2 Ocak 2013 Çarşamba

Çocukluğumu Geri İstiyorum!!!

Evet çocukluğumu geri istiyorum...

Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta Babamın bile anahtarı yoktu.Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi...

Babalarımızın sürekli antenin yerini değiştirdiği ve bir türlü ayarlamadığı,evlerimizi gırgırla süpürdüğümüz,Cin Ali serilerini heyecanla okuduğumuz,Alf,Susam Sokağı,Arı Maya,Cosby Ailesi,Heidi,Yakari,Bizimkiler,Kaptam Mağara Adamını nefessiz izlediğimiz,fasulye ve çubuklarla okullara gittiğimiz,Turbo sakız çiğneyip,Yummiyum yediğimiz,Nutellayı cam kavanozda değil,bardaklarda aldığımız...

Big Baboların,Altın paraların,Çilek aromalı Çokomellerin olduğu,Tipitipin içinden ne çıkacak diye beklediğimiz günleri özlüyorum...

Eki elimize ip geçirip saatlerce şekiller yaptığımız,tenefüs aralarında kasıklarımız çatlayana kadar atladığımız ipleri,annelerimizin Ören Bayanını,kızların küt,erkeklerim amerikan traşı saç modellerini,Kurabiye Canavarını,Kurbağa Kermiti,Minik Kuşu,Kırpık'ı...

Plastik su tabancalarımızı,Arı Maya silgilerimizi,kapı aralarına tırmanmayı,apartmandan inerken 8 merdiveni birden atlayarak inmeyi,gece gündüz demeden 24 saat sokaklarda oynamayı,Kara Şimşek'i...

Wolkmanlerde müzik dinlemeyi,kasetlere sesimizi çekmeyi,kalemle kasetleri sarmayı,bir türlü bitmek bilmeyen türk filmlerini izlemeyi,bütün reklamları marifetmiş gibi ezbere söylemeyi,annemin çamaşır makinesinin bile içine sakladığı Gameboyu bulup saatlerce oynamayı,düdüklü şekerleri,kolaları cam şişede içmeyi hatta daha fazla köpürsün diye içine şeker atmayı,Himen izlemeyi,Bay Meraklıyı,Dinozor Denveri,Mintaxla güzelim Mintazla diyen hanım teyzeyi...

Babamla oynadığım bilyeleri,fiş dosyamı,Altın Kızları,Lassie'yi,telefon klübelerinde tekrar tekrar kullanmaya çalıştığımız jetonları,kırmızı tırnaklı sabun koyduğumuz eli,isim-şehir-hayvanı,ailenin kumandası görevini görmeyi,kağıttan tuzluk -gemi yapmayı...

Okul servisinde oynadığımız tasoları,binbir zahmetle seçtiğimiz kitap defterlere yapıştırdığımız etiketleri,şekerli emzikleri,taytları,lambada etekleri...

Aklıma gelen,gelmeyen,anlattıklarım,anlatamadıklarım ben bunların hepsini çok özledim...
Bugün bunların hepsi nereden mi aklıma geldi.
Uyuyamıyorum evet gecenin bu saatinde u yu ya mı yo rum!!!
İçim acıyor,hem de fazlasıyla...
Geçen hafta kitaplıkta bulduğum ve kaçıncı kez okuduğumu hatırlamadığım 'Şeker Portakalı' kitabı mahkeme salonlarında.Neden mi?Müstehcen bir kitap olduğu için...
Delinin biri kuyuya bir taş atmış,kırk akıllı çıkaramamış derler ya,işte o hesap.
Bizi bugünlere getiren,okutup adam eden öğretmenlerimizi dava eder olduk.
Çocuklar bu saydıklarımın hiç birini yapamadan okula gider,orada Ali,Veli demeden Kuran okur oldu.
Dine karşı değiliz ki,bizde bütün duaları okuldan öğrendik,ama adam gibi,sırasıyla,kırmadan incinmeden...

Şimdiki çocuklar için çok üzülüyorum,hele ki elimden bir şey gelmediği için,bir şey yapamadığım için...
Her şey daha güzel olması gerekirken,daha kötüye gidiyor sanki.
Her zaman olumlu,umutlu bakarken başta yeğenlerim ve bütün çocukların geleceği için çok üzülüyorum.

2013 yılı herkes için ama özellikle çocuklar için,Atatürk'ün izinde,güzel,umut dolu bir yıl olsun.
Önce sağlık,sonra bol bol şans diliyorum herkese,çok ihtiyacımız olacağınız düşünerek...
Geçmişe özlem,geleceğe umut olması dileğimle...
Esen kalın...
Sevgiler,
Fitnat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder