Kayseri'ye şimdiye kadar sadece Nevşehir'e gitmek için uğramıştım.
İlk defa gitme şansım oldu ama çok çok gezemedim tabi.
Erciyes orada bütün haşmetiyle dururken,ben malesef çalışmak zorunda kaldım.
Gezip gördükçe nedense bana her yer güzel gelmeye başladı,her gittiğim yerin güzelliğini bulmaya çalışıyorum.Ama tabi ki Yahya Kemal Beyatlı'nın ;Ankara'nın en çok istanbul'a dönüşünü seviyorum dediği gibi ben de nereye gidersem gideyim sadece İzmir'e dönüşünü seviyorum :)
O değil de akşam yemeğinde yediğimiz mantı.Aman Allahım...
Annemin yaptığı mantıysa bu nedir? diye annemle uzun süre eğlendim.
Bakınız;
Bir de en az mantı kadar meşhur olan yağlama varmış,başka bir yerde daha görmüştüm,nerede olduğunu hatırlayamasam da güzel bir yemek buda.
YOZGAT
Yozgat'ı çok fazla gezme şansım olmadı aslında.Kayseri'den Ankara'ya geçerken,sadece bir yere uğramamız gerekiyordu,suyu ünlüymüş,güzel suyu varmış,bir de tabi tepede ormanın içinde çok güzel bir oteli var.Bir daha gidip kalmam gerekirse,sanırım tercihim orası olur,pek bir havası temiz,manzaralı bir yere benziyordu.
ANKARA
Bilmeyen var mı bilemem ama ben duyunca çok şaşırmıştım.
Neyi mi? Aspava'nın açılımını.Buyrun;
Allah
Sağlık
Para
Afiyet
Versin
Amin!
Ankara'da çok az bir zamanım vardı,ama yine de akşam az buçuk bir zaman ayarlayıp Beril & Okan çifti ile bir alışveriş merkezinde (adını unuttum) şahane pizza+bira keyfi yaptık.
O kadar özlemişim ki,bu kadarcık zaman bile çok çok iyi geldi.
P.S. Beril blogumu bilen ve takip eden ender insanlardan olduğu için hep hakkında iyi şeyler yazmak durumunda kalıyorum :D
Sevgiler,
Fit.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder