını ve başkasına yönlendirebileceğini söylemişti.Durum hala aynı.Dr.un kim olduğunu ve nerede doğum yaptıracağını sorduğumda Egepol lafıyla yıkıma uğradım zaten.En baştan beri söylediğim tek şey,her şey normal giderse normal doğum istiyorum,ve asla egepolde doğum yapmak istemiyorum.
Şimdi dr.kısaca gel ben gitmeden serzeryan yapalıma getiriyor lafı olmadı tanımadığın dr.la egepolde doğur diyor! Nasıl şahane,hemde 34.haftada.
Yaşadığım ve gördüklerimden sonra asla sezeryan yada normal doğum gibi bir takıntım yok,senin ve benim içim sağlıklı olan hangisiyse o şekilde doğum yapalım.Ama kuaför randevusu alır gibi 14 Nisan saat 7de doğuma gidiyorum gibi bir durumda da kalmak istemiyorum.Sezeryan olacaksak da senin dediğin,gelmek istediğin zaman olsun istiyorum.

Herkese bunlar abartı gelebilir annecim ama inan çok fazla bir şey istemiyorum.Çok şükür sağlıklısın ve bundan daha önemlisi yok benim için,ama gel gelelim bugün o kadar hayal kırıklığı yaşadım ve doğal olarak babana yaşattım ki anlatamam sana.En büyük üzüntüm de bütün gün ağlayıp senin küçücük yerinde bu kadar strese soktuğum için yaşadığım vicdan azabım.Ama elimde değildi :(

Pzt.den itibaren dr.arayışlarım başlayacak,tabi çok az zaman ve hızlı vermem gereken bir karar.Babanla da konuştuk oda başka dr.bakma taraftarı tabi en büyük handikap bizi 34.haftadan sonra kabul edecekler mi?
Annecim sağlıklı ol,sağlıklı gel en büyük isteğim.
Seni çok seviyorum ve bu kadar stres yaşattığım için de çok özür dilerim
Çok yakında görüşeceğiz.
Annen.

34.hafta...04.03.2016

34.haftamıza hoşgeldik demek isterdim ama bu hafta sorunsalı baya kafa karıştırıcı annecim,aslında şuan 34.haftamızı bitirmiş olduk.Biz  bir hafta geriden yazıyor gibiyiz ama olsun,aşağı yukarı bu durumlardayız..

Bu hafta gözlerini kapatıp açıyorsun,enfeksiyonlarla mücadele için bağışıklık sistemin gelişti,elinlw cisimleri tutabilecek hale geldin,akciğer ve diğer organların gelişti o yüzden Allah korusun erken doğum riskinde artık solunum şansın var,en azından doğunca herhangi bir riskle karşılaşmayacaksın.
Beraber çok keyifli vakit geçiriyoruz,o kadar hareketlisin ki,dışarıdan insanlar görünce hayrete düşüyor.Benim bir şikayetim yok hatta çok keyif alıyorum bu durumdan.
Ara sıra bazen beni yerimden zıplatmıyor değilsin ama olsun :)

Baby center'a göre cantaloupe diye bir şeye benziyorsun :) anladığım kadarıyla bir kavun türü,annecim kavun kadarsın ya çok heyecanı :)
Yarın doktor kontrolümüz var sende bende ne durumdayız daha detaylı görmüş olacağız.


4 gözle bekliyoruz yarını annecim.
Fitnat