22 Şubat 2016 Pazartesi

Oynatmaya az kaldı,doktorum nerde!

Bu aralar sanırım en çok bu şarkıyı söylüyorum.
Karnımda Sarp'ı taşımanın yanı sıra,sırtımda da koca bir küfe taşıyor gibiyim.
Ayrıca bu hormonlarda sanırım bu hafta top noktalarını yaşıyorlar.
Bu sabah nedense çok sevimli uyanamadım,belki de tam dinlenemediğim için.
Dokunsalar ağlayacak moddayım,ki bence (etrafımdakileri ayrı ayrı dinlemek lazım) çoğu hamileye göre iyi durumdaydım şimdiye kadar.
Tabi ki hiç bir delinin'ben deliyim' diye gezdiğini düşünmezsek bu sadece benim saptalamalarım.

Artık 32+3'teyiz.Evet bu ara yoğunluktan 32.haftamı yazmayı atladım onunda farkındayım.
Sabah 6.30-gece 00.30 araları genellikle ayakta oluyorum.
Bu hafta yüksek lisans derslerim tekrar başlıyor,ve haftanın 4 günü olduğunu düşünürsek yoğunluk artarak devam edecek gibi görünüyor.
Hafta için iş,akşam dersler,hafta sonu anlamadığım bir koşturma,e malum doğuma sayılı günler...

Sürekli bir şeylerin arasında sıkışıp kalıyorum,hazırlıklar bitmedikçe geriliyorum.Anneme sorsan artık hazırlamamız gereken bir hastane çantamız,yıkanması gereken bir ton eşya ve yerleşmesi gereken bir oda.

Bana sorsanız,Sarp'ın bitmesi gereken bir odası,alınması gereken halısı,perdesi ıvır zıvırı,yıkanması gereken eşyaları,okunması gereken milyon sayfalarca kitaplar ve yazılar,çünkü ihtiyacım var,iş yerinde yetişmesi gereken işler!Akşam girilmesi gereken dersler,pişirilmesi gereken yemekler,yıkanması ve ütülenmesi gereken çamaşırlar,toplanması gereken bir ev...
Tabi bebek şekeri,kapı süsü...Ve liste uzayıp gidiyor...
Babasına sorsanız,daha erken!

Hal böyle olunca,bende geriliyorum haliyle..Bu sadece benim hormonlarıma özel bir durumdan kaynaklanıyor olamaz bunlar.Her insanın belirli limitleri var ve bir takım olaylar üst üste gelince bunalıyor ister istemez.
Ve sanırım insanlar için bazen kırıcı olabiliyorum,bu durumdan kocam yada annem en çok payını alanlar.Özellikle anneme bir şey dediğimde çok ama çok üzülüyorum(bu sabah aynısını yaşadığım için) Anne olunca anlarsın lafını insan iliklerine kadar yaşıyor tabi..

Sürekli not almak zorunda hissediyorum kendimi,bir şeyleri atlamayayım diye ama yine de atlıyorum,unutuyorum,zamanı yetiştiremiyorum.

Yaza derin bir nefes alacağım diyorum ama ben memur değilim ki,öyle ben gidiyorum diyince olmuyor işler.E bir de Çandarlı-Mordoğan arası mekik dokuyacağımı düşünürsek,çok da kolay bir yaz olmayacak.
Tatil planları??? O zaten tamamen muamma.

Sarp bu aralar çok hareketli maşallah.Hareketli olmasını seviyorum ama o kadar değişik hareketleri var ki,bazen ne oluyor acaba diye endişeleniyorum.
E artık geri sayım başladı hatta hızlandı.
Biraz canımın tez olmasından da huzursuzum tabi, bu kadar şeyi aynı anda düşünmek zorundayım ama okuduğum bloglarda insanların 35.haftadan itibaren doğum yaptığını görünce mecburen insan aynı anda düşünmek zorunda kalıyor.

Sağ sağlim gelsin oğlumuz en önemlisi bu,biliyorum onun kokusunu duyduğumda tüm bu soru işaretleri geride kalacak.

umut dolu bir hafta olsun,her konuda.
Sevgiler,
Fit.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder