29 Mayıs 2013 Çarşamba

Kazım Koyuncu...

Öleli tamm 8 yıl olmuş...
Zaman ne kadar çabuk geçiyor derdi rahmetli babanem...
Şimdi daha iyi anlıyorum,zaman gerçekten çok çabuk geçiyor,nasıl olduğuna bakmadan,sen daha dünü anlamadan.

Senelere bakınca her şey dün gibi geliyor...
Nereden çıktı sabah sabah bunlar?
Akşam bir yerlerde Kazım Koyuncu duyunca...
En sevdiğim şarkılarından İşte gidiyorum şarkısı...

Zamanın kıymetini bilmek lazım.
Bugün kü dersimiz bu...
Fit...

Evliya Çelebi...

Sanırım yeni bir seyahatname zamanın geldi...
Nasıl olur nasıl yaparım bilmiyorum ama yazsam mı diye aklımdan geçmiyor değil.
7/24 seyahat ediyor,yeni yerlere gidip yeni insanlarla tanışıyorum.
Nasıl olsa yıllardır istediğim ama bir türlü yazamadığım blogu yazıyorum diye kulağımın üzerine yattım ama şimdi aldığım defterime yazmadığıma pişmanım,en azından bir iki cümle bile olsa kısa hatıralar :)

Şuan İstanbuldayım,akşam izmir,haftaya hoooppp Karadeniz.
Gülşen'in yatçaz kalkçaz,yatçaz kalkçaz hoooooooppp ordayım,diye şarkısına uyuz olsam da bu aralar tam bunu yaşıyorum.
Foursquare bile kafayı yedi sanırım.
Bu ay içinde 30 defa C/in yaptığım için bana ayrıca bir rozet verdi :)

Umarım duracell pil gibi bir yerlerde kalmam bir gün.
Yaşlanmak istemiyorummmmmmm,enerjim hepp devam etsin istiyorum.Çok şey mi istiyorum?
Hayırrrrr :)

Genç kalın...
Fit.

Kapadokya...

Evet bu hafta sonu yani 24-25-25 mayıs hoopppp Kapadokya,ama tabi ki yine iş için,W&H eğitimine gittik...
Tabi ben yollarda olan insan bir gün önce İstanbul'dan dön akşamın köründe,çantanı boşalt yeni valiz hazırla,oradan sabahın köründe havaalanı...

Uzun zaman oldu en son gittiğimden beri.
Universite yıllarında boş beleş gezerken,Ömer eşliğinde grupça gezmiştik oralı.Malum Ömer Nevşehirli,altına üstüne getirmiştik...
Şimdide eğitimden kalan zamanlarda şööylee bir etrafı gezdik tabi.
En güzel olan her zamanki balonlar,balonlar...
On yüz milyon baloncuk...
Nasıl mı?


Pazar gün ATV turu da ayrı bir güzel di tabi...
Ne kadar sonucunda amele yanığı olsakta...
Onu da burdan buyurun :)

İşte kısa ve öz seyahat...
Güzeldi...
Sevgiler,

Fit...

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Eşya seçmece...

Aylardır,yıllanan bir taşınma yerleşme durumumuz söz konusu...
İnsanlara bile fenalık geldi,bize nasıl gelmesin.
Son 5-6 aydır koliler içinde yaşıyoruz,artık hangi kıyafetim var,ney nerede bunları sorgulamayı bırakmış durumdayım.
Durumu kurtaracak kadar,kıyafetler ortalıkta diğerleri kolilerde...

Uzun lafın kısası,geçen hafta itibari ile ev işlerimiz bitti,temizliğimiz yapıldı,annemin kavanoz kavanoz hazırladığı kumanyalarımız yerleşmiş durumda :)
Sıra geldi eşyalara...Haftalardır yine halledemediğimiz eşya kısmını da çözmüş durumdayız...
Çok çok içimize sinen eşyalarımız oldu,en azından hazırlanma sürecinde.
Evimize yerleşince çok güzel olacağını umut ederek,eşyaların hazır olacağı tarihi bekliyoruz,yani 15 Haziran...
Sevgiler,
Fit.

10 Mayıs 2013 Cuma

Hafta sonu kutlamaları...

Aman Allah'ım...
Nasıl yoğun bir hafta sonu...
Tamam normalde de çok dingin bir hayatımızın olduğu söylenemez ama bu hafta sonu işler çığrından çıktı..

Cuma akşam Adana'dan döndüm.Talat & Cem Göztepe'te oturmuş tayin kutlarken benim eve gitmem çok normal olmayacaktı :)
O zaman ver elini Göztepe...


ee kutlamalar başlasın.Sahilde geceledikten sonra eve dön,yat sabahın köründe kalk...Rukiye Hanım'ın nikahına hazırlan....Koştur koştur trafik sıkışsın...Neden? açık öğretim sınavları varmış...Ordan hadi güzel bir nikah sonrası haydi tekrar eve dön ama malum saç baş yapılı yatıp dinlenmen söz konusu bile değil ayrıca akşama parti var,haydi partiye hazırlan.Yine koştur koştur akşam partiye katıl.Arkadaşlar Grangam style varana kadar deliler gibi çoş,eğlen....Yeter mi? Yetmez...Düğün bitimi yine arkadaşlarla ver elini Göztepe sahil...Ordan gecenin köründe eve git.Sabahın köründe kalk valiz hazırla,Pazar pazar havaalanında koştur...

Ver elini Ankara...Orduevine git...Zeynomla buluş hemen yine kuaför hazırlıkları,Kürşad'ın nikaha yetiş,ordan çıkış oğlan evine yemeğe git.O telaşte kayınvalidenin düğün hediyesi olan küpeni kaybet.95947027 saat ara ve anlamsız!! bir yerden çıksın küpe...Ordan Güllere git,çayını kahveni iç...Hoooppp tekrar git hazırlan akşama düğün var.Düğüne git,kurtlarını dökene kadar eğlen,eğlen,eğlen...Tunalı meyhanesi şimdiye kadar böyle bir eğlence görmemiş olsun...Saat ka. gece 2...Yat hemen,malum sabah 4 te kalkacaksın.Ohoooo 2 saatlik uyku ile neler olur neler :) 

Havaalanına git,ordan direk şirkete gel...Malum pazartesi hafta başı...sendromun alası...uykusuz...Derken Muzaffer Hanım'ın ananesi vefat ermiş...Hemen cenazeye koş...O kısmı yazmak,yada anlatmak istemiyorum...Evet ölüm benim kaldıramadığım ve kaldıramayacağım bir kısım...Atlatamıyorum,cenaze boyunca babanemin gözümün önünden gitmemesi,insanlara destek olayım derken köstek olmak :( Hayat......

Akşam bir de dövme meselemiz var dı ya...Ertelendi...Evet salı akşamı hoooppp haydi bakalım dövmeciye...Dövmeciden çık,bu arada saat 22.30 yeni eve git,annemler eşyaları bırakacak...Ooooooooooooohhhhhhhhhhhhh hayat bana güzel....

9 Mayıs günlerden perşembe...Canuzun doğum günü...Yağmur kıyamet,haydi Kule'ye...Ye,iç,eğlen...
E tamam artık hafta bitsin demi???
Yok bitmesin?
Neden?
Cmt Fitnat nöbetçi....
Hayat....

Esen kalın...
Fitnat...

9 Mayıs 2013 Perşembe

Tayin...

Offf...Bu aralar yine ne kadar çok şey var yazacak,anlatacak.
Perşembe-Cuma günü Adana'da iş seyahatindeydim.
Gelin görün ki,ben ne zaman bir program yapacak olsam,ne zaman özel bir günüm olsa,iş ile ilgili mutlaka ya bir misafir gelir,ya ben bir yerlerde olurum.

Yine aynı durum.Hiç değişmeden...
3 Mayıs Cuma tam da ben Adanadayken tayinlerimizin açıklanacağını öğrendik.
O gün ben yaşadım mı,yaşamadım mı,ayaklarım yere bastı mı hiç bilmiyorum...
Akşam 5 dediler,6 dediler...
Öğrendik ki sistem bozuk...
Sonuç : Eeeee akşam 21e kadar bekleyin.
Tamam bu kadar bekledik,bir kaç saat elbet beklenir...
Ama benim 22de uçağım var ya o zamana kadar açıklanmazsa???

Geçen sene yaşadığım çok acı bir deneyim vardı.
Diyarbakır'da güzel bir şaka!! yapmışlardı,tayinimiz Konya'ya çıktı diye.
Saatlerce ağlayarak güzel!! bir deneyim yaşamıştım.
Bu sene Talattan başka kimsenin telefonunu açmayacağıma yemin ettim.
Akşam neyseki kocam aradı ve müjdeli haberimizi verdi.
Nihayet...
İZMİRRRR....

Beklediğimiz an geldi...Bu kadar...
Bütün arkadaşlarımızın da istediği yerlerin olması ayrı bir güzellikti.
Umarım bundan sonra istediğimiz yerde,istediğimiz gibi bir hayatımız olur...
İzmir'den Sevgiler,
Fit..


8 Mayıs 2013 Çarşamba

Antalya...Ve tatil ekibi...

Yıllardır tamam abartmıyım son bir kaç yıldır,tatil ekibimiz olan Beril&Okan çifti 23 Nisan için kanımıza girdi.
Malum çiftimiz resmi tatilleri pek bir sever,asla kaçırmadan tatil yaparlar..
Bizim de bu aralar nasıl ihtiyacımız varsa balıklama atladık aylar öncesinden.

Benim zaten o hafta antalya ziyaretim vardı,şahane oldu taaa ki,23 Nisanda çalışacağımızı öğrenene kadar :)
Olsun ben paşalar gibi iki gün izinimi aldım,ve başladık tatile.
Biz ailecek bu nadide çiftimizi pek sever,tatillerde kendi adımıza çokkk eğleniriz (çiftimiz ne düşünür bilemeyiz tabi :)

Tatil muhteşem başladı.
Otel çok güzeldi.

Basket oynamaktan,denize girmeye,kitap okumaktan,bisiklet sürmeye,kapalı havuzdan açık havuza,bütün aktivitelere katılıp 7/24 yemece içmece şeklinde pek bir eğlendik.
En güzeli iskelede güneşlenirken ordan bir kuş!umuzun sürekli yiyeceklerimize dadanması ve yavrularına götürmesi;kocalarımızın çocuklar gibi şen olup bütün delilikleri denemesi,benim iş telefonumun sürekli çalması ve tatil ekibinin isyanı,pazar günü Emba sınavlarına girmem :) ve en son gün 23 Nisan şenlikleri kapsamında yapılan turnuvalar,benim inanılmaz hırsım :)

Kısacası muhteşem dinlendiğimiz ve çok güzel geçen bir tatil.
Teşekkürler,Şenyurt ailesi...
Sevgiler,
Kayoncu Ailesi :)

Tattoo :)

Yıllardır hep dövme yaptırmak isteyen biri olmuşumdur ama tahmin edersiniz ki,kan aldırmaktan bile korkan bir insanın dövmeyle haşir neşir olması pek mümkün değildir.
Son zamanlarda yine taktım kafama.
Muhtemelen etrafta sürekli dövme ile dolaşan insanları görmemden dolayı da bu duygum depreşti de depreşti.
Tam tamam kararlıyım artık yapıyorum diyorum,hoooppp vazgeçiyorum.

Derken bu sene dedim ki,tamam artık yaptırıyorum ne olacaksa olsun.
Bayılacaksam bayılacam,nasıl olsa sonra ayılırım :)
Kış gitti yaz geldi derken,randevular alındı ki bu seferde sürekli olarak,dövmecinin işi çıktı.
Ayyy fenalıklar fenalıklarr :)

Vee beklenen son.
Dün akşam gittim paşalar gibi! kabul ediyorum 3.5 atarak oturdum ve dövmemi yaptırdım.
Umduğumdan çok çok hafif geçti,acıdı mı evet zaman zaman acıdı.
Ammaaa hiç beklediğim gibi değil.
TV'de işler güçler,yanımda tam anlamıyla bana destek veren kocam.OOohhh daha ne olsun :)
Dövme manyaklığı da bence buradan geliyor,ilk seferinde kendinizi test ediyorsunuz ve korkulacak bir şey olmadığını görüyorsunuz,ondan :)

Ne dövmesi yaptırdım?
Üzerinden en çok düşünülmesi gereken şeylerden bir tanesi de bu sanırım.
Ben yıllardır çok severek okuduğum 'Küçük Prens' kitabında uçan prensin fotosunu yaptırdım.
Bakınız;


Küçük prenssss neee??? diyenlere;
Küçük Prens'te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır. Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşması ile başlayan kitapta Küçük Prens'in ağzından Saint-Exupéry, insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını vurgular.

İşte böyle vatanaa millete hayırlısı olsun :)
Sevgiler,
Fitnat