5 Ağustos 2012 Pazar

başlıksız...

bulamadım.yazamadım.yazmak istemedim belki de.
ilkokuldan beri öğretilen bir şey vardı.kompozisyonlarınızı önce yazın,sonra başlık bulun.

bu sefer bulamadım.konu belli:babanem.
perşembe akşamı okadar keyifli bir şekilde geldim ki diyarbakırdan.
nihayet sevdiklerime kavuşacaktım.
nitekimde öyle oldu.
cuma günü iş yerime ve arkadaşlarıma kavuştum.
beni kim ne kadar sever yada sevmek ister bilemem ama sanırım hümanist bir insanım,herkesi çok seviyorum.özellikle iş arkadaşlarımı.hepsinin yeri ayrı bende.neyse bu başka bir günün konusu olsun.
cuma akşamı annemlere gittim.
cumartesi bizim sıpalarla muhteşem bir gün geçirdim.
ta ki akşam olana kadar.
akşam babam,benden iki haftadır sakladıkları'sır'larını söyleyiverdi.

babanem yoğun bakımdaydı.akciğerlerine giden damar tıkanmış.tam da her zaman şikayet ettiği nefes darlığı bu sefer onu fena sıkıştırmış.
babanemin adını aldığımdan mıdır,yoksa küçükken bütün yazları yanlarında geçirmek için ölüp bittiğimdenmidir bilinmez ama babanemi hep çok sevmişimdir.ilk duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü.binbir senaryo geçti aklımdan.

neyseki bugün kavuştum babaneme.3-4 dakika için kalktım mordoğandan izmire geldim.hem de koşa koşa.içeride babanemi görünce ne hissedeceğimi şaşırdım.güzelim,tonton yanaklı dünya iyisi babanem buz gibi yoğun bakımda yatağa bağlı bir şekilde yatıyor.evet çok çok acı ama ağzındaki boruları çıkartmaması için ellerini ayaklarını yatağa bağlamaları gerekiyormuş.
sürekli uyutuyorlar.ben gittiğimde gözlerini araladı ve bana bir şeyler söylemeye çalıştı.hayır böyle olmasını istediğim için değil gerçekten bir şeyler söylemeye çalıştı.

benimse aklımdan onu ne kadar çok sevdiğim ve bu sevgiyi ona hissettirip hissetirememe korkusu geçti.yoğun bakıma sadeece haftanın üç günü ikişer kişi sırayla girebiliyor ve sadece 3-4 dakika girebilmenize izin veiryorlar.tabikide onların sağlığı için ama çok acımasız.babanemi sadece sayılı dakikalar görebilmek hemde onu o halde bırakmak.okadar çok içim acıyor ki.ilk defa bu kadar kaybetme korkusu yaşıyorum.o gidemez,gitmemeli.

daha bayramı var bunun,mutlu günleri var,hep beraber olmamız gereken.uzakta olmama bir kez daha lanet ettim hem de öyle böyle değil.benden saklamarına kızdım ama anladım da onları.tıpkı annem ameliyat olduğunda ablamdan sakladığımız gibi.yapmamız gerekiyordu.uzaktaydı hem de çok uzak.gelemezdi ki hemen.yolculukta böyle bir şey düşünerek,bilerek gelmek çok zor.evet benden neler saklanıyordu acaba.uzakta olduğum için neleri kaçırıyordum ve daha neleri kaçıracaktım.üzgünüm hem de çok...

evet salı gününe kadar karar vermemiz gerekiyor,izin verirsek babanemin boğazından delik açacaklar.yapmaları gerekiyormuş,cihaza bağlı kaldığı süreçte artık enfeksiyon riski de artıyormuş.salıya kadar farklı doktorlarla görüşüp karar vereceğiz.

bugün dedemle konuştum.benim dağ gibi,dimdik duran dedem çok çaresiz.hem de ilk defa.evet ben en azından 28 yıldır ilk defa bu kadar çaresiz duydum sesini.ve yine çok üzüldüm.
ben buna dayanamam.ben sevdiklerimi kaybetmeye dayanamam.evet ben çok güçsüzüm hem de çok.sevdiklerimi o kadar çok seviyorum ve o kadar çok bağlanıyorumki.yoklukları...

olmaz.yok öyle bir şey.babanem benim o.çok güçlü.bunu da atlatacak.hep beraber atlatacağız.evet bir yanda da hayat akıp gidecek,öyle olmak zorunda.abim gittiğinde de öyle olmadı mı?
bir yan hep eksik ama...

babanem bir kez daha söylüyorum,seni çok seviyorum ve hiç bir yere bırakmıuyorum.
küçük fitnattan,büyük fitnata...

1 yorum:

  1. geçmiş olsun canım benim, iyi düşün iyi olacak ama bir taraftan da allah çektirmesin diye düşün, ben hepsini kaybettim ve her seferinde böyle düşünmeye çalıştım, oldu mu olmadı ama yapacak başka birşey de yok ne yazık ki:(

    YanıtlaSil