20 Aralık 2016 Salı

EN sevdiklerin ...

Dışarıda gezmeye bayılıyorsun.
Salıncağa binmekten çok keyif alıyorsun.
Avokadoyu inanılmaz bir iştahla yiyorsun.
Bacaklarının üstünden deli gibi gıdıklanıyorsun.
Top oynarken kahkahalara boğuluyorsun.

4.diş.(8+5)

Alt dişlerin aynı anda çıktı aslında,nasıl olduysa üst üste geldi.
Üst sağdan sonra,pazar günü üst sağdaki dişini de gördük.
Neredeyse bir buçuk ay içinde 4.diş.

Neyse ki ateşin çıkmıyor dişlerde.
Burun akıntısıyla işi sıyırıyoruz ( tabi uykusuz geçen geceleri saymıyorum)
İnci gibi dişlerin olsun.
Annen.

İstanbul.

Şu minicik yaşamında kaç tane il gördün bravo.
İstanbul'a geldin ama pek gördün diyemeyiz.
Babanın korkularını boşa çıkardın oğlum,keyifli bir yolculuk yaparak geldiniz İstanbul'a.
Benim işlerim nedeniyle çok fazla görüşemedik ama olsun ayrı da kalmadık en azından.
İlla ki ayrı kalacağımız günlerimizde olacak,ama ne kadar erteleyebilirsek o kadar kar :)
Be kongredeyken babanla takıldın,hatta seni bir sürü kişiyle tanıştırdık
Dönüşte gayet keyifliydi.
Uçağa bindin,önündeki koltuğu öyle bir tekmeledin ki adamlar dönüp bakmak zorunda kaldılar :)
Hemen emmeye başladın ve uyudun.
Hayatın hep güzel yolculuklarla geçsin annecim.

16.12.2016 İstanbul seyahati.

Canım oğlum,
İş nedeniyle bugün ve yarın İstanbul'da olmam gerekiyor ama senden Almanya seyahati dışında hiç ayrılmadım.(Onu da manyaklık yapıp günü birlik gidip geldiğim doğru :)
Seni evde bırakmaya içim elvermedi,seni İstanbul'a getirip,babana eziyet etmeye gönlüm razı olmadı.Öyle yapalım,böyle yapalım derken,bir baktım buzlukta süt stokların da suyunu çekmiş.
Sonuç,bu akşam babanla beraber geleceksiniz.
Baban da ben de fazlasıyla paniğiz,nasıl olacak diye heyecanla beklemedeyiz.
Umarım çok güzel ve rahat bir yolculuk olur.
Bekliyorum.
Annen.

5 Aralık 2016 Pazartesi

Yeni başlangıçlar..

Yeni başlangıç dediğim zaman hep yılbaşı ve yeni ajandam geliyor aklıma.
Ya da aralığın  ilk haftasını bitiriyor olmanın verdiği heyecanla sanırım.

Bugün hayatımızda dönüm noktalarından biri.
Talat pilot olmaya karar verdi ve Çiğli'de eğitime başlıyor.
Mutlu/ umutlu, buruk, heyecanlıyım sanırım.
Bilenler bilir,en sevmediğim şeylerden bir tanesi plansızlıktır.
Ajandaları sevmem de hep bu nedenden.
Mümkünse etrafım ajanda dolu olsun ve her anımı planlayayım.
Aslında hayat kurtarıyor bazen bu ufak dokunuşlar.

Ama şimdi her şey tepetaklak.
Talat hafta içi Çiğli'de kalabilir,
Sarp'la başbaşa tüm hafta yapabilir miyiz?
Benim bitirmem gereken yüksek lisansım,
Sarp beni akşama kadar görmüyor şimdi bir de baba özlemi
Yoğun iş yeri tempom
Eğitim ne kadar sürecek?
Eğitim bitince ne olacak gibi gibi

En önemlisi de özlem.
Kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum ama tabi ki süreç Talat için çok daha zor.
Her şeye sil baştan başlıyor,o yüzden elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum,umarım başarabilirim.

Sonu güzel olan bir başlangıç olmasını diliyorum.
Fitnat.

Ek Gıda Serüveni...

Canım oğlum,
Her anına tanık olmak o kadar heyecanlı ki...
29 Ekim de başlayan katı gıda serüvenin tüm hızıyla devam ediyor.

BLW yöntemi uygulayarak,3 gün kuralı ile tadım günleri yaptık.
Şimdiye kadar balkabağı,yeşil kabak,tatlı patates,elma,armut,avokado,peynir,yoğurt ,kefir,brokoli tadına baktın ve içlerinde bence en çok avokadoyu sevdin,çok iştahlı yiyorsun.

Mümkün olduğu kadar her şeyin organiğini bulmaya çalışıyoruz,süt ürünlerini de evde kendim yapıyorum.Ev mandıra gibi oldu.Biraz bu sistemden Seval teyzen şikayetçi bence ama bize çaktırmıyor :)
Kendin yemeni istediğimizi için ortam biraz dağılıyor ister istemez ama olsun senden önemli mi?
En çok istediğim şey,yemek saatini oyuna çevirmemen,her istediğinden istediğin kadar yemen.
Masada hep beraber oturalım keyifli muhabbetler eşliğinde yemeklerimiz olsun.
Çok mu uzak?
Bence değil,zaman o kadar hızla geçiyor ki inanamıyorum.

Tablon aşağıdaki gibi,genelde geçer not alıyorsun arada ufak tefek kaçamaklar olsa da :)
Ek gıda ile birlikte su vermeye de başladık ama karnını şişirmemesi için az az :)
Bak bakalım nelerle nasıl başlamışsın...

SARP KALYONCU
Ne Yedim? Gün   Bayıldım Pek beğenmedim Not Alerji Belirtisi
Bal kabağı 1.gün 29.Eki        
2.gün 30.Eki        
3.gün 31.Eki        
Yeşil Kabak 1.gün 01.Kas        
2.gün 02.Kas        
3.gün 03.Kas        
Tatlı patates 1.gün 04.Kas        
2.gün 05.Kas        
3.gün 06.Kas        
Elma 1.gün 07.Kas        
2.gün 08.Kas        
3.gün 09.Kas        
Armut 1.gün 10.Kas        
2.gün 11.Kas        
3.gün 12.Kas        
Avokado 1.gün 13.Kas        
2.gün 14.Kas        
3.gün 15.Kas        
Yoğurt 1.gün 16.Kas        
2.gün 17.Kas        
3.gün 18.Kas        
Kefir 1.gün 19.Kas        
2.gün 20.Kas        
3.gün 21.Kas        
Not verme kriteri
Mama sandalyesine oturma 2 puan
Yemekleri mıncıklama 2 puan
Avucuyla kavrama 2 puan
Ağıza götürme 2 puan
Çiğneme 2 puan

28 Kasım 2016 Pazartesi

25 Kasım Doktor kontrolü

Canım oğlum,
Bugün Cuma,benim süt iznim ,baban da izin aldı.
Hem doktor kontrolün var,hem de Nihal teyzenin doğum günü diye Balıkesir'e gideceğiz,bahane ile Baturalp'le de karşılaşacaksınız.

Sen çok komik bir çocuk olmaya başladın.
Sabah babanene kahvaltıya gidelim dedik,uyudunda uyudun :)
Koşturarak gittik,uykun geldi orada koşturarak döndük.
Evde uyudun,hadi bakalım bu sefer de doktor randevu saati geldi çattı sen yine uyudun da uyudun.
Eğer bir yere gideceksek,hiç uyumadığın kadar uyuyorsun,bazen babanla sürekli bir yere gidiyor havası mı yaratsak diyoruz :)

Doktor kontrolün çok güzel geçti.
9200gr., 70.5 cm olmuşsun.
Boyun çok uzamamış ama önemli mi hayır..
Gelişimin çok güzel en azından anne sütü alıyorsun daha güzeli olabilir mi?

Doktorun bu ay çorbalara başlayacağız dedi ama bence biraz daha erken.
En azından 15 gün bekleyip,8.ay da başlama planlarım var.
Baban çok gönüllü olmasa da sağ olsun destekliyor.
Doğduğundan beri tüm kararları beraber almaya çalışıyoruz ki bu da çok güzel.

Bu 15 gün benim için biraz kabusa dönecek şimdiden belli.
Ne çorbası olsun,içine ne koyalım,nelerden yemen gerekir,organik mi değil mi?
Ver elini guuggııılll..
Bu dönemlerde Beril yingenden ve Nihal teyzenden bol bol destek alıyorum.
Beril yingen :) Ateş için resmen harikalar yaratıyor,Nihal teyzen de illeri de anlatırım,kozmetik-sağlık delisi :)

Hep en sağlıklısından ye,hep senin için en iyisi olsun istiyoruz.
Evet hayatın boyunca bu kadar koruyup kollama şansımız olamaz belki ama vakit varken en iyisini yapmak şart.

Seviyorum seni çok ama pek çok!
Annen.

5 Kasım 2016 Cumartesi

5 Kasım Cumartesi..İlk diş.. (6+23)

canım oğlum,
Bugün tadım günlerine devam ediyoruz,üzerine sulukla su verirken tık tık bir ses geldi.Heyecanla parmağımı ağzına soktum(evet aynen böyle yaptım :) bir tırtık,veeeee ilk diş!!!
Daha sonra baban telefonun ışığıyla bakınca oda gördü.
Yaşasın,nedense seviniyor insan :)
Sırma gibi dişlerin olsun inşallah.
Çok seviyoruz seni,dişsiz günlerinde sona yaklaşıyoruz.
Annen.

31 Ekim 2016 Pazartesi

Katı gıda...29 Ekim

Bugün çok heyecanlıyız,altı buçuk aylıksın ve ilk katı gıda deneyimin olacak.
Kalktık bugün Sığacık/ Teos'a gittik,biz kahvaltımızı yaparken sana da mama sandalyesi isteyip heyecanla ilk deneyimini paylaşmak istedik.

İlk menün,ananenin bahçesinden tamamen organik bal kabağı,bir güzel haşladık senin yemene hazır hale getirdik.Aylardır bizi gördüğün için ve karnınında acıkmış olmasından kaynaklı pek iştahla aldın eline.Biraz parmaklarının arasında ezdin biraz ağzına götürmeye çalıştın,sonuç başarılı.Biraz kaşığına koyduk,biraz destekledik,bir iki lokma yedin :)

Bugünün menüsü bal kabağı,ve üç gün böyle devam edecek,daha sonra yeşil kabak,yeşil patates derken bir ay tadım günlerinin sonunda ne aşamadasın tekrar bakacağız.
Afiyet olsun kuzuma..

6.ay doktor kontrolü...28.10.2016

Canım oğlum,hangi ara altı buçuk aylık oldun sen?
Bugün doktor kontrolün vardı,önce rutin kontrolün yapıldı,her şey çok güzel.
8760 gr.71 cm olmuşsun maşallah sana.
Kafa ölçünü yazmayayım buraya,12 aylık bir kafan varmış :) kime çektiysen halbuki annenle babanın kafası da küçücük :)

Kontrollerin yapıldıktan sonra değerlerine bakılmak için parmağından kan aldılar,işte tam da bittiğim an.Nasıl sevmiyorum bu sahneyi bir bilsen..
Neyse ki sen benden daha dirayetlisin maşallah az biraz ağladın geçti hemen.

Doktorunla konuşacağımız en önemli konulardan biri katı gıdaya geçiş sürecimizdi.
Babanda bende doktorumuza çok güveniyoruz.Ancak bazı konularda uyuşmamamız benden kaynaklanıyor da olabilir tabi :)
E malum senin için en iyisi en doğrusu olsun istiyoruz.

Doktorun önerdiği;

* Yoğurt ( 1-2 kaşıkla başlayıp arttırmak)
* Elma
* Armut
* Mango/ananas / avokado gibi tropik meyveler

Aslında dediğim gibi oda bizden farklı değil,ilk ay tadım günleri olsun,zorlamayın,daha sonra su verin ama ısrar etmeyin,bir ay sonra çorbalara geçeriz dedi.

Peki biz nasıl yapacağız? Bir sonraki postta :)
Sağlıklı kal canım oğlum.

26 Ekim 2016 Çarşamba

Ateş...25 Ekim 16...

Beklenen an geldi.
6.ay aşıları,ah ne güzel ne güzel hem de 4 tane.El insaf ,el kadar çocuğa 4 aşı..
Sağlık ocağına giderken başladı tabi bende bir stres,çok acıyacak mı,çok ağlayacak mı?
Gittik ölçümlerimizi yaptırdık,71 cm ,8790gr çıktın ama kıyafetli olduğun için biz 8.5 olarak aldık,bunlar da önemli kısımlar tabi,büyüdün mü,ne alemdesin bakmak lazım ama asıl kısım aşı kısmı..Ne yalan söyliyeyim ölçümlerde de doktoruna daha çok güveniyorum bu kısım genellikle kontrol amaçlı...

Sıra geldi aşılara,bir aşını ağızdan yaptılar (çocuk felci) iki aşı sol bacak,bir aşı sağ bacak.
Ay o iğne girince ağlama sesin en az bir hafta kulağımda kalıyor,gözünden akan her yaş için içimin yağları eriyor canım oğlum.
Neyse ki sonrasında ağlamadın.Seval teyzenle seni parka götürdük ama uykun geldiği için çok da keyif almadın,oradan doğru eve.

Baban nöbetçi olduğu için teyzene gittik akşam yemeğine,seni çok özlemişler,ben de abilerini..Gider gitmez seni o kadar güzel eğlendirdiler ki kahkaha üzerine kahkaha attın.
Gel zaman git zaman,aradan daha on dakika geçmeden ateşin çıkmaya başladı,hemen eve geldik duş alana kadar ateş yükseldi bile.

Babanın nöbetçi olması da beni ayrıca gerdi tabi,ateş okadar korkutuyor ki beni,kendimi çok çaresiz hissediyorum.Sen duş aldıkça titremeye başladın benim de elim ayağım tutmamaya.Sen ki duşu,suyu o kadar seversin ki,küvetine su doldurdum oyuncaklarını attım içine oynayalım diye nafile.
Tüm gece kucağımda yarı baygın inleyerek geçirdin,gözümün önünde seni böyle görmek o kadar zor ki annem,Allah beterinden saklasın.

3-4 kez duş aldırdım,sürekli alnına bez koydum,bir yandan ilaç vermemek için her yolu deniyorum,bir yandan da ilaç vermeyerek sana işkence mi yapıyorum diye kendimi sorguluyorum.İnsanlar bence kendilerini güvende hissetmek için hemen ilaç veriyorlar ama küçücük bedenine kıyamadım..

Babanla konuşurken,her yarım saate kalkarım diyordum kontrole,yatmak ne demek üzerimden ayrılmadın,kucağımda uyudun oda yarı uyur yarı uyanık.
Baban da nöbette bizimle beraberdi,sürekli raporları yolladık,koltuk altı ateşi bu,alın ateşi bu...
Sabah 6 da dayanamadım artık yattım 45 dakika uyuyup işe gittim.

İş yerinde içim içimi nasıl yedi,senin nasıl özledim aklım hayalin almaz.
Evlat,sen çok başka bir şeysin.
En yüksek tabancayla 39,koltuk altı ile 38.3 çıktı,umarım bu son olur yavrum kıyamıyorum sana.

Annen.

24 Ekim 2016 Pazartesi

6+9 İlk mama sandalyesi deneyimin...21 Ekim

Ankara için ayrı bir yazı yazacağım çünkü çok güzel bir hafta sonu geçirdik.
Cuma akşam Ateş + Ege + Sarp üçlüsünün bir arada olduğu akşam yemeğimizde,baktım ki Egeyle,Ateş mama sandalyesine oturmuş,babana gel biz de deneyelim dedim.
Ve sonuç muhteşem!
O kadar güzel oturdun ve eğlendin ki...
Önümüzdeki hafta katı gıdaya geçecek olmandan dolayı ve ilk testi çok başarılı geçtiğin için sana hemen mama sandalyesi almaya karar verdik.
Her bir deneyim ayrı keyif..
Seviyoruz seni canım oğlum.
Fitnat.

6+8 İlk uçak deneyimi 20.10.2016 Perşembe

Canım oğlum,
Bir gün otururken babana hadi Ankara'ya gidelim,uzun zamandır görüşmediğimiz herkesle görüşelim,hem Ateşle ,Egeyi çok özledik dedik.
Kasım gibi mi gitsek derken,kendimizi bir anda biletlere bakarken bulduk be hemen 2o Ekime aldık biletimizi.
Bizde bir heyecan,seninle ilk uçak yolculuğumuz,karnımdayken bir çok yere gittin ama bu tecrübe çok farklı olacaktı.

Babanla beraber Gaziemir'e kadar geldin,ben de iş çıkışı yanınıza geldim,düştük havalimanı yollayına.
Kontrollerden geçtikten sonra hemen uçağa biniş zamanı geldi çattı,yerimizi aldık.
O kadar uykusuz ve açtın ki,uçağın kalkmasını bekleyemedik.
Tabi bende bir stres bir heyecan,ya uçak kalkınca emmezsen,kulakların zarar görürse yada canın acırsa..
Ama o kadar güzel geçti ki,kalkışta emdin uyudun,inişte yine emdin,ve uçak tekerlerini koyar koymaz neşeli bir şekilde uyandın.

Uyumlu ve neşeli oğlum,seninle her şey o kadar farklı ve o kadar güzel ki..
Annen.

20 Ekim 2016 Perşembe

Çocuk yetiştirmek...

Oğlumuz hızla büyürken,her annenin-babanın yaşadığı kaygıları yaşamaya başladım.
Çok erken(mi?) biliyorum belki ama ağaç yaşken eğilir diyen atalarımızın vardır bir bildiği..

Öncelikle eskiden yetişmiş bir kalıp vardı,kız çocuklarını yetiştirmek-sahip çıkmak-çok zor diye.Bence günümüzde kız-erkek ayrımı yapmadan çocuk yetiştirmek çok zor.

Ben bir anne olarak,önceden hayal bile edemeyeceğim yeni bir hayata sahip oldum,yatıyoruz Sarp,kalkıyoruz Sarp,telefonda Sarp,yemekte Sarp.
Çok güzel bir duyguymuş,her zaman dediğim gibi Allah isteyen herkese nasip etsin.

* İlk olarak,inanılmaz bir sahiplenme duygusu gelişti bende.Her şeyini ben yapmayalım,her şeyine ben yetişmeliyim,işe başlayana kadar da böyle devam edebiliyordu ama şimdi malum uzun süreler yarı kalıyorum ama yine de temel ihtiyaçlarını kendim karşılamaya devam ediyorum.
* Etrafımdaki insanlara hiç olmadığım kadar gıcık olabiliyorum evet kelimenin tam anlamıyla gıcık.Uykusu var,karnı aç,gazı var,bence aç,su ver,yemeğin tadına baktır,oturt,kaldır..Yahu bu çocuğun bir annesi bir babası var bırakın her şeye onlar karar versin.
* 'Annem' diyen herkese istisnasız böğürmek istiyorum,çocuğumun bir annesi var oda benim,bu tarz bir sevme sistemi olamaz diye,ablam dediği zaman işim kolay ona nasıl olsa söyleyebiliyorum ,dur bakalım bu çocuğun annesi benim diye!!
* İleride çok canlar yakacak! Çapkın oğlum! Kızlar peşinde koşacak! gibi sözlerden gerçekten nefret ediyorum.İleride bir kızımız olursa,ve nasıl başka 'çapkın erkek' tarafından incinmesin istiyorsam,bende oğlumuzu öyle yetiştirmek istiyorum,kadınlara saygı duyan,onları anlayan ,tüm insanlara saygı sevgi dolu bir çocuk olsun istiyorum,neden böyle sıfatlar bu kadar oturdu ,bu kadar yaftalanıyor anlayamıyorum.Ve kendim yapıyorsam da hemen düzeltmeye çalışıyorum kendimi.
* Pembe-mavi renk ayrımı yapmadan,gayet tüm renkleri giyen,giyebilen seven biri olsun.Bunlar belki çok küçük konular gibi gelebilir,ama kadın-erkek ayrımına bu yaşta başlarsak ileride istemediğimiz sonuçlar ortaya çıkıyor.

Sarp babası yönünden çok şanslı,mutfak konusunda becerikli(her zaman benim açımdan iyi olmasa da ) doğumumuza giren,Sarp'ın bakımı konusunda da her zaman ortak karar vererek bana yardımcı oluyor.Umarım Sarp büyüyünce o da eşine çocuklarına karşı iyi bir koca,iyi bir baba olur,ki benim bundan hiç şüphem olmasa da böyle olması için elimizden geleni yapacağız.

Tüm çocukların sevgi dolu büyüyeceği ailesi olması temennimle..
Fitnat.


19 Ekim 2016 Çarşamba

12.10.2016 / 6 ay...

Canım oğlum,
Nasıl da göz açıp kapatıncaya kadar geçti zaman,ah zaman hainsin zaman...
''Bu günlerini arayacaksın'' lafını söyleyen teyzeler,nineler,amcalar,halalar,dayılar,sayamadığım niceleri..
Gerçekten arıyorum,her geçen gününü deli gibi arayıp özlüyorum,gözümün önünde nasıl hızla büyüdüğünü,benim sanki her anını kaçırıyorcasına panikleyişimi.
Şimdi oyuncağını tuttu,şimdi ayağını kaldırdı,elini oynattı,gözünü kırptı :)
Akıl almaz binlercesi...

Şimdiye kadar her şey güzeldi,hep beraberdik de şimdi hayat çok zor,her geçen gün alışacaksın dediler,alışmak mı?
Burnumun direği sızlıyor her gün evden çıkarken,gözümde yaşlar hazır bekliyor,her dakika evden haber almak istiyorum her an fotoğrafını yollasınlar istiyorum,özlem fenaymış.
Akşam seni gördüğüm an o kadar güzel kii.

Neyse oğlum,6.ay postunu yine ağlama duvarına çevirdim,ama napayım özlüyorum,özlüyorum,yine özlüyorum.
İlk 6 ayda neler oldu;

* Sarılık oldun,bir gece hastanede yattın,fototerapi gördün,ömrümüzden ömür gitti asla hatırlamak bile istemiyorum
* İkinci ay aşılarında ateşlendin,akşam 20-01.00 arası neyseki ilaçsız atlattık.
* İki buçuk aylıkken sünnet oldun,ilk 10 saat biraz sıkıntılıydı ama yine ilaçsız atlattık
* Mordoğanda mevlüdünü yaptık
* Ramazan bayramı,kurban bayramı,19 mayıs,30 ağustos kutlamaları,15 temmuz darbe girişimi atlattın
* Balıkesir,Antalya,Bodrum,Çandarlı,Mordoğan,Karaburun dolaylarında gezdin durdun
* slingle gezmeyi çok seviyordun artık boba kanguruya terfi ettin.
* Bobo fil uyku arkadaşın ve Sophie zürafa diş kaşıyıcın en sevdiklerin (ana kucağının kemerini kemirmeyi saymazsak :)
* Parka gitmeyi ve salincağa binmeyi şimdiden çok seviyorsun,inanılmaz eğleniyorsun
* Şubadap çocuk,dinonun şarkılarını severek dinliyorsun,akşamları Mozart ve anne ninnilerine maruz kalıyorsun :)
* Uykuyla aran yok denecek kadar az,geceleri her saat başı uyanıyorsun ama olsun.

Genel olarak,ilk 6 ayını keyifli,mutlu,huzurlu ve güleryüzlü bir çocuk olarak geçirdin en azından bizim için çok keyifliydi,hayatının geri kalanı da huzurlu,mutlu,sevdiklerinle eğlenerek geçsin canım yavrum.

Annen.


13 Ekim 2016 Perşembe

07.10.2016 ilk salıncak

Bugün Seval teyzen seni parka götürmüş üzerine bir de salıncağa bindirmiş,o kadar eğlenmişsin ki...ne yalan söyliyim oğlum göremedim diye üzüldüm ve düşündüm ne kadar ilklerini kaçıracağım daha...
Çok zormuş ama güvende ve mutlu olduğunu bilmek en önemlisi..çok seviyorum seni..
Annen

6 Ekim 2016 Perşembe

Bencillik...


  1. 1.
    yalnızca kendini ve kendi çıkarını düşünme durumu.
    "Ondaki bu bencilliği hoş göremiyorum"

Bu da böyle bir kenarda dursun,eskisi gibi örnek vererek açıklamışlar :)
Fitnat.

Geçip giden uuuuu,zamanları uuuu :)

Evet canım oğlum bir haftayı geride bıraktık bile,kah ağlayarak,kah gülerek...
Bugün daha Perşembe ama Cuma günleri süt izninde olacağım için ben bu haftayı bitirdim kafamda.
Hem çok zor hem de inanılmaz hızlıydı.
Seninle beş buçuk ay boyunca 7/24 dipdibe olunca ikimize de zor geldi bence.
Her gün işe gelirken evden çıkma anı çin işkencesine bedel,hele bir de uyanıksan...

Allah böyle ayrılıklar versin ama seni kendim büyütme imkanım olmadığı için çok üzgünüm ve bu üzüntü yıllar geçtikçe katmerlenerek artacak.
İşe başladıktan sonra şunu anladım ki,ben çalışmadan da yapamam.
Daha farklı bir alternatif olabilirdi,mesela öğretmen olsaydım eğer,en azından yarım günümü geçirebilirdim seninle.
Ama iş yerimi de seviyorum ben ,gelince bunu da farkettim.
Çalışma saatleri uzun,yolu uzun,parası az :) ama olsun mutluyum.

Tüm gün Seval teyzeyle beraberdin,neyse ki senin şansına (doğduğundan beri maşallahın var şans konusunda) gerçekten vicdanlı ,iyi niyetli bir bakıcı denk geldi,en azından şimdilik.
Aksi olsa anlaşılırdı heralde.
En güzel yanı,bize 100 mt mesafede oturuyor olması,yol derdimizin olmaması büyük lüks.
Malum ben uzakta ve uzun saatler çalışınca sana bakıcı bulmakta zor oldu tontiğim.

İlk hafta biraz zor geçti,biraz huysuzdun ayıptır söylemesi,e birde iştahsız,e birde durmadın :)
Ben de öldüm öldüm dirildim,ama bugün daha iyiymişsin,hem neşeli,hem iştahlı.

Akşamları mı?
Ah işte tüm günü iple çektiğim an,beni görünce birden heyecanlanıp,ellerine yüzüme koyman yok mu? o anın hayaliyle yaşıyorum bütün gün,seni öpmelere koklamalara doyamıyorum.

tek kötü yanı çok kısa zaman geçiriyoruz seninle.
Biraz oynuyoruz,yıkıyorum,emziriyorum ve uyuyorsun.
Bir haftadır o düzeni oturtmaya çalışıyoruz,akşam 8.40 da uyuyorsun.
Napalım,Cuma ve hafta sonu bol bol görüşüp oynarız seninle.

Seni çok seviyorum sarı kuzum.
annen.

3 Ekim 2016 Pazartesi

3 Ekim 2016,Pazartesi .. ilk iş günü

Evet canım oğlum geldi çattı beklenen an.
6 aydır uzak kaldığım işime bugün itibari ile döndüm.
9 yıldır aralıksız,severek,isteyerek geldiğim iş yerime ilk defa ayaklarım geri gide gide geldim.
Asla işimden vazgeçemem derken,bırakma aşamasına geldiğim doğrudur.
Evla sevgisi,her şeyden ,herkesten farklıymış bir kez daha bunu anladım.

Seni bakıcımız Seval teyzene bırakırken,aklımdan bin tane senaryo uydurduğumda,sabahtan beri gözümde kurumayan yaşımın olduğu da doğrudur.
Midemin üzerine bir öküz oturdu sanki kalkmıyor.
Hani derler ya her şey onlar için,evet senin için çalışıyoruz ama senin zamanından çalarak,ne kadar ironik değil mi?
Bir zaman  sonra ikimizde bu sürece alışacağız,ya da belki alışmak zorundayız.
Neyse ki bu sürede baban en büyük destekçimiz.
Şimdiye kadar eve koşarak gelen biri vardı artık iki kişiyiz.
Seninle her anımız pek değerli,pek kıymetli ve her boş zamanımızın keyfini daha da çıkartacağımız kesin.
Benim için hafta sonları artık çekirdek ailemizle geçireceğimi zaman dilimi demek.
Umarım sana iyi birer anne,baba olabiliriz,sana yetebiliriz.
Bizi seçtiğin için her zaman teşekkür ediyoruz,ve oğlumuz olduğun için kendimizi çok şanslı hissediyoruz,umarım sende bizim gibi birer anne babaya sahip olduğun için çok mutlu olursun.
Gözümün önünden gitmeyen gülümsemen,neşen hiç eksik olmasın canım oğlum.
Seni çok ama çok seviyoruz.
Annen.

26 Eylül 2016 Pazartesi

22 Eylül 2016 Ayak parmakları ağıza!

Canım oğlum,
Ne yalan söyliyeyim çocukların ayak parmaklarını ağzına götürmeleri her zaman çok hoşuma gitti ve gizliden gizliye bekliyordum bu anı :)
Beklenen oldu ve çorabını giydirdikten sonra ayağını yakaladın ve ağzına götürdün,çok tatlıydın :)

zor karar.

İçimde bitmek bilmeyen sıkıntı.
Son viraj...
Ayardır beklenen ,aklımın ucuna bile getirmediğim o an geldi çattı.
Önümüzdeki hafta işe başlıyorum son bir hafta.

Bu dönemde oturup uzun uzun düşündüm.
İşe başlasam mı başlamasam mı?
Kimselere bir şey diyemeden gecelerce bunu düşünmek çok zormuş.
Tam karar verebildim mi aslında hayır.
Sistemin bize dayattıkları pek fena.
Evet hayatımızın en güzel kararlarından biri bence çocuk sahibi olmak,paha biçilmezmiş.

Neden çalışıyoruz?
Para kazanmak için..
Neden para kazanıyoruz?
Daha iyi bir yaşam için!
Peki özellikle çocuklara daha iyi bir gelecek sağlamak için,iyi de bu daha iyi bir geleceği sağlarken onun vaktinden çaldığımız anlar????

Peki çalışmadık ev hanımı olduk..
7 yaşında başlayıp 32 yaşında okula devam eden biri olarak,ve aynı şirkette de 9 senedir çalıştığımı hesaplarsak bir anda elimin tersiyle itmeyi göze alamadım,olmadı.
Bunu yapsaydım Sarp için yapacaktım tabi ki daha güzel bir neden olamazdı ama olmuyor.
Belki daha konforlu yaşama isteği belki kariyer,belki de gerçekten çocuğumuza iyi bir gelecek sunmak istediği hayatı yaşatabilmek için ne derseniz diyin,ama olmuyor,bir anda silinmiyor.

Ne yardan ne serden geçemiyormuş insan,geriye kalan sadece paramparça bir kalp ve sanki cam parçaları dibine kadar batmış bir vicdan...
Tek bir şey var,evlat sahibi olmak kadar muhteşem bir duygu olamazmış.
Allah isteyen herkese nasip etsin ve bu zorlukları hafif atlatması için de bolca sabır.
Sevgiler,
Fit.

24 Ağustos 2016 Çarşamba

23.08.2016 Dr. Kontrolü & bitmeyen şarkı

Bugün doktor kontrolümüz vardı oğlum.
Önce sağlık ocağına gittik , sevimsiz aşılarını yaptırdık ama her zamanki gibi sen benden daha dirayetliydin. Sadece iğne girince ağladın sonra hemen sustun, benimse içim fena parçalandı.
Okadar tatlısın ki bir damla göz yaşı geldi kaldı ne aktı nede durdu öylece kalakaldı.
Ordan çıkıp park tıp merkezine gittik, aylık kontrollerin yapıldı.
1 kilo almışsın,4 cm uZamışsın.Yani toplamda 7.5 kg ,66 cm olmuşsun
Hamileyken de sen doğduktan sonrada kendi kendime söz verdim seni daha şimdiden başkalarıyla kıyaslamayacaktım.Kilo boy karşılaştırması yapmayacaktım.Sağlığın yerinde olsun bize yeter.

Eve geldik küçük çaplı bir ağlama krizinden sonra mordoğana yola çıktık.Ananen , deden ,eren abi ,ozan abi 4 gözle seni bekliyorlardı.

Bugünün en önemli gündem konusu ilk defa 23.30 a kadar şarkı söyleyerek eğlendin ve uyumadın :)
Sanırım ergen oluyorsun :)
Umarım böyle devam etmez tabi...
Seni çok seviyoruz.
Annen

11 Ağustos 2016 Perşembe

10.08.2016 Büyük çiş :)

Canım oğlum,
Bugün 3 ay 29 günlüksün ve Çandarlıdayız.
Bugün ilk defa kakanı yapmadın, nenelerin deyimiyle büyük çişini :)
Hadi bakalım kaç gün bekleyeceğiz.
Kakanı dört gözle bekleyen annen :)

29 Temmuz 2016 Cuma

Tatil...

Bu yaz ilk defa hayatımın tatilini yapacağımı düşünmüştüm hep,Sarpla beraber hiç yapmadığımız yada yapamayacağımız kadar uzunnn...Hayaller & gerçekler kısmı çok da öyle olmuyormuş. Hayal kırıkları, kırgınlıklar insanın içine öyle bir işliyorki değil tatil, içtiğin sudan bile bir şey anlamıyorsun.Hayat...Yapmam,katlanmam dediğin şeyleri bir güzel yaptırıyor, bir de tükürdüğünü yalatıyormuş.Hani bir de insan sevdiği için çiğ tavuk yermiş ya, hıh işte öyle bir gerçek varmış, oturup bir güzel yediğim
Boğazın düğümleniyor,konuşmak istiyorsun,sadece attığın sessiz çığlıklarla yetiniyorsun.
Kızgınlığım hep saman alevi gibi,belki bir gün bilemedin iki gün..Ama kırgınlığım öylemi, hiç unutmam yapanı da, yapılanı da...
Hayat kısa..

27 Temmuz 2016 Çarşamba

17 Haziran aşılar...

Bugün iki aylık aşıların vardı oğlum, günlerdir heyecanla beklediğimiz ve dört bir yanımızı saran ateş korkusu..Sağlık ocağına girdik ve Aslıhan hemşireyi bulduk( ilk buluşmamızda çok sevdiğimiz, sütün yaramıyor galiba mama takviyesi yapalım dedikten sonra bozuştuğumuz şimdilerdeyse düzelmeye başladığımız abla :)
Seni sevdi,sevdi,sevdi.
Sıra geldi aşılara.sağ bacak ,sol bacak ve koldan yaptı sanırım.
Özellikle koldan olan verem aşın için bir hemşire daha geldi tuttu seni.az biraz ağlamanla beraber hayat hemen normale döndü.
Öğleden sonra keyfin yerindeydi. Aksam 20 civarında ateşin çıkmaya başladı bizde o an mala bağladık.
Elimizde ateş ölçerler, ıslak havlular.
Gece 1e kadar yorgun düştük.bizimle beraber ateşte düştü.
İlk ateş deneyimimizi ilaçsız halletmiş olduk.
Sevgiler,
Fit.

25 Haziran 2016 Cumartesi

03 Haziran 2016 Başıkesir

Canım oğlum,
Bugün Balıkesire günlerdir beklediğimiz Baturalpi ziyarete gittik.
Baturalp zamanında gelmek istemedi üstüne bir hafta daha bekledi.
Tüm hamileliğimiz boyunca Nihal teyZenle sizleri hayal ettik günde bin defa sizden konuştuk çok şükür ikinizde sağlıklı geldiniz.
Günü birlik gidip gelmek normal insanların yapacağı bir şey değil oğlum helede yanlarında 1.5 ayşık bebek varasa.
Neyseki çok güZel gidip geldik ,mis gibi kokusunu içimize çekerek.
Hediyemiz tohum bombalarınıda dikemedik daha.
Sağlıklı mutlu huzurlu sevgi dolu ömrünüz olsun.
Annen.

24 Haziran 2016 Cuma

29 Mayıs 2016 Çandarlı...

Bugün Bülent dedenin doğum günü oğlum...
Bugün dedene sürpriz yapıyoruz.Babanen,Şöhret nenen,baban,Mustafa deden,sen,ben kalktık gittik Çandarlıya.
Bizi görünce çok mutlu oldu,senin de ilk Çandarlı deneyimin oldu.
Annen.

15 Haziran 2016 Çarşamba

15.06.2016 İlk uyku..

Canım oğlum,
Bu sabah her sabah yaptığımız gibi sen uykudan uyanınca birlikte oyun oynadık,ben konuştum sen dinledin,müzik dinledik,suyumu doldurmak için mutfağa gittim geldiğimde bir baktım uyuyordun,tabi ki beş dakika sürdü ama olsun buda bir adım :)

Öğleden sonra seni emzirdim yatağına koydum hemen uyandın ama ben hiç seslenmedim sana kendiliğinden uyudun yine,bunlar çok güzel hareketler Sarp'çım devamını bekliyoruz :)

P.S: sana sürekli annecim demek istiyorum ama çok yanlışmış,sen bana annecim diyecekmişsin ben sana değil,düşününce mantıklı ama napayım elimde değil,saha samimi geliyor :)

Seviyorum seni oğlum.
Annen. 

14 Haziran 2016 Salı

Yazılacaklar :)

Burayı tam bir not defteri yaptığım doğru,o kadar hızlı yaşıyoruz ki bir türlü güncelleyemiyorum buraları..
Yazaklarımız;

Ateş geldi,gönlümüz şenlendi.
Çandarlı-Bülent dedesinin doğum günü
Balıkesir-Baturalp geldi
40 Uçurması-Teyzesinin sürprizi

komik oldu biraz değil mi? :)
Fitnat.

Okul

11-12 Haziran finallerim vardı,umarım biter ve son döneme geçiş yapabilirim.
Koştur koştur ailecek hafta sonu ser sefil olduk.
Oğlum annesini okula getirdi daha ne olsun :)
Seviyorum sizi canım oğlum,canım kocam.
Fitnat.

11.06.2016

Oğlum,
Bugün doktor kontrolün çok güzel geçti.
5425 gr. ve 58cm olmuşsun.
Çok arada derede kalmamıza rağmen rota (isal) aşını yaptırdık umarım sana hiiiç bulaşmaz.
Yarın iki ayın bitiyor bile,zaman çok acımasız...

Çok seviyoruz seni.
Annen.

08.06.2016

Canım babam taburcu oldu ve hepimiz çok mutluyuz...
Fitnat.

6 Haziran 2016 Pazartesi

Babam...06.06.2016

Bugün sabahtan beri içimde anlamsız bir sıkıntı,içimden hiç bir şey yapmak gelmedi.
Akşam platese başlayacak olmanın verdiği heyecan ile Sarp & Talat beni platese bıraktı.
Bir saat o kadar iyi geldi ki,hem her şeyden biraz uzaklaşmak hemde üzerimdeki hammallığı atmak..
Ama bir saatte bile Sarp'ı çok özledim.
Koşarak eve geldim,tam duşa gireceğim an,eniştem Talat'ı aradı.Talatta kucağında Sarp olduğu için hoparlörü açtı.Eniştem babamın hastanede olduğunu ve iki tane stend takıldığını söylediği an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Babam ne zaman hastaneye geldi,
Ne oldu? Neden stend takıldı?
Yanında kim var?
Apar topar Atakalbe gittik,ablam,eniştem,amcam,annem...
Tam doktor açıklama yaparken girdik ve babamın kalp krizi geçirdiğini ,iki gün yoğun bakımda kalacağını ,her şeyin iyi geçtiğini ama olumsuzluklara karşıda hazır olmamızı söyledi.
Şaka mı yapıyordu? Olumsuzluk ne demekti? İçeriye sadece bir kişinin girebileceğini söyledi.
Ben de görmeliydim babamı,annem gittikten sonra hemşireye rica etmiş ve bende girdim yoğun bakıma...

Buz gibi odada babamı görmek...
Babanemdeki çaresizliği yaşamak...
Tam bana olayı anlatırken bir anda konuşamamak..
Bembeyaz suratı,soğuk yoğun bakım odası,ve arkanı dönüp çıkmak..

Olayları soğukkanlılıkla karşılayamadığım doğru ama babam buz gibi yoğun bakım odasında yatarken,kafamı yastığa koyamıyorum.
Yapacak bir şey bulamadığımdan buraya yazmak istedim,yarın güzel haberler alabilmek umuduyla.
Şuan yazarken bile sanki yaşadıklarımız bizim yaşadıklarımız değil gibi.
Tüm hastalara acil şifalar dilerim.
Seni çok ama çok seviyorum canım babam.
Kızın.

1 Haziran 2016 Çarşamba

31.05.2016

Bugün seni koltuğun üzerine yatırdım ve konuşmaya başladım oğlum.
Her söylediğime hııı diyerek cevap verdin resmen.
Tesadüfte olabilir tabiki ama o kadar güzeldi ki...
Canım oğlum,-hııı
tatlım,-hııı
canım,-hııı

Çok tatlıydın çok.
Ve seni sırt üstü yatırdım ilk defa kendin yüzüstü döndün be ben seni videoya çektim.
Çok erken tatlım bunlar için ama olsun,biz seninle pratik yapıyoruz zaten,hedef 6 aylıkken konuşman :)
Annen.

26 Mayıs 2016 Perşembe

Çekirdek aile...

Biz çok güzel bir aileydik,iki kişi,şimdi çok çok daha güzel bir aile olduk 3kişi.
Oğlumuz sevgi dolu bir ailede büyümenin ayrıcalığını yaşayacak hep,tıpkı bizim ailelerimizden gördüğümüz sevgi gibi.
Çok şanslıyız,o da çok şanslı olacak.
Fitnat.

Annem.

Bir tek annem olsun bana bir şey olmaz!
Her geçen gün annemin değerini kıymetini daha iyi anlamak!
Her geçen gün anneme daha çok bağlanmak!
Her geçen gün annemi daha iyi anlamak!
Her geçen gün annemi kaybetme korkusuyla savaşmak!

Sarpın doğumundan beri annem elim kolum.Zaman zaman tartışsak da hayatımı kolaylaştıran kadın.
O olmasa sanki hep eksiğim,hiç bir şeyimi halledemiyorum.
Kırkı çıkana kadar bekledi benimle,ben Sarpı,annem beni düşünüyor,ana yüreği...
İnşallah benim anneme olan sevgim,annemle olan bağım,Sarpla bende  de olur.

Anneler gününden kareler...




8 Mayıs 2016 Anneler günü.

Bu sene oğlumla ilk anneler günümüz...
Allah hiç kimseyi annesiz bırakmasın,hem annem yanımdaydı hemde ben bir anneydim,daha büyük bir mutluluk olamaz sanırım.

Ben en çok anne olmayı sevdim! gibi laflar vardır yada Anne olunca anlarsın,gerçekten hayatta öyle gerçeklikler varmış.

Her zaman planlı programlı olmayı sevsem de bazı şeylerle ilgili çok da planım yokmuş aslında.
Düğün,gelinlik,anne olmak gibi.
Hayatta her kadının böyle hayalleri olur zaman zaman.
Düğünüm şöyle olsun,gelinliğimin duvağı 5 metre olsun,25 yaşında anne olayım gibi gibi gibi.
Ama biz düğün yerimize bir günde,gelinliğimi bir saatte,anne olmayı ise bir anda karar verdik.
Pişman mıyım,asla!
Görmemişler gibi dolaşıyoruz ortalıkta keşke daha önce olsaymış diye.

Hayatta hep önceliklerim farklı oldu,anne olmama her zaman biraz daha var diye geçiştirdim kendimi.Sonradan düşündüm ki,hayat arkadaşımı çok doğru seçip,çok da güzel bir evliliğimiz vardı,istedim ki,kocamı çok sevdiğimiz için ikimizin ortak bir ürünü düşüncesi çok güzel geldi.
Şimdi baktıkça bakmaya doyamıyorum.
Bu yazıyı neden yazdım yada nasıl bu kadar karışık yazmayı başardım bilemiyorum.
Belkide 45 gündür oturup şöyle uzun uzunnn yazmaya zamanım olmadığı için,yada kafamın çok karışık olması yazıya da yansıdı.

Anne olmak dünyanın en tarifsiz en güzel en özel duygusu,bir o kadar da büyük sorumluluk..
44 gündür,ne yiyorum,ne içiyorum,zaman nasıl geçiyor,ne zaman duş alıyorum,ne zaman yatıyorum,ne zaman kalkıyorum bilmiyorum.
Her zaman özenli,düzenli,bakımlı olmaya çalışırken hayat bir anda evladının etrafında dönüyor,her zaman yaptıkların lüks oluyor.
Evet annemler belki hayatımı kolaylaştırdı ama bir yandan da herkes için hayat eski seyirinde giderken,bir tek benimki farklı dönüyormuş hissi çok garip.
Bir minik yavru tamamen sana teslim,her şeyiyle sana muhtaç,zor.

Karşılıksız sevgi,fedakarlık,evet tam da bu sanırım,kimse için yapamayacaklarını evladın için yapmak.
9 ay rafine şeker yememek,32 yıldır yemediğin antrikotu yemek vs...
Evladın için,sen senden geçebiliyormuşsun...
Özel.
Mis gibi kokusunu içine çekince tüm yorgunluğunu unutmak.
Her şeyi bebektir yapar,olacak o kadar,geçecek diye savurmak..
Anlatmak istiyorum sabaha kadar,ama Sarp uyandı :)
Anne olmak bunu gerektirir :)

P.S. : İlk anneler günümüzde malesef Talat nöbetçiydi,çok ama çok üzüldüm ta ki işe diye çıkıp,mesaiye arabayla gitmeyi göze alıp,elinde papatyalarla gelene kadar.Kocamın aldığı her çiçek her hediye çok özel ama bu bambaşkaydı..Unutamayacağım anlardan biri.
bir de nurtopu gibi güneş gözlüğüm oldu :)
İyi ki varsınız,iyi ki benimlesiniz.
Fitnat.


Perio Kongresi 5 Mayıs 2016 Hilton.

Annecim,daha kırkın çıkmadan omuzlarına çok fazla yük bindi.Anneyle işe gitmeye bile başladın :)
evet canım oğlum,doğum izninde olmama rağmen,son günlerde trafiğimiz fazlaca yoğun.
Önemli fuarların hepsi biraraya geldiği için,malesef işleri evden takip etmek zorunda kalıyorum,işin kötüsü her yere seni de sürüklediğim için sende muzdarip oluyorsun :)
5-6 Mayısta Hiltondaki kongreye seni de götürdüm.
Hu-Friedy'den Giana seni çok merak ediyordu ve kimselere vermedikleri maskotlar Nevi'yi sana taaa Amerikadan getirtmiş.



Maşallah çok şanslısın annecim,Hollanda,Venedik,Amerika,hediyelerin tüm dünyadan geliyor.
Şansın bahtın hep böyle devam etsin.
İlk fuarın ve ilk iş deneyimin;



İleride umarım keyfine ve gönlüne göre bir işin olur.
Annen.

12.04.2016



Buda burada hatıra kalsın...

Teleferik...30 Nisan 2016

Annecim tam 18 günlüksün ve biz seni oradan oraya sürüklüyoruz,hep hayalimdeki gibi.
Hamileliğim boyunca hep eve kapanmayacağım,oğlumla gezeceğiz der dururdum gerçekten de öyle oldu.her gün dışarıya çıkarıyorum seni,azda olsa hava almış oluyorsun.
Bazen arabanla,bazen de slingle..İkisi de ayrı zevkli.
Bu hafta Ege&Meltem&Memo geldi Ankara'dan senin için.
Gelir gelmez yine kendimizi sokaklara attık,ver elini teleferik.



Egeyle beraber çok güzelvakit geçirdik.
Buradan da ilk balık restoranın Denizkızına gittin güzelbahçede.
Hep böyle sevdiklerinle severek gez.
Sevgiyle kal.
Annen.


26 Nisan 2016 Salı

Sarp...

Bugün ikinci haftamız oldu bile...zaman nasıl hızlı geçiyor inanamıyorum.
Hafta hafta gebeliğin sonlarına yaklaşıyorken,şimdi bir bakmışım hafta hafta Sarp'ın büyümesini seyrediyorum.
Çok güzel bir başlangıç yaptık.
Zor da olsa istediğim gibi normal doğum yapıp ,oğlumuzu kucağımıza aldık,hala rüyada gibiyim.
İki haftadır evde oğlumuz var inanılmaz,tarif edilemez bir duygu.

İki hafta çok da kolay geçmedi tabi ki,pek de hayal ettiğim gibi değil en azından.Normal doğum yaptığım için çok kolay toparlandım ve hiç yatmadım.Her işimi kendim halledebildim bu duygu bile inanılmaz güzel bir his,tıpkı eski günlerdeki gibi.
3.gün Sarpîn sarılık olmasıyla zor günler başladı aslında.Apar topar hastaneye yatırmamız ve oğlumuzun bir gün boyunca fototerapi alması inanılmaz can sıkıcı bir olaymış.
Onu orada yatırıp üzerine bir de iki saat ağlamasını seyretmek,resmen diri diri mezara koyulmak gibi bir şeydi.Anne olunca anlarsın dedikleri böyle bir şey,resmen ciğerim yandı.Allah beterinden saklasın tabi ama iki haftadır her gece kafamı yastığa koyduğumda hala o ağlama sesi kulaklarımdan gitmiyor bir türlü.Hemşirelerin iki saat boyunca cihazdan çıkarmayacaksınız demesiyle biz de öylece kaldık iki saat,sonradan neyse ki kendimize geldikte her ağladığında kucağımıza alıp emzirip sakinleştirip tekrar yatırdık.
Doğduğundan beri o kadar topuk kanı aldırdık ki,iki gram canından can gidiyor sanki.İnsanda ister istemez vicdan azabı da gelişiyor,yeni anne baba olmak böyle bir şey sanırım,acaba bizden kaynaklı mı,ben emziremedim mi gibi kafamda deli sorular...İnsan yavaş yavaş alışıyor ama çok zor.

İki haftadır sürekli doktor kontrolündeyiz,insan bir türlü konduramıyor,canından can gidiyor ama bir yandan da sürekli Allah beterinden saklasın diyoruz,
Talat ve anneler en büyük destekçimiz tabi ki,hep beraber atlatacağız bu süreçleri.
Şu sarılığı düşürdükmü değmeyin keyfimize.
Fitnat.

23 Nisan 2016 Cumartesi

Anne olmak...

11 Nisan Pazartesi..
Nedendir bilinmez sabah saati 7'ye kurmuşum,malum işim gücüm yok.
Kalktım lavobaya gittim ve bir baktım nişan geldi..
Nişan nişan dediklerini hep merak etmişimdir,adet kanamasının az biraz hafifi.
Ben nedense bir anda panik olarak,Talat'a aradım,işe arabayla gitmesini heran her şey olabileceği sinyallerini verdim.
Beş dakika sonra bir baktım kalkmış gelmiş,merak etmiş.
Ogün işe gitmedi.
Annem ve kayınvalidem kahvaltıya geleceklerdi,biz de bir şey belli etmemek için çok uğraştık,çünkü ne zaman ne olacağını bilemiyorduk.

O gün bütün gün evdeydik,ne olacak diye bekleyerek geçirdik.Ben gittim fönümü çektirdim,e doğuma gideceksem hazırlıksız olmamalıydım :)
Çantamı kapattım umarım her şeyim hazırdır.
Annem Mordoğana gitti,ısrar ettim gitmemesi için ama tabi hiç bir şey bilmediği için günü birlik gitmeye karar verdi.
O arada doktorumu ve ebemi bilgilendirdiğim için,ebe sürekli arayıp son durum bilgisi alıyordu ve sonunda sen bugün değil yarın doğurursun diye kapattık telefonu :)
Garip bir duygu,çünkü internette nişan geldikten sonra 24 saatte de doğum olabilir,1 hafta içinde de olabilir diyordu.Ama nedense aynaya baktığımda kendimi bir garip hissettim,biraz yorgun ,biraz soluk...
Talat'la bugün bir şey olamayacağına karar vererek yattık.

12 Nisan Salı
02.00
Eveeeet sanırım beklenen an geldi.Bir anda karın ağrısı ile kalktım,sanırım bir şeyler oluyordu...
Salona geçtim,saate  baktım ve sürekli okuduğum gibi sancı sıklığını saymaya başladım.
Hayır bir şeylerde yanlış yapıyor olmalıydım.3 dakikada bir görünüyor sancı sıklığı ama benim okuduklarımdan bildiğim,sancılar yarım saat,15 dakika ,10 dakika ,5,3 gibi azalarak gitmeliydi.Bir an panik oldum,yatıp uyumaya çalıştım olmadı.Sancılar fenaydı.

Salon koltuğunda başladım sallanmaya.Sanırım bu yöntem iyi geldi,tekrar bir sancı,tekrar sallan,tekrar bir sancı şimdi banyo zamanı..Banyoda istediğim gibi olması,sancı girince dayanamıyordum,suda rahatlatmıyordu.

Açtım interneti,başladım pozitif doğum araştırmaya ,okudukça rahatlayacaktım sanki.Kim neler yapıyor,sancıyı nasıl karşılıyor,hayır eğitim de almıştık,merdiven in-çık,banyoya gir,plates topunda zıpla,kocanın boynuna sarıl sallan...
Saat 2'den 4.30'a kadar dayanabildim ama artık böyle olmazdı.Gittim Talat'ı kaldırdım,ve evdeki yıkanan halıları sermemiz gerektiğini söyledim.Evet o anda bile tek derdim serilmesi gereken halılardı.Sanırım ruh hastası olduğum doğru...Talat bir yandan halıları sererken,bir yandan sancım geldiğinde belime masaj yapıyordu.Evet yöntemi bulmuştuk,bu beni rahatlatıyordu.Sancı 3 dakikada bir geliyor 40-50 saniye sürüyordu,yorucu bir süreç.

Sonrasında Vildan ebeyi aradım,evde 9.30'a kadar beklememizin iyi olacağını söyledi.O arada banyoda 3 defa suyum geldi.
Saat 9.30 olmuyordu ama en büyük avantajım gittiğimde açılmam fazla olacaktı ve bu süreci evde geçiriyordum.
Talat bir yandan evle ilgileniyor,bir yandan benimle ilgileniyor,bir yandan da fotoğraflarımızı çekiyordu.O an anladım ki,insanın kocasının desteği bir başka..
Saat 7 gibi ablama,annem,kayınvalideme haber vermeye başladık.
Kayınvalidem dayanamayıp geldi ama benim gözüm kimseyi görmüyordu...

Saat nihayet 9.30.Kalktık hemen Egepol'e gittik,arabaya gidene kadar bile sancı girdiği için çok kötü hissediyordum kendimi.Arabaya giderken valizi götürmemize biri yardım etti ay nasıl dua ettim.Arabada sanırım 20 m uzaklıktaydı ama bana 200m gibi geldi.Hele arabaya binip Egepol'e gitmek!!! Yolda sürekli yavaş diye bağıran ben.
Egepolü seçtiğimiz için o an çok mutlu oldum,daha uzak bir hastane olsa sanırım dayanamayacaktım.

Hastaneye varınca Vildanı aradık 4.kata çağırdı bizi,oradaki görevliler 6.kat dedi ve beni tekerli sandalyeye oturtmak istedi.Ben oturamayacağımı söyleyip yine yürümek istedim.Talat arabayı park ederken sağolsunlar beni 6.kata götürdüler.
Talat geldi ve 4.kata ineceğimizi söyledi.
Ben o sancıları çekerken bir de fönlü saçım ve elbisemi de eksik etmedim :)
Vildan bizi gördüğünde ben mola vermiş Talat belime masaj yapıyordu.
Beni odaya aldı ve çatı kontrolü yaptı.Korktuğum an gelmişti ama olsun kaç saattir sancı çekiyordum ve açılmam fazla olacaktı.Vildanın 2cm demesiyle o an dünyam yıkıldı.Bu kadar saat sancıyı boşa çekmiş olamazdım.Vildan yürümemiz gerektiğini ve sıcak suyla duş almamın iyi olacağını söyledi.Ne mümkün,iki adım atıyorum sancı geliyor,iki adım sancı...

Vildan tekrar kontrol ettiğinde sanırım iki saat geçmiş ama açıklık sadece 3cm olmuştu.
Bu böyle devam edemezdi.Vildan epidural isteyip istemediğimi sordu.Tabi ki doğal doğum istiyordum ve epidural olmamalıydı.Ayrıca doğumla ilgili en büyük korkum epidural değil miydi? Ya sakat kalırsam,ya felç olursam?
Ama vildanın önerisi artık takmamız gerektiği,açılmayı yavaşlatsa bile benim dinlenmem gerektiği yönündeydi.Ben de mecburen tamam dedim.Öncesinde damar yolu açıp,serum taktı,daha sonra ameliyathaneye gittik,epidural takacak anestezist geldi,çok tatlı bir kadındı.Vildan beni omzuna yatırdı neysek korktuğum gibi değildi.Bir doz verdiler ve sancının hafiflemesi ile ben biraz dinlendim.

Sonra tekrar sancı,tekrar bir doz daha.Epidural çok etki etmemişti,8cm'e kadar açılma vardı,normalde daha uzun sürüyordu.
Derken biz 8cm'de 3 saat takıldık,ilerleme olmuyordu,sancım vardı ve artık epidural doz yapmak istemiyorduk.Soğum esnasında ıkınma için gerekli olan günü kesmemesi için o sancıyı çekmem gerekiyordu.3 dakikada bir olan sancı 2 dakikaya düşmüştü.

Annem,ablam ve kayınvalidem üst katta doğumdan sonra gideceğimiz odada bekliyorlardı bizi,odayı süslemişlerdi bile.Biz o esnada sürekli koridorda volta atıyor ,herkesin umutsuz bakışlarınız izliyorduk.

Benimle beraber aynı kata gelen 3 kişi doğum yapmış(sezeryan) ben hala volta atıyordum :)
Hemşireler sezeryan olacağım yönünde tahminler yapmaya başlamıştı bile.Neyseki yanımda Vildan ve Talat vardı,ikiside çok büyük destekçimdi.Ama şimdi de kalp atışlarını yarıya düşmüştü ve bizde bir panik anı.Vildan Burak beyi arayıp sürekli bilgilendiriyordu.
Bu kadar sancı çektikten sonra artık sezeryan olmak istemiyordum.Saat 18 sularında benimde umudum gitmeye başladı ama ben oğluma çok güveniyordum ve bunu başarabileceğimize inanıyordum.
Bana baskı olmaya başlamıştı,artık sanırım yolun sonuna geldik.Vildan son kontrolü yaptıktan sonra,Oley diyerek odadan çıktı,artık olmuştu,Sarp yola girmişti.

Talat,ben ve Vildan ameliyathaneye çıktık.Asansörde dayanamıyordum sanki hemen gelecekti.Oysa ki saha doktor bile gelmemişti.Ameliyatheneye girdik,Vildan önce idrarı boşalttı ve Talatı içeriye aldı.O an Burak beyde geldi,her şey hazırdı.Çok heyecanlıydım,hem bir an önce gelecek gibiydi hem de başaramayacak gibiydim.O an başladım ıkınmaya.1-2-3 ve 4. kez üst üste istiyorlardı.Hayatım boyunca hep kabızlık problemim oldu ama hiç ıkınma nedir bilmiyorum.4 kez üst üste yapamıyorum.Vildan ve Burak bey karnımdan baskı yapmaya başladılar ama kaslarım çok güçlüymüş o yüzden bu da işe yaramıyordu.

O an hem ikinci çocuk istemediğimi hem de başaramayacağımı söylüyordum.Vİldan Talata sargı bezi paketi verdi ve başımda beni yelpazelemesini istedi.Yine başlıyorduk,1-2-3 ve 4. gelmiyordu.
En sonunda kivi diye bir vakum aleti kullanmaları gerekebileceğini söylediler.Hayır böyle bir şey istemiyordum,o zaman tüm gücümle itmem gerekiyordu.1-2-3 ve 4...Saçları görünmüştü,Talat saçlarını görmüştü bile.
Bense kendimi patlayacak gibi hissediyordum,Vildan da sıcak su ile destek veriyordu ve beni çok rahatlatıyordu.
Tekrar 1-2-3 ve 4 .evet olmuştu.İçimden bir şey kayıp gitmişti bile...O sırada Talat şaşkınlıktan hala sargı bezinin paketini sallıyor bir yandan da gözyaşlarını hakim olamıyordu.Hayatımda ilk defa Talatın gözlerinden yaş gelirken görüyordum belki ama o an kadar muhteşem bir sahne olamazdı,olmamalıydı...

Vildan hemen Sarp'ı havluya sardı ve kucağıma koydu,32 yıldır böyle bir mutluluk böyle bir güzel duygu yaşamadım ben.Talat fotoğrafını çekti ve gösterdi,bizim bir oğlumuz olmuştu,hem de tam istediğimiz gibi normal doğumla.
O sırada hiç istemediğim epizyo muhabbeti dönüyordu evet 4 cmlik mis gibi bir dikişim vardı ama estetik dikiş dikeceğini ve hiç farketmeyeceğimi söyledi.O an benim için tek önemli şey oğlumuz ve çekirdek ailemizdi....

Saat 7.28 ve Sarp hayatımıza katıldı.Doktor kontrolü yanımızda Talat'in kontrolünde yapıldı.3.400g. ve 50cm...İnanılmaz ama gerçek.Aldığım 7 kilonun yarısı Sarp'tı...
Ben yürüyerek çıkmak istesemde,Satp'ı kucağıma verdiler ve sedye ile çıktık.O an anlatılmaz ve yaşanırdı.Sonuna kadar yaşadık.
Beklediğimiz 9 ay bitmiş ve oğlumuzu sağlıkla kucağımıza almıştık.İyi ki bizi seçmişti,iyi ki oğlumuz olmuştu..
Odaya geçerken annem,ablam,kayınvalidem karşıladı bizi.Ablam ameliyathane kapısında beklediği için biraz kötü olmuştu ama hepimiz çok mutluyduk.
Allah isteyen herkese nasip etsin.

Ben Talat ile evlenerek,hayatımın doğru insanını buldum,ve Sarp hayatımıza gelerek bizi gerçek bir aile yaptı.Umarım Sarp'ta ,bize geldiği için,bizim oğlumuz olduğu için hayatının sonuna kadar mutlu olur...

Fitnat.




22 Nisan 2016 Cuma

Aliağa...

Hayatımın uzun  bir dönemi; 3-18 yaş arası da diyebiliriz Petkim lojmanlarında geçti.Anaokuluna başladığım arkadaşlarımla,lise sonda beraber mezun olduk.
Çok güzel arkadaşlar biriktirdik.
Bu konuya nereden girdim bilemedim ama Pazar günü ilkerin bebeğine ziyarete gitmeye karar verdik.Sabah kahvaltıya Zeyneplere giderek güne başladık,oradan Zeynoyuda alıp,önce Semihlere gittik.Halimenin nişan sebebiyle Müjgan teyzeler Aliağadaydı.Oradan Semihide alıp,lkerlere geçtik.Oğlu nasıl güzel bir bebek olmuş,maşallah.
Malum son düzlükte olduğum için herkes doğumun ne zaman başlayacağı üzerine yorumlar yaptı :)Hatta Oğuzun eşinin sancıları İlkerlerde geldiği için benim doğumun yakın olduğu sinyalleri geldi :)
Bakalım bizim bir haftamız var daha...

Oradan son kapı Oğuzların bebeği görmeye gittik.4 aylık olmuş bile.Eşi Anduela okadar tatlı ki,çok kolay bir normal doğum yapmış.Sağolsun sürekli içime su serpti.Umarım benim doğum da okadar kolay olur.

Son kapımızıda bitirdikten sonra,Semih,Zeynep Foçada Kozbeyliye gittik.Bakalım yollarda doğurmazsam son gezmelerim olabilir.Son olarak yarın mordoğana gitmeyi planlıyordum ama öğrendim ki annem gelmiş bize :)
Biz sokak sokak gezerken annemde bizdeymiş.En son doktorun tavsiyesine uyarak bu haftayı da dinlenerek geçirmeye karar verdim.Yarından itibaren biraz evde dinleneceğim,nasıl yapabileceğim konusunda bir fikrim olmasa da:)

Dönüş yolunda çok fazla trafik vardı.Konaktan sonra hafiften ağrım olmaya başladı,az biraz sancı girer gibi oldu.Semihte bizimle beraber döndüğü için yolda bu gece doğum yapacağım konusunda sürekli bir geyik döndü.Nedense kendimi hem hazır hissediyorum hem de hissetmiyorum.Korkuyorum sanırım az biraz.Ney,nasıl olacak biraz meraklardayım,e haliyle heyecan da hat safhada.
Akşam eve gelip biraz dinlenince geçti neyseki.Annem bu akşam ablamda kalacakmış,kendisi gelmedi ama 4 aileye yetecek kadar ikram yapmış maşallah.Yarın sabah kahvaltıya annem gelecek,bu kadar doğum muhabbeti,yapılan ikramlar pek hayra alamet değil gibi ama neyyyyseee :) Hadi hayırlısı.
Sevgiler,
Fit.

20 Nisan 2016 Çarşamba

Alaçatı Ot Festivali...

Doktor kontrolümüz güzel geçince Asiye & Emrah çifti ile ver elini Alaçatı dedik.
Uzun zamandır (yani çok da uzun değil,sanırım 3.senesi bu sene) gitmek istiyordum,kısmet bugüneymiş...
Düştük yollara,amanın o trafik nasıl bir trafik,olmaz böyle,oradan kaçalım buradan kaçalım derken,neredeyse iki saate yakın yollardaydık sanırım.
Gittiğimizde Talat'ın ne kadar hoşuna gitmese de bence çok güzeldi.Ot seven biri olarak,otlu gözlemeler,otlu börekler,sarmalar,ay cennete düştüm resmen,her stand da durup bir göz attım,malum 9 ayda 7 kilo almışız,bir 3 kilo da burada alalım ne var yani :)

İnsanlar İstanbul,Ankara,Antalya ,Muğla ,Manisa daha nerelerden gelmişler,3 gün sürecek bu festivale.Bir sürü ünlü de akın etmiş,e Çeşme artık kapı komşusu oldu onlara tabi.
Gezdikten sonra oturduk kahvemizi içtik bir güzel,ben portakal suyu ile yetinmeye devam...

Daha sonra otlara bakarken,bir yandan da karnımı tutuyorum çok kalabalık ve kimse Sarp'a carpsın istemiyorum.Oda ney! Bir teyze yaklaştı yanıma ve otlara bakacağına oturda karnına bak diye fırçaladı beni :) Kesin annemin ajanları bunlar,malum artık oturup dinlenmemi istiyor.

Oradan sahile geçtik,bizimkiler bira cips yaparken bende oturdum bir güzel çiğdemimi yedim.
Tamam son günlerin şerefine biraz cipste yemiş olabilirim :)

Güzel bir gün daha biter ve biz Sarp'a bir adım daha yaklaşırız.
Fitnat.



11 Nisan 2016 Pazartesi

Doktor kontrolü...09.04.2016

Bugün sabah yine bir heyecanla uyandık.Doktor kontrolü olduğu için bir hevesle fırlıyoruz yataktan.Bugün kontrol 10.30'da.
Heyecanın yanı sıra bugün bende biraz tedirginlikte yok değil,normal doğum istediğim için artık çatı kontrolü zamanı da geldi demek.
Sabah kahvaltımızı yapıp koyulduk yola.

İlk olarak,kilo tansiyon ölçümü.
Evet 39.hafta itibari ile +7 kilo.En büyük mutluluklarımdan biri de bu.Kimse ne dedi,ne demedi demeden,kendimin ve oğlumun beslenmesine dikkat ederek,şahane bir 9 ay geçirdim.

Daha sonra ultrasona geçtik,Sarp beyden son bir umutla yüzünü gösterir mi acaba diye ümitlenirken,yüzü yine sırtıma dönük olduğu için hiç bir şey göremedik.Olsun sağlığı sıhhati yerindeydi.3.300gr - 49 cm civarında ama +/- oynamalar olur dedi.Bizim için önemli olan da sağlığı,kilo alınır,verilir önemli değil.
Bütün değerleri normal çıktı,kordonu hala boynunda ama normal doğuma engel değil.
Dr.sağolsun biraz gergin olduğumu görünce çatı muayenesini de erteledi.

Bizimle konuşmaya başladığında ''ne senin doğurmaya nede bu çocuğun doğmaya niyeti var dedi :)''
Az gez biraz,dinginleş evde sakinleş dedi,bende tamam bugün Alaçatı,yarın Aliağa,pzt Mordoğan yapayım sonra dinginleşirim diyince hoş olmadı tabi :)
Ama ne yapayım iyiyim,evde oturursam daralırım.

Bu saatten sonra her an doğum gerçekleşebileceği için,bizi nelerin beklediğini,doğumun evrelerini ve hastanede neler yapılacağı konusunda bilgi verdi.
Cuma günü tekrar kontrole çağırdı.
18-25 Nisan arası normal doğum olarak bekleyeceğiz,olmazsa hiç istemememe rağmen suni sancı seçeneğini deneyeceğiz.
Her şey Sarp'ın sağlıklı gelmesi için.
Haydı bakalım bizi neler bekler.

Esen kalın.
Fitnat.

39.hafta...08.04.2016

Annecimmm,
Ya hamile miyim,değil miyim,ilk üç ayı atlatalım tehlike kalmasın,ikinci üç ay balayı gibi ohhh yan gelip yatalım,son üçe girdik aman dım dım dım derken,oldu mu sana 39...
Yarın doktor kontrolümüz var,inan pek bir heyecanlıyız.

Gelelim sana,sen minik bir karpuz kadarmışsın :) Anne de pek sever karpuzu :)
Artık yerin daraldığı için eskisi kadar hareketli de değilsin,daha çok karnımda toparlanmalar yaşıyoruz.Olsun ben yine de her hareketini pür dikkat izliyorum.Çok az kaldı artık kavuşmaya...

 ..


Bugün seninle bir kemeraltına gidelim dedik aman nasıl kalabalık.Hastane çantasına mandalinalı kolonya koyalım bari diyen ruh hastası bir annen olunca :) aradık taradık tarişte bulduk neyseki.
Şansımıza hava o kadar rüzgarlıydı ki,yürürken zorlandık.

Öğle yemeği için Armağan ve Elifle buluştuk,ne zamandır görüşmemiz pek iyi geldi.
Oradan ver elini evimiz.Bugün babana aylardır sözünü verdiğimiz Lazanyayı yapmaya karar verdim,tabi ki telefonla joker hakkımı kullanarak,Özlemden tarif istedik,malum onlarda yediğimiz şahane ötesiydi.Eve gelince akşam yemeğimizi de hazırladık ve neyse ki sınavı başarıyla geçtik :)

Akşam babanenle deden uğradı,herkesin tek söylediği şey ,Sarp ne zaman gelecek???
Nedense bir gel diyoruz,bir biraz daha bekle şu gün olsun diye pazarlık yapıyoruz,senin de aklın karıştı muhtemelen annecim,ama ne zaman istersen sağlıkla gel.

Doktor kontrolünü 4 gözle bekliyoruz.
Öpüyorum annecim.


6 Nisan 2016 Çarşamba

Bebek bakım ürünleri...

Anne olmak daha başlamadan bu kadar zorsa ohoooo :)
Bebek bakım ürünlerine taktığım doğru,zaten beslenmemiz,havamız yeterince kötü bir de bebeğimize kullanacağımız ürünler zararlı olmasın istiyorum.

Hamileliğim boyunca elimden geldiğince doğal (organik demiyorum bence para tuzağı) beslenmeye,ürünlerimi doğal kullanmaya çalıştım şimdi aynısını Sarp için yapmak istiyorum ama gel gelelim Türkiye'de olunca ürün bulmak gerçekten zor.

Süreki aynı ürünler,Dalin,Mustela gibi bir kaç ürün daha.Ama özellikle Mustela hiç içime sinmiyor benim.
İnternette bulabileceğiniz ya da telefonlarınıza indirebileceğiniz uygulamalar var;

#skindeep
#thinkdirty

Ya da ;

http://www.ewg.org/skindeep/search.php?query

Bu siteye baktığınızda puanlamalar var,kullandığın ürünleri yazıyorsun orada tehlikeli sınıfa girip girmediği yazıyor.

Kendim için hamileliğim boyunca;

** Yeşil annenin --> Sıvı el sabununu
** Annemin --> Zeytinyağlı sabununu
** Sampuan olarak --> Nude (%98 organik)
** Krem olarak --> Bepanthen
** Çatlamamak için --> Doa kozmetikten badem bağı,shea yağı,Bio oil
** Yüz için --> Doa kozmetikten lavanta suyu
Bunun haricinde oje ve ruj sürmemeye dikkat ettim,en fazla etkileyen ürünler.
Zaten saç boyama,manikür onları hemen rafa kaldırdık.

Şimdi Sarp için ;

** Şampuan ve pişik kremi --> Earthmama angel baby --> iherb'ten sipariş vermiştim gümrüğe takıldı ve gelmedi.
** Bakımstore.com diye bir siteden sipariş verdim bugün gelecek diye bekliyorum.
**Vücut losyonu --> Zeytinyağı kullanmayı hedefliyorum bir de Badger balm diye bir ürün araştırıyorum.Derken unnado.com'dan Angel baby oil siparişi verdim bile.

Bu ürünlerin fiyatları biraz pahalı ama vücutla temas edeceği için bence önemli.
O yüzden Amerikaya giden birini bulduğum zaman hemen stok yapacağım ürünlerden fiyatları çok faklı.

Kullandığımız diğer ürünlerle ilgili de bir yazı hazırlayacağım.
Sevgiler,
Fitnat.



4 Nisan 2016 Pazartesi

38.hafta...1 Nisan..

Oh oh maşallah.sona yaklaşıyoruz.
38.haftamızı da sağlıklı,sıhhatli bir şekilde bitirdik,ne kadar az kaldı Sarp kavuşmamıza,sen de heyecanlanıyor musun?
Biz de deli heyecan var.
En çok merak ettiğim konu da ne zaman ve nasıl geleceksin,saat kaç olacak,kimler burada olacak,ya da kimlerin gelmesini isteyeceğiz.
Doktorumuz hazır...
Doulamız hazır...
Hastane çantamız hazır...
Odan hazır sayılır( henüz bir halın yok)
Annenin psikolojisi hazır...
En nihayetinde hastanen de hazır...Egepol.

Herkes hep bir iki eşya kalsın,hazır dediğinde hemen geliyor diyorlar.
Malum hamilelikte,doğumda,hazırlıkta,doğduktan sonra en önemli şey ''diyorlar '' sözcüğü.Çünkü etrafta sürekli bir şey diyen insanlar var.Tabi ki herkes iyiliğimiz için söylüyor ama ne yalan söyliyeyim ,hamilelik boyunca çok da dinlediğimizi söyleyemeyeceğim,genellikle kendi bildiğimizi okuduk :)

Gelelim sana annecim,hala çok tatlısın çünkü çok hareketlisin.Ben senin bu haline çok alıştım ama çıktığında ne yaparız bilemem.


Taze soğan gibisin maşallah :) Artık bu haftada kafa ve karın çevren eşitleniyor,normalde kafa önde gidiyordu.Senin kafa diğer bebeklere göre biraz öndeydi,en azından bir önceki doktorumuz 3-4 gün önde gidiyor demişti,şimdi Burak bey böyle bir şeyden bahsetmedi hiç.

Şuan büyüdüğün için artık hareketlerinde değişti,sadece sağ tarafta sürekli bir şeyler çıkıyor,ya topuğun yada elin,ama topuğun olma ihtimali daha yüksek.
Sürekli elim karnımda,ya da odana gidip izliyorum.
Doğum için güzel hazırlıklarımız var,tabi ki hepsini hazırlayınca fotoğraflayıp arşivleyeceğiz.
Ben hala iyiyim annecim.

Şuan +7.5 kilodayım,dolayısıyla pek bir rahatız,elim yüzüm şişmedi,hareketlerim kısıtlanmadı,son bir haftadır gece bir iki defa uyuyamadım,nedensiz.Bir kaç günde fazlaca tuvalete çıktık ama geri kalan her şey normal hayatımıza devam ediyoruz.
Geri sayım hızla devam ederken,sağlıkla gel annecim.
Çok seviyoruz seni.
Annen.

İşte son gün! 31.03.2016

İş yerinde son günümüz annecim,kafamızda deli sorular,yapılacak milyon tane iş,ne zaman döneceğimiz belli olmayan bir yol...
Evet değişik bir hal içindeyiz.Bir yandan iş yerinde son günümüz olduğu için biraz buruk,kendimi oradan oraya koştururken buluyorum,çünkü bir sürü iş aynı ana birikti en azından gitmeden büyük kısmını halledeyim istiyorum,bir yandan da senin gelmen yaklaşıyor demek ve bende bir heyecan bir heyecan.
Çok güzel duygular bunlar,her zaman dediğim gibi isteyen herkese nasip olsun kuzucum.





İş yerindeki arkadaşlar böyle güzel bir sürpriz hazırlamışlar,senin gelişine pasta kestik(biz yemedik ama olsun :) umarım günlerimizin hepsi böyle pasta tadında geçer.
Malum kutlamanın her türlüsünü çok seviyoruz oğlum ama böyle hatırlanmak çok güzel.Kimine göre saçma kimine göre gereksiz ama ben herkesin özel gününe yetişmeye çalışırım,bizi de böyle düşünmeleri oooohh kaymaklı ekmek kadayıfı.

Sözün kısası,şanslı çocuksun be annecim,hayatın boyunca da öyle ol hep.
Haydi bakalım,uzun süreliğine tatile çıkıyoruz,yanımızda bilgisayarımız ve iş telefonumuz,anladın sen onu,kendini çok da tatile hazırlama demek :)

Fitnat.

30 Mart 2016 Çarşamba

37+5...30.03.2016

Annecimmm,
Sona geldiğimiz kesinleşti,yarın iş yerinde son günümüz...
Biraz heyecanlı,biraz tedirginim.
İşten ayrılmak demek,senin gelişinin habercisi o yüzden çok heyecanlıyım.
İşten ayrılmak demek,benim için ne yapacağını bilememek demek.Yıllardır,işe gireli 8 yıl olduğunu düşünürsek,bir haftadan fazla tatil yapmadım ben.Blok bile kullanmadım izinlerim.O yüzden biraz tedirginim.
Bol bol gezer,yürürüm artık,ya da çalışanlara nispet yanlarına öğle yemeğine giderim :)

Bugün baban nöbetçi,şuan dersteyiz,ders dinliyoruz beraber :D Marka yönetimi,malum saat 24.00e kadar devam ediyor.
Anne de ders dinlerken,kahve görünümü sütünü içiyor :)



Kavusmaya az kaldı.
Baban gibi öpemiyorum seni,artık doğunca bol bol acısını çıkartırız.
Annen.

28 Mart 2016 Pazartesi

Hamilelik...

Ben bu hamilelik işini çok sevdim,muhtemelen o da beni sevdi ki,37 haftadır maşallahımız var.Kendi kendime nazar değdireceğim diye bazen çok korkuyorum.
Perşembe günü yani 31 Mart son iş günüm.Kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum.Tamam dışarıdan çok güzel görünüyor farkındayım ama uzuu..n yıllardır bu kadar boş zamanım olması sanırım.Tamam Sarp bütün günümü alacak,onu da biliyorum ama ne bileyim,ne yapacağım,bütün gün evde nasıl duracağım bir soru işareti.

Bir yandan da zaman su gibi akıp geçiyor ve biz merakla Sarp'ı bekliyoruz.
Çok değişik duygu ve hamile kaldığım günden beri dua ediyorum,Allah isteyen herkese nasip etsin,daha kucağımıza almadan bu kadar heyecanlıysam,bir de Sarp gelince nasıl olacağız acaba?
Görmemişin bir oğlu olmuş muhabbeti tam bana göre sanırım.Sağlıklı sıhhatli gelsin başka bir isteğim de yok.
Evimiz mis gibi kokacak,her odadan biri çıkacak :) boklu bezlerinin üzerinden atlayarak gideceğiz.Hayalleeeerr,hayaller..Az kaldı.

Yakın zamanda muhtemelen evde kafayı yemek üzere olduğum önümüzdeki günlerde,aldığımız malzemeleri seçtiğimiz markaları yazacağım ki unutmayayım,malum ikinciye de lazım olur :)





Elim karnımdan hiç gitmiyor,nabayımmmm çok güzel bir duygu.
Haydi görüşmek üzere.
Sevgiler,
Fit.

27 Mart 2016 Pazar

Öğrenci Olmak...

Sıradan bir pazar günü,insanlar geç kalkar,kahvaltılarını yapar,hava güzelse dışarıda bol bol gezer,sohbet muhabbet gırla...
Peki neden ben bu insan grubuna giremiyorum hiç bir zaman?
Benim pazar günüm;

* 37 haftalık hamilelik süresince ilk defa tüm gece uyuyamamış,su içme,ardından tuvalete girme,tekrar su içme tekrar tuvalet döngüsüne girmiş olmak...
* Saatlerin bir saat ileriye alınmış olması...
* Sabah kahvaltı için ablamın araması ve dışarıda kahvaltı yapmayı teklif etmesi...
* Onlar gelene kadar iki arada bir derede çamaşır atmak,asmak,kuruyanları ütülemek
* Kahvaltıya gitmek,oradan pazar alışverişine koşturmak...
* Eve gelince hastane çantasına son bir göz atmak ve eksikleri tamamlamak...
* Evi şöööyle bir üstten da olsa silmek...
* Akşam yemek hazırlığı...
* Bulaşık , mutfak toplamaca...
* Pazartesi günü yapacağın sunuma dair hiç bir şey hazırlamadığını farketmek ve dersin Finansal Yönetim adında bir ders olması!!
* Ertesi günün yemeklerini hazırlamak...
* Oturup gecenin 1'ine kadar sunum hazırlamak ve bitirememek..
* Veee en önemlisi 37+2 haftalık hamile olmak...

Hayat şahane!
Yumurta kapı ilişkisini her zaman sevmişimdir ama ara ara zorlanmak..



Siz siz olun,her şeye yetişmeye çalışmayın,bu bir virüs girdimi çıkmak bilmiyor.
Bırakın  bazı şeyler de eksik kalsın,ben şimdide kadar madalya almadım ,bundan sonra da alacağımı zannetmiyorum.En azından bari yol yakınken siz vazgeçin.

Esen kalın.
Fitnat

26 Mart 2016 Cumartesi

Can Yücel...

Sen erkeksin,ben kadınım.
Sen unutursun ama ben asla unutmam.
Ben kadınım,siyasi bir örgütün tam merkezi gibi,
İsyanlar hep sol yanımda.
Ben kadınım,yeryüzünün en büyük savaşçısı!
Ana olur,bacı olur,yar olur,yoldaş olurum...
Sen erkeksin,ben kadın.
Sen acıtırsın,ben acırım.
Sen kanatırsın,ben sararım.
Sen unutursun ama
Ben asla unutmam...

25 Mart 2016 Cuma

37.hafta...25.03.2016

37 mi? Yok artık! Daha neler.
Ee kaldımı son 3 hafta,hesaplar hiç bir zaman tutmuyor,yani doktorumuza göre aslınsa 36+4'üm ama napalım şimdi 3 gün için okadar hesaplamayı çöpe mi atayım :) (Nasıl bir mantıksa..)

Son zamanlar daha heyecanlı geçiyor sanki.elim bir türlü göbeğimden başka yere gitmiyor,sürekli Sarp'ı hissetmek çok hoşuma gidiyor.Zaman azaldıkça heyecan tavan bende.Hazırlıklarımız tam anlamıyla olmasa da bitti sayılır.Küçük ufak tefek şeyler var ama tam bitmeden rahat edemiyorum,bitince de Sarp gelecek muhtemelen o yüzden daha erken,tam bitti demeyeyim nolur nolmaz.

Dün akşam biraz canım sıkkındı ve Sarp hemen etkilendi durumdan,çok kötü oldum bende.Her hareketimden bu kadar etkilenmesine bazen üzülüyorum,gereksiz yere çocuğu strese soktum diye daha da üzülüyorum,tüm gün vicdan azabı içimi kemiriyor,ama insan da her zaman iyi olamıyor ki.Aslında şunu farkettim Sarp iyi olsun ve etkilenmesin diye,kendimi 8 aydır resmen o kadar şartladım ki,insanlara vermem gereken tepkileri vermiyorum ya da üzüldüğüm zaman sürekli içime atıyorum.Ne yapalım,anne olmak böyle bir şey sanırım..Yeter ki Sarp iyi olsun,hatta tüm çocuklar iyi olsun,hayatımızdaki tek masum şeyler onlar.

Gelelim 37.haftaya.Ben hala 37.haftam bitti 38'e mi girdim,yoksa 37'e mi girdim derken zaten doğuracam :)
Annecim şuan Pazı yaprağı kadarmışsın,biraz garip bir benzetme oldu,babanenin bu hafta pazı sarması yapacağını düşünürsek :)


Bu haftada 48cm 2800g civarında olmalıymışsın,ohooo sen oldu bile.Netten bakınca o kadar güzel ultrason fotoları var ki,senin olmadığı için üzülüyorum bazen.Benim için hava hol ben şimdiye kadar bol bol omuriliğini ve poponu gördüm ama senin ileride bakacağın bir ultrason foton olamayacak.Ne büyük kayıp değil mi? :)
 Sen üzülme ben senin doğduktan sonra bol bol fotonu çekerim,umarım...

Hareketlerin dışarıdan bile fark ediliyor,özellikle iş yerinde yemek yerken aaaaa hareket etti sesleri yükseliyor :) bence çok eğlenceli.
Solunum artık oturdu,erken doğsan bile bir sorun olmayacağı için içim çok rahat,zaten son kontrolümüze göre erken doğum riskimiz de yok,maşallah annecim sana.
İnsanlar bu haftalarında her yerlerine yastık koyuyorlar onlarla uyuyorlar ama biz hamile yastığımız sayesinde çok rahatız.Sadece yataktan kalkarken bir garip oluyoruz onuda baban kolunu yada elini uzatıyor,kuş gibi ona tutunarak kalkıyoruz.

Senin son halini bilemediğimiz için benim son halimi gör istedim,taze taze bakımsız,doğal :) Cuma olduğu için bugün makyaj bile yapmadık,zaten malum hamileliğin başından beri sen her şeyin en doğalını sağlıklısını yaşa,zarar görme diye kafayı yemiş bir annen var ama hiç şikayetçi değilim annecim,sen sağlıklı ol gerisi boş...


Ben çok güze bir hamilelik geçiriyorum annecim sayende,umarım sende bizim sayemizde mutlu bir ailede,mutlu bir hayat sürersin,en çok bunu istiyorum.Elimizden geldiğince sana iyi şartlar sağlamaya çalışsak da bazen elimizden gelmeyebilir.
Seni şimdiden çok seviyoruz,hemde hepimiz.
Annen.

24 Mart 2016 Perşembe

NST (nonstres test)...

Bütün bunların hepsi sona yaklaştığımızın habercisi oğlum,içeride keyfin çok yerinde görünüyor umarım dışarıda da aynısı olur annecim.
Artık 36.haftamızı bitiriyoruz ve dr.NST istedi.
Ne kadar araştırsak da,okusak da insan yine de merak ediyor,nasıl bir şeyle karşılacağım acaba diye :)

Randevu öncesi Lütfü Beye gidip tahlillerimizi ve dosyamızı aldık malum son haftalarda doktor değiştirince :)
Burak Beyin kliniğine gidince babanı,seni ve beni bembeyaz bir odaya alıp,NST'ye bağladılar.Karnımıza kalp atışlarını duymak için kardiyotokografi cihazının kalp atışlarını algılayan kardiyo yani kalp probunu bağladılar.
Bir de rahim kasılmalarını görmek için bir prob bağladılar onun adı var mı bilmiyorum.
Bana da bir cihaz verdiler ve her hareket ettiğinde basmamı istediler,bu süreç 20 dakika sürecekti ve 3 defa hareket etmen doktor ve hemşiremiz için yeterliydi.

NST sonrası,bir de ultrasona gireceğimizi söylediler,çocuklar gibi mutlu olduk,çünkü biz sadece NST diye gitmiştik,tabi ki hemen aklımıza acaba ne kadar oldun? Ne durumdasın? Yüzünü 36 hafta sonunda görebilecek miyiz :) Benim en çok kafamı kurcalayan kordonun hala boynunda 1.5 tur duruyor mu,yoksa çıkarmayı başarabildin mi?
Başladık işte!!
Oda ne :)
Kolunu yüzüne kapatmışsın annecim yine,ne kadar şaşırdık değil mi? Doktora bizim ki biraz inatçı galiba dediğimde,gülerek 'Biraz mı?' d,ye bir tepki verdi ve gözüm korktu anlayacağın..

Tüm ölçümlerin şahane Sarpçım.K,lon yaklaşık 2977 ( +/-) var tabiki ,boyun 47-48 cm,kan akışların,kalp ritimlerin şahane.
NST sonucun tam da doktorun istediği gibi,3 defa hareketin yeterli olduğu 20 dakikada senin 23 civarı çıktı,maşallah annecim sana,zaten ara ara canımı okuyosun,her zaman anlattığım gibi sana.
Şuan suyumuz yeterli,plesantada yaşlanma yok,gayet gününde geleceksin gibi görünüyor ama belli olmaz.

Burak Bey her şeyden çok memnun kaldı,bizim de içimiz rahatladı.
Şuan tek eksiğimiz hastane annecim,ne kadar güzel değil mi...
Sevgiyle ve özlemle bekliyorum seni.
Annen.