29 Temmuz 2012 Pazar

Hayat paylaşınca güzel...

Sanırım yer,mekan çok ta önemli değil.Bunu anlamam tabi ki on ay sürmedi :)
Sevgilim benim için her yerde,her zaman,her an çok önemli ki ben onu çok seviyorum.
Evet sevgilime zaman zaman dünyayı dar ediyor olabilirim,tamam hatta çoğu zaman ama ne yapayım sevemiyorum burayı.
Evet sesi şuan kulağımda 'Denemiyorsun ki'
Haklı da.Geldiğimden beri 7/24 yakınıyorum,hatta tanıdığım,tanımadığım herkese :)

Dün akşam 'Cennet'  dene çay bahçemize giderken,yolda yeni tayin olan abilerden biriyle karşılaştık.Ben de nasıl bit kuyruk acısı varsa,adama da 5 dakikada Diyarbakır'2 sevmemek için 4850935756 nedeni anlattım sanırım.Muhtemelen şuan benden nefret ediyordur kendisi :)

Evet bizim tabirimizle cinnet bir mekanımız var.Çoğu yazlık yerdeki çay bahçelerini andıran bir görüntüsü var.Biz de ara sıra havaya girmiyor değiliz.Kendimizi sahil kenarında hissediyoruz,çoğu zamanda soda+çekirdek yaparken emekli yaşlı teyze+amcalara :(

Tamam işin güzellikleri de yok değil.Çok güzel arkadaşlıklarımız var,sürekli beraber zaman geçirdiğimiz gruplarımız.Bazıları gitmiş olsa da :(
Yapacak çok bir şey olmasa da sabahlara kadar UNO oynayabiliyoruz,sabah masadan kalkıp deliler gibi o saatte spora gidebiliyoruz,yemek yemek ise en büyük zevkimiz.Nerde,nasıl,ne olduğu önemli değil.Sadece yemek olması yetiyor,evde,dışarıda,lojmanda vs.
Okey oynuyoruz,Band Hero oynuyoruz,film keyfi yapıyoruz,eşşek oynuyoruz :) pes,tabu,tavla bunlardan bazıları.
Hatta kışın sinema,tiyatro,Hayko konser keyfi bile yaptık.

Sonuç:Sevdiğin insanlar varsa ve onlarla güzel zaman geçirebiliyorsan,her şeye rağmen,hayat güzel!
Sevdikleriniz hep ama hep yanınızda olsun.

Fit.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Grip....

Garip ama gerçek.42 derecede hasta olmayı başarabildim sanırım.Dün akşam Diyarbakırda geçirdiğim en kötü ve en zor gün oldu sanırım.
Gün boyu çalışırken,gün bir an önce bitse de yatsam diye düşündüm ve iş bitimi kendimi yatağa nasıl attım hatırlamıyorum.
Talatın nöbetçi olması da üstüne tuzu biberi oldu.Bütün gün hiç bir şey yiyemedim,baş ağrısı yanına ekstrası oldu.Gece birden üşüme ve titreme geldi.Evet 42 derecede malesef ben pikeyle yatmak zorunda kaldım.
Uyusam ağrıdan uyuyamıyorum,halsizlikten kalkamıyorum.Yalnız yaşamak zormuş.Bu  kadar uzun süre yalnız yaşamama rağmen,sanki dün gibi zor bir gece geçirmemiştim hiç
Bugün sürpriz ne dersiniz.Kossskocaman bir uçuk.
Holgeldin yaz...

Fit.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Gülhan'ın Gözlüğü...

Canım arkadaşımın artık blogu takip ettiğini bildiğime göre yavaş yavaş ona yüklenmelere başlayabilirim,bakalım ilk yorumu ne zaman gelecek?
En azından ne kadar takip ediyor,onu öğrenelim değil mi?

Gülhan,benim yaklaşık ımmmmmm sanırım,matematiğimin elverdiği kadar hesaplıyorum,15-16 yıldır arkadaşız.Ama şöyle sorun var,bazı arkadaşlarım! için bu kelimeyi pek kullanmayı sevmiyorum.Gülhan benim arkadaşımda,Ayşe de arkadaşım ama onların arasında bir fark olmalı değil mi?
Neyse Fitnat,Amerikayı baştan keşfetmeye gerek yok,dünyalılar ona DOST diyor.
Evet Gülhan hayatımda ki çok özel insanlardan bizi,tıpkı Pınar gibi (arada onun da adı geçsin :)
Yıllardır 7/24 uğraşırım bana mısın demez.

Yıllardır uğraştığım konulara girersek blog yetmez.O yüzden sadece en son gündem konumuz olan,gözlüğüne gelmek istiyorum.Evet Gülhan arkadaşımız yıllardır aynı gözlüğü takıyor,tamam bu çoğumuza göre normal olabilir,eğer o gözlük yamuk değilse...
Gülhan arkadaşımız yıllardır dünyayı yamuk görüyor,hayır coğrafyası iyi olmasa dünyanın yamuk olduğunu düşünmeye kadar gidecek.
Aha da dilimde böööleee tüy bitti,şu gözlüğü değiştir demekten.

Gel zaman git zaman,kızımızın doğum günüsü geldi.Tamam dedim,ben bu olaya el koyarım.Üç arkadaş Gülhan arkadaşımıza hediye çeki,hediye ettik...Nereden mi? Tabi ki gözlükçüden.
Ama yine bizim bu kızımız,bu seferde öyle bir gözlük beğendi ki,bizim hediye devede kulak kaldı.Fiyatını yazmayacağım,bu sefer belki beni öldürebilir.Ama tahmin edin öyle böyle değil.Şimdi İzmir'e gitmeyi 4 gözle bekliyorum.Şahane çerçevesiz!gözlüğü görmek için.Evet gözlük çerçevesiz,hayır bir de çerçeveli olsa,fiyatını tahmin bile etmek istemiyorum :)

P.S.Güllhaaan,seninle buradan da uğraştım ya,içim pek bir rahat...
Diyarbakır'dan sevgiler...
Fit.

Şen Şarkı...

Şarkıların ya adını bilmem,ya da şarkıyı tam söylemem.Nasıl bir ruh durumuysa bu :)
Sezen Aksu-Şen Şarkı da bunlardan biri.

Ne zaman bu şarkıyı dinlemek istesem,açarım pek muhterem Google amcayı,hemen sorarım.Sezen Aksu-Sıkıldım Sıkıldım Koşmak İstiyorum,diye.O da bana hemen söyler,o şarkının adı Şen Şarkı.Ben de her seferinde ya oflaya poflaya başlayan bir şarkının adı nasıl da şen şarkı olur diye söylenirim

Cut a long story short,bugünlerde bu ruh durumu içindeyim.

Sıkıldım, sıkıldım, uçmak istiyorum
Yalınayak yere basmak istiyorum
Ne eksiğimiz var çiçekten böcekten
Tabiat misali çoşmak istiyorum...

Nedendir bilinmez,yine Diyarbakır sendromum tutmuş durumda.Hele ki insanların hafta sonu kaçamaklarını duyduğunda,her fırsatta yakın yerlere kaçabildiğinde...
Neyse vardır bunda da bir hayır :)
En azından İzmir için sayılı günler,hadi bakalım,yine şafak saymalar başlasın.
İzmir'in havası,insanı,ruhu,güneşi,gündüzü,gecesi,denizi sanırım her şeyi bana pek bir iyi geliyor.

Ne demiş Cahit Kübebi;
İzmir'in denizi kız,kızı deniz
Sokakları hem kız,hem deniz kokar...

Sezen Aksu'dan girip,yine İzmir'den çıktım ya,helal olsun bana :)
İzmirli günler olsun...
Fit.



20 Temmuz 2012 Cuma

Ramazan...

Ramazan geldi,hoş geldi.
Allah bütün oruç tutanlara kolaylık versin,biz tutamayanların da günahlarını affetsin.

Een büyük sorunsalım ne yemek yapsam acaba?
Malum akşama kadar çalış,akşam işten sonra yemek yapmaya mutfağa koş.Şikayetçi miyim?Asla.
Yemek yapmayı çok seviyorum ah bir de ne yemek yapacağım derdi olmasa :(

Neyeki yemeklerimi laf etmeden,tamam ara sıra beğenmediği yerleri söylüyor,ama genel olarak yaptıklarımı beğenen dünyanın en tatlı kocası ile evliyim.


Bütün dileklerimizin gerçekleşeceği güzel bir ramazan olsun.
Fitnat

17 Temmuz 2012 Salı

Çocukluk...

Dün akşam Diyarbakır'ın lojmanlarında arkadaşlara giderken birden  şimşekler çaktı ve çocukluğum sanki gözümün önünden geçti.Neden mi?
Zeyno ile yan apartmandaki arkadaşlara okey almaya gidiyorduk ve çocukluk anılarımızdan bahsetmeye başladık.Benim ilk olarak,apartmanlarda 9 merdiveni birden atladığımız aklıma geldi.Hala anlam veremiyorum neden bu kadar saçma şeyler yapmışız,hayır şuan üstüne para verseler o dokuz merdiveni birden atlayamam,korkunç!

Daha neler,neler...
Evimizin karşısındaki mescite gidip şarkı söylemeler,ne olduğunu bilmediğimiz ağaçların bitkilerini yedikten sonra bir güzel zehirlenmeler,yerin altına inip,sıcak su borularının yanından yürümek (borulardan biri patlasa değil bizi bulmak muhtemelen cesedimizi bile bulamazlardı).

Böyle saçmalıklarımızın yanında çok güzel anılarımızda yok değil.
20 yıl aynı sitede-Petkim-aynı arkadaşlarla beraber olmak,bütün evlerin üzerinde anahtarların olması,istediğin eve istediğin zaman girebilmek,bütün herkesin,teyzen,amcan olması,gece yarılarına kadar sokaklarda olmak,perşembe akşamları sinemaya,cuma akşamları lokale gitmek,yaz olduğunda bütün komşular toplanıp,piknik sepetleri alınıp Çayağzına gitmek,biraz daha büyüdükten sonra anneleri bırakıp arkadaşlara servisle denize gitmek,buzz gibi denize iskeleden atlamak,orada boncuklarımızla muhteşem pizzalar,pideler yemek,lokalde hayatımın en güzel tostlarını yemek ve en önemlisi kocamannnn bir aileye sahip olmak.


O arkadaşlarında hala görüşüyor ve en önemlisi kardeş gibi olmak paha biçilmez.
Çocukluk güzel bir şey,hele ki bu kadar güzel anıların varsa.
Her daim çocuk kalabilmek ümidi ile...
Fit.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Dövme...

Gelelim bir de yıllardır isteyip de bir türlü cesaret edemediğim,sürekli yaptırmaya karar verip,o karardan 5 dakika sonra vazgeçtiğim dövme konusuna.

Evet her zaman ki gibi bu sefer yine kesin! kararlıyım.Ben dövme yaptıracağım.
Çok inandırıcı gelmeyebilir kulağa,hele ki dövmeyi Eylül-Ekimde yaptırmak istiyorsam.Malum o zamana kadar kim öle kim kala.
Dövme ile ilgili çeşitli endişelerim var.Mesela;

1- Acır mı? İğne görünce tansiyonu düşen ben,sırtımda o işlem yapılırken sapasağlam durabilecek miyim?
Adama fenalık gelip,'Aaaaa yeter,seninle mi uğraşacağım' derse ve yarıda bırakırsa :)
2- En büyük sorunsal,evet dövme yaptırmak istiyorum ama ne yaptırmak istediğimi kesin biliyor muyum? Bu konuda sağolsun Emre Abi çok yardımcı oldu ve ne yapmak istediğimi kesinleştirdi gibi.Ne mi yaptıracağım?Az sonra!
3-Bir süre sonra sıkılırsam,evet yukarıda belirttiğim gibi,sırtıma yaptırmak istiyorum,en azından ben görmeyeyim ama ya sonra.Evet sildirmek için bir sürü yöntemi olabilir ama bende o kadar cesaret var mı?
4-Nerede yaptırmalıyım? 5949753485485 tane arkadaşım yaptırmış ve hepsi ayrı ayrı tavsiye etmiş olabilir ama ben nasıl güveneceğim? Hatta bunlardan bir tanesi çılgın Hande,dövmecinin önünden geçerken dövme yaptırmaya karar vermiş olsa bile :)

Bu kadar problem yapacağına,yaptırma gitsin demi.Yok o da olmaz.İstiyorum!
Bindik bir alamete,umarım gitmeyiz kıyamete...

Fit.

Ice Age 4.

İçimdeki çocuk bir türlü büyüyemediği için mi,yoksa izleyecek daha iyi bir şeyler bulamadığım için mi,eskiye özlem duyduğum için mi bilinmez,çizgi film ya da animasyonları çokk ama çokkk seviyorum.Aslında kendimi bildim bileli çok severim,ki annem evlenirken çeyiz olarak,sadece çizgi film CD'si ve ütü vermeyi planladı yıllarca.(bir çok insanın aksine ütü yapmayı da pek bir severim.ütü iyi olmak şartıyla)

Bir yandan da 80lik teyzeler gibi sürekli hayıflanırım.Ah bizim zamanımızdaki çizgi filmler pek bir güzeldi,diye.
Mesela;Tom ve jerry,Bugs Bunny,Şirinler,Taş devri,Temel Reis,HeMan,Ayı Yogi,Jetgiller,Tweety,Tazmanya Canavarı,Road Runner,Speedy Gonzalez,Richie Rich,Ninja kaplumbağalar,Ten ten,Şeker Kız candy,Scooby Doo,Müfettiş Gadget,Afacan Dennis,Red Kit,Casper,Arı Maya,Atom Karınca :),Mağara Avcıları,Yakari,Cedric,Kaptan mağara Adamı,Pambe Panter,Shera,Heidi.

Wawww,bir sürü çizgi filmimiz varmış.Bir de,ımmmmm,beverly hills vardı,onu da pek severdim.
Şimdilerde ise;Ben10(yeğenim pek seviyor) Callio,Club Winx,Pepe gibi bir sürü bence işe yaramaz çizgi film var.Hiç birini izleyesi gelmiyor insanın.Yaş kemale erdiği için değil,eğlenceli olmadıkları için :)

Geçen akşam,kocam bana sürpriz yaparak beni Ice Age 4'e götürdü.Elimde patlamış mısırımla pek bir mutlu mesut oldum.


Tavsiye ediyorum,ama tabi türkçe seslendirme olunca,durum biraz daha içler acısı olabiliyor.Kalkıp günümüze uyarlayınca,arada bir Oğlum Bak Git!lafını duyduğunuzda gözünüzün önünden elinde süpürgeli temizlik görevlisi geçmiyor değil.

Yine de herkese ya da izlemek isteyenlere iyi seyirler...
Fit.

12 Temmuz 2012 Perşembe

Uyuşukluk...

Diyarbakır'da uyuşukluk ve uyuzluk arasında gidip gelirken,uyuşukluğu internetten araştırayım dedim,iyi mi yaptım.Tabi ki hayır! 
Buyrun Vikipedi tanımını siz okuyun.

-Quote-
Uyuşukluk, bir hayvanda azaltılan fizyolojik faaliyetin bir durumudur, genellikle azaltılan bir vücut sıcaklığı ve metabolizmanın oranı olarak tanımlanır. Uyuşukluk içine giren hayvanlara sinek kuşlarıgibi küçük kuşlar, yarasalar gibi bazı küçük memeliler de dahildir. Gününün aktif geçen parçasında bu hayvanlar normal vücut sıcaklığı ve faaliyet düzeylerini sürdürürler ama günün bir kısmı esnasında (genellikle gece) vücut sıcaklığı enerjiyi korumak için düşürülür. Uyuşukluk durumu, çoğunlukla soğuk bir iklimde yaşamak için hayvanlara yardımcıdır. Tamias cinsi sincaplar, sıçrayan fareler, dağ sıçanı gibi bazı hayvanlarda kış süresince kış uykusunun bu durumuna girerler. Akciğerli balıklarda havuz dışında uyuşukluk durumuna girerler. Tenrekler ise uyuşukluk durumuna yaz esnasında eğer yiyecek seyrekse girerler (Madagaskar'da). Siyah ayılar, çoğunlukla kış uykusuna yatmasına rağmen gerçekten uyuşukluk durumuna girmezler. Onların vücut sıcaklıkları, solunum ve kalp atışıyla beraber düşürürken, uyuşukluk durumunda hayvanların çoğu gibi siyah ayılarda vücut sıcaklığını azaltmazlar.
-Unquote-


Nasıl???
Görünce şoke oldum,anlam veremedim :)
Gerçekten de burada resmen üstüme bir rehavet çöküyor.Ben ki atom karınca diye tabir edilen insan,yaşam sevincim gidiyor,kendimi 105 yaşında hissediyorum(o yaşa kadar yaşayabilir miyim acaba :P )


Neyse.Moral bozmak yok.
Genciz,enerji doluyuz,daha yapacak bir süüürüüü iş,bekleyen eğlenceler var.
Di mi ama?


Bol neşeli,kahkahalı günler olsun.
Fit

6 Temmuz 2012 Cuma

Maymun İştahlı Olmak...

Her şey yapmak istiyorum!
Mesela,çok kitap okumak istiyorum,spor yapmak istiyorum,hobim olsun istiyorum,müzik aleti çalayım istiyorum,tarihle aramdaki buzları eritip,bir şeyler öğrenmek istiyorum.
İşimle ilgili her şeyi bir anda öğrenmek istiyorum.
İstek bu yapacak bir şey yok...

Fit.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Assistant Product Manager...

Nereden mi çıktı şimdi bu? Evet 02 Temmıuz itibari ile yeni görevim.Yani Ürün Yöneticisi Yardımcısı.
Benim için radikal bir karar oldu,nasıl ve neden pek bilemedim ama böyle olmasının daha iyi olacağını düşünerek,bindim bir alamete :)

Yaklaşık 5 yıldır çalıştığım Dış Ticaret Departmanı'ndan ayrılmak çok zor olsa da.Hele ki çok iyi anlaştığım ve sevdiğim,işe başladığım günden beri kendisini abla gibi gördüğüm bir müdürüm varken.
Çok zor bir karar oldu benim içim ama umarım kariyer için doğru bir adım olur.

Neyse verdik bir karar,sonuna kadar arkasındayız.
A birde bugünün en unutulmazı kocamın yolladığı bembeyaz gerbera ve güller.
Çok ama çok sanslıyım.
Çok sevdiğim ve beni seven bir kocam var.

Bol şans...
Fit.