30 Temmuz 2013 Salı

Takdir edilmek...

Takdir edilmek her zaman mutlu eder insanı.
Bazıları sırf egolarını tatmin etmek için takdir edilmek ister,bazıları hiç çabalamadan fark etmeden takdir edilirler.
Ama en önemlisi insanın,ihtiyacı olduğu ya da hak ettiği bir anda takdir görmemesidir.Bu anlar kırılma noktasıdır.
Mütevazi durayım dersiniz yine olmaz,evet bunları ben yaptım diye avazınız çıktığı kadar bağırmak istersiniz yine olmaz.
İşte,evde,okulda,aile içinde vs.vs.vs...

Benim olayım ise,hiç bir zaman poh pohlanmak istemedim ama insan ara sıra sırtı sıvazlansın,bir güven duygusu gelsin,motive olsun istiyor...
Evde yaptığım yemekte,temizlikte,oradan oraya koşturduğumda...
İş yerinde deli gibi,insanlıktan çıkana kadar çalıştığımda....
Kısa,sade bir teşekkür...

Ama en önemlisi de kötülenmesin...Hadi takdir etmeyeceksin,en azından kötülemeyeceksin de...
Hayat felsefesi...

Nereden mi çıktı bunlar?
Hiiççç :)
Sevgiler,

Fit.

Diyarbakır,Mardin,Kızıltepe...

Yine,yeni,yeniden.
Şaka gibi,memleketten bir türlü kurtulamıyorum :)
Bayi ziyareti için gittiğim de sıcaklık yaklaşık 48 derecelerde geziyordu,resmen kendimi çölün ortasında hissettim.
Malum bir de üzerine ramazan.
Aman Allah'ım.
Herkes oruçlu olunca otomatikman oruçlu hissediyorsun kendini.
Yanlarında bir şey yiyemiyorsun,içemiyorsun.
Sağlık olsun :))

Akşamları arkadaşlarla buluşmak güzel oldu.
Benim efsane! haline gelmiş Uno şampiyonluğumu yıkmak isteyenler,bunun için çabalayanlar oldu ama nafile :)
Diyarbakır lojmanda Cennet diye adlandırılan ama bizim için Cinnet'en farkı olmayan çay bahçesinde arkadaşlarla sohbet şahane :D
Uno nedir diye soranlar olursa,eski zamanlardan kalan pis yedilinin gelişmiş versiyonu diyebiliriz.

Daha detaylı öğrenmek için ; http://tr.wikipedia.org/wiki/Uno_(kart_oyunu)

Apartman komşum Nur'u da okadar özlemişim ki,bir kızı var ( Aylin) dünya tatlısı olmuş.Öyle böyle değil maşallah...



Oradan iş için günü birlik mardin-Kızıltepeye gittik.Yok böyle bir sıcak gerçekten çokk sıcak.Bir de tabi değişik bir ortam vardı.Suriye'den gelenler oradaydı.Kelimenin tam anlamı ile orada! Yolun ortasında duruyorlar,oradan oraya savruluyorlar,çocuklar sersefil.Çok üzücü...

Böyle bir Diyarbakır yolculuğunun daha sonuna gelmiş olduk.
P.S Evimizin önünden geçerken içim burkulmadı değil.Kötü oldum.Eeee 1.5 yıl geçti orada.Ayrıca ilk evimiz.Yeri ayrıydı...

Sevgiler,
Fit.


29 Temmuz 2013 Pazartesi

Özdere...

Hafta sonu uzun zamandır,full time deniz,kum,güneş keyfi yaptık Zeynomlarla beraber...
Cuma akşamı haydi Özdere'ye gidelim dedik,iş çıkışı atladık gittik.
Zeynoların annelerinin yazlığı vardı ama kampa gittiğimiz için pek evle alakamız olmadı :)

Cuma akşamı yemek+bol muhabbeti geçirdikten sonra Cumartesi denize girmeye hazırdık.
Buzzzz gibi denizde çok fazla yüzemesek de dinlenmek çok keyifliydi.
Yemek sonrası,langırt ve çarpışan arabaları görünce çocukluk günlerimize döndük sanki...



Akşam denize nazır güzel bir balık keyfi yaptıktan sonra huzurla dağıldık :) 
Pazar günü erken yapılan kahvaltının ardından kano keyfi şahane.Yıllardır kano yapmadığımı fark ettim Amaan ne şahane,ne şenlik.Biri birine su atar,diğeri ötekinin küreğini derinlerde bırakır kaçar.
Biri ötekini düşürmeye çalışırken eğlenceli ve güzel bir macera oldu..En azından bahane ile hem eğlendik,hem spor yatık :)))))

Yazın keyfi tatil olunca bir başka çıkıyor.
Sevgiler,
Fit...

İstanbul...& Arda evlenir...

29-30 Haziran kocamla beraber küçük bir İstanbul kaçamağı yaptık.
Malum Arda'nın düğün bahanesiyle bizde beraber bir yerlere gitmiş olduk.
Tabi yine parçalı,bulutlu,bol stresli günlerden sonra...
Neden?
Tabi ki,her organizasyon düğün bayramda olduğu gibi,bu seferde benim eğitimim vardı.
Aman eğitim oldu,olmadı,iptal oldu,izin aldım,alamadım derken,gidebildik..

Arda'nın düğünü çok güzeldi,bahaneyle Talat arkadaşları ile buluşmuş oldu.
Eğlendik,oynadık hoppp ertesi gün ver elini İstanbul...

Sonrasında,Ortaköy,Üsküdar,Taksim derken kısa bir İstanbul turu oldu bizim için.
İstanbul...
Gezmek için güzel memleket...


Esen kalın :))))
Fit.

19 Temmuz 2013 Cuma

Bursa...

Uzun zamandır merak ettiğim şehirlerden bir tanesidir Bursa.
Şöyle bir bakınca,son bir senedir bilmediğim gitmediğim o kadar yer gördüm ki.
Yoğun ve yorucu bir programım var aslında ama yine de yeni yerler görmek bana hep iyi gelmiştir.
Bir laf vardır çok sevdiğim;

''Home is good,away is better''
Sanırım ben bu fikri sevenlerdenim.Evimde vakit geçirmeyi ne kadar çok sevsem de yine de gezmek sanırım bana daha çok uyuyor :)

Bursa'da Bülent babanın dayısının torunun sünnetine gittik.Böylelikle bir çok kişiyle de tanışmış oldum.Hepsi çok sıcak kanlı,muhteşem insanlardı. Bursa'yı gezebilmek için çok fazla vaktimiz olması,rüzgar gibi geçtik geldik.
En kısa zamanda Uludağ'a gitmek için planlar yaptık.Malum bizde plan bol.
Ne demişler;

' Nerede çalgı orada kalgı ' :)

Düğünün ertesi günü düştük yollara.Manisa dönüşünde arabamız bozuldu,kaldık yolda.Öylemi yapalım böylemi yapalım derken,çekicinin biri çıktı yolumuza..

Araba sanayiye götürüldü,derken neyse tamir edildi.Meceralı bir dönüş yolu oldu bizim için :)
En kısa zamanda Uludağ'dan bildirmek dileğimle :)
Sevgiler.
Fit.

Evim,evim güzel evim...

Yaklaşık 8 aydır,en az bizim kadar insanlara da fenalık geçirten bir taşınma sürecimiz oldu.
Hayır işin kötüsü ev de taşımadık.Bildiğiniz Diyarbakır'dan tası tarağı topladık geldik.
Eşya,mobilya hak getire.
Tamam toplam neredeyse 14-15 koli oldu ama bunlar kıyafet,ayakkabı bilumum buna benzer eşyalar :)

Ev tadilatını oldum olası sevmem.Bilirim ki usta dediğin insanlar,hiç de isimlerine uygun davranmıyorlar ve seni sürüm sürüm süründürüyorlar.Kutu gibi küçücük bir evimiz var.Toplam 100m2.

Mutfak içimize sinmedi dedik ki baştan yaptıralım.
Banyo hiç olmamış dedik ki baştan yaptıralım.
E mutfak banyo kısmı olmuşken dedik ki hadi kapılara da el atalım.
E her yer mis gibi laminat,koridor öyle kalmasın dedik ki hadi yerleri de yaptıralım.
Peki mutfak,balkon fayansları nasıl olsun,dedik ki hadi onları da yaptıralım.

Biz dedik demesine ama gel gör ki yapacak adamlar dünyanın en uyuz adamları çıktı.
F.Banyoya boy dolabı yaptırmak istiyorum ama çekmece görünmesin çekmecesiz istiyorum.
U.Yok olur mu şimdi moda çekmeceli,daha kullanışlı herkes öyle yaptırıyor.
F.Teşekkürler,ama ben öyle istemiyorum.Lütfen çekmecesiz olsun.
U.Bence çekmeceli daha iyi.

Sonuç : Banyo dolabı çekmeceli gelir.Nasıl?? Tam deli işi.Neyse biz onu tekrar geri yollarız ve çekmecesiz yaptırırız.
Daha neler neler.Mutfak dolabını 10cm kadar dar yapmış.E bu görünen yeri ne yapacağız dediğimizde cevap yok.Hadi tekrar geri yolla.Kulp seçiyoruz,tamam bu olsun dediğimizde,yok ben sizin için bunları seçtim diyen bir ustamız vardı.Kudurdum resmen.Daha neler neler.
Yazık kocam tabi ki olanlara daha fazla maruz kaldı,olanları uzunnnn uzunnn anlatmayacağım ama sıkıntılı bir süreç geçirdiğimiz kesin.

Mobilya kısmına gelince,evet zamanlama hatası yaptık ve tam düğün mevsimine kaldık,o yüzden de süreç uzadı ama çok içimize sinen country :) tarzı mobilyalarımız oldu.
Güle güle kullanırız umarım.
Resimleri çekince kısaca eklerim,günün hatırası kıvamında :)))

Sevgiler,
Fit.

18 Temmuz 2013 Perşembe

Kayseri,Yozgat,Ankara...

Gezelim görelim kısmına İç Anadolu bölgemizle devam ediyoruz.
Kayseri'ye şimdiye kadar sadece Nevşehir'e gitmek için uğramıştım.
İlk defa gitme şansım oldu ama çok çok gezemedim tabi.
Erciyes orada bütün haşmetiyle dururken,ben malesef çalışmak zorunda kaldım.





Gezip gördükçe nedense bana her yer güzel gelmeye başladı,her gittiğim yerin güzelliğini bulmaya çalışıyorum.Ama tabi ki Yahya Kemal Beyatlı'nın ;Ankara'nın en çok istanbul'a dönüşünü seviyorum dediği gibi ben de nereye gidersem gideyim sadece İzmir'e dönüşünü seviyorum :)

O değil de akşam yemeğinde yediğimiz mantı.Aman Allahım...
Annemin yaptığı mantıysa bu nedir? diye annemle uzun süre eğlendim.
Bakınız;


Bir de en az mantı kadar meşhur olan yağlama varmış,başka bir yerde daha görmüştüm,nerede olduğunu hatırlayamasam da güzel bir yemek buda.


YOZGAT

Yozgat'ı çok fazla gezme şansım olmadı aslında.Kayseri'den Ankara'ya geçerken,sadece bir yere uğramamız gerekiyordu,suyu ünlüymüş,güzel suyu varmış,bir de tabi tepede ormanın içinde çok güzel bir oteli var.Bir daha gidip kalmam gerekirse,sanırım tercihim orası olur,pek bir havası temiz,manzaralı bir yere benziyordu.

ANKARA

Malum Ankara benim için Aspava ve kuzenleri ile ünlü bir şehir :) Ne kadar yoğun olursam olayım,gerekirse bayiyi de ikna eder,gider Aspava'da dürümü yerim.

Bilmeyen var mı bilemem ama ben duyunca çok şaşırmıştım.
Neyi mi? Aspava'nın açılımını.Buyrun;

Allah
Sağlık
Para
Afiyet
Versin
Amin!

Ankara'da çok az bir zamanım vardı,ama yine de akşam az buçuk bir zaman ayarlayıp Beril & Okan çifti ile bir alışveriş merkezinde (adını unuttum) şahane pizza+bira keyfi yaptık.
O kadar özlemişim ki,bu kadarcık zaman bile çok çok iyi geldi.

P.S. Beril blogumu bilen ve takip eden ender insanlardan olduğu için hep hakkında iyi şeyler yazmak durumunda kalıyorum :D

Sevgiler,
Fit.

Rize,Trabzon,Artvin,Batum...

Karadeniz turu sayıldı resmen benim için...
Ne kadar iş yoğunluğu olsa da,en azından arabada giderken bile etrafı izlemek çok keyifli...

Rize&Trabzon daha önceden gitmiştim ama Artvin ve Batum bu seyahatin yenileri oldu.
Rize'de akşam yemeği yediğimiz yeri hatırlayamasam da :( çok güzel dağın tepesinde bir yerdi.
Yemyeşil,hem de öyle böyle değil...Yeşilin her tonunu görebildiğiniz bir yer...
Nasıl mı?

Seyahaetlerinde yemek sorunu olan benim ,için genellikle orda bunu yedim,burda da bunu yedim,nasıl şahane nasıl şahane diye anlattığım şeyler olmuyor tabi.Amaaa Rize'de yediğim sütlaç,ben ki deli gibi sütlaç seven biri olmasam da,bol fındıklı şahane mi şahane...bir önceki yazılarım da paylaşmış olabilirim.O kadar yani :)
Trabzon da yediğim Akçabat köftesi ve mıhlamanın yeri ayrı tabi.
Fotolarını paylaşsam mı paylaşmasam mı derken,aramaya başladım bile :)

Meşhur bol fındıklı sütlacımız;


Akçabat Köfte;


Ramazan da yapılacak şeyler mi bunlar...Ama baktıkça hatırlarım diye koymak istedim :)

Gelelim Artvin'e.Ben böyle ilginç bir şehir görmedim.Şehire giriyorsun,geldim diyorsun.O da ney? Şehirden başlıyorsun yukarıya doğru çıkmaya başlıyorsun.Şehir tepede bir yerde.Ama nasıl güzel bir manzara,yemyeşil.Rize'den sonra resmen kendime geldim.Atatürk posterleri görmek o kadar güzel bir şey ki anlatamam.Rize'de böyle bir ley görmek pek mümkün olmadı :(

Buralara kadar gelmişken Batum'a gitmezsek olmaz dedik,başladık Batum yolculuğuna.Yolculuk da maksimum yarım saat...Ama bir sıra var bekle bekle insanın ömrü geçiyor.Kimlik ve 15 tl veriyorsun sonra hayat sana şahane.Ters restoranı,Free shopu,gece eğlenceleri (biz göremedik) günahlar şehri denilmesinin daha pek çok nedeni :)




Şimdilik bu kadar :)
Fit.

Özet...

Şöyle bir baktım bir aydır yazmamışım şaşırdım,ve o bir ayda neler neler olmuş onu görünce daha da bir şaşırdım.
Aslında bakmama Beril'in blog yazsan da okusak mesajı sebep oldu,zira o blog yazarken sürekli bir şeyler yazsında okuyayım istiyordum :D

Şimdi,görüşmeyeli olanlar;
Gezi parkı...(sadece bunun için açılan bloglar bile var,o kadar önemli,o kadar uzun,bir o kadar da unutulmaması,unutturulmaması gereken...)

Karadeniz turu...
İç Anadolu turu...
Ev taşımaca,taşınmaca...
İstanbul seyahati...
Bursa düğün,dernek...
İstanbul düğün,dernek & İstanbul turu...
Ankara turu...
Çandarlı seyahati...
Mordoğan seyahati...
İstanbul turu...

Son bir ayda evet şaka gibi ama bu kadarrr çok yazacak şey birikti.
Bugün yavaş yavaş başlayalım ki balık hafızasına sahip biri için,sonrası çok ama çok zor olabilir.

Şimdilik bu kadar...
Sevgiler,
Fit.